Balyoz soruşturması kapsamında elde edilen fişleme belgelerinin ardı arkası kesilmiyor. Bu kez de eşi denize girmeyen subay fişlenmiş...
Abone olBalyoz soruşturması kapsamında elde edilen fişleme belgelerinin ardı arkası kesilmiyor. Bazı subayların nasıl irticacı ilan edildiği ise çok şaşırtıcı: "Eşini denizde hiç görmedim..."
Milli Gazete'de yer alan habere göre, yurdun çeşitli illerinde Hava Komutanlıkları kanalıyla yapılan fişlemelerde dini içerikli sohbetlere katılan öğretmenlerden konuşmalarında Farsça ve Arapça kökenli sözcükler kullanan eğitimcilere kadar onlarca isim fişlenmiş! En yoğun fişleme çalışmaları ise yine İmam-Hatip Liseleri'ne yönelik.
En kanlı darbe planı olduğu ve uygulamaya yavaş yavaş konulduğu iddia edilen Balyoz Darbe Planı Soruşturması'nda savcıların ele geçirdiği çok sayıda dokümanın içinde darbenin Suga Harekat Planı çerçevesinde oluşturulduğu düşünülen çok sayıda fişleme tutanağına ulaşıldı.
Genellikle dindar öğretmen ve eğitimcilere yönelik yapılan fişlemelerde bir Hava Pilot Tuğgeneral'in Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na yazdığı yazı, fişlemenin duyumlar üzerine de yapıldığını gözler önüne seriyor. 2005 yılında yazılan yazıda, Malatya İnönü Üniversitesi'nde görev yapan bir öğretim üyesi hakkında irticai faaliyetler içinde olduğuna yönelik kuvvetli duyumlar olduğu söyleniyor. Söz konusu öğretim üyesinin Balıkesir Üniversitesi'ne atandığı da bildirilirken öğretim üyesi hakkında şu uyarı kaydediliyor: "Anılan şahsın gelecekte fakültenin üst kademesinde görev alabileceği düşünüldüğünde, bahse konu zararlı faaliyetlerini arttırarak devam ettirme teşebbüsünde bulunabileceği değerlendirilmektedir."
YANINDA KURAN TAŞIYOR
Fişlemeden Eskişehir'de görev yapan bir tarih öğretmeni de nasibini almış. Eskişehir 1. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan Eskişehir Valiliği'ne yazılan bir şikayet yazısında, söz konusu öğretmen hakkında elde edilen bilgiler not düşülmüş. Öğretmenin derslerde Atatürk İlme ve İnkılâpları'na aykırı tavırlar sergilediği öne sürülürken, öğretmenin yanında Kur'an taşıması da eleştirilmiş.
ŞEHİRDE BAŞÖRTÜLÜ DOLAŞIYOR
Raporda derslere başörtülü şekilde giren öğretmenin olmadığı ifade edilirken, okulda görevli 3 bayan öğretmenin şehirde başörtülü olarak dolaştığı çok önemli bir ayrıntıymış gibi sunuluyor. Okuldaki sınıflarda kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı oturdukları da belirtilirken, okula gelen velilerin çağdaş kıyafetlerinin olmadığı ve sakallı oldukları söyleniyor. Raporu tutan subay, okuldaki Atatürk köşesinin bir "yasak savma hissi" verdiğini de söylüyor.
Eskişehir'de ele geçirilen darbe belgeleri arasında bir yüzbaşının ailesiyle yaptığı tatilin nasıl gözlemlendiği göze çarpıyor. El yazısıyla oluşturulan fişleme tutanağında söz konusu subayın eşinin hiç denize girerken görülmediği söyleniyor. Subaylara yönelik yapılan fişlemelerin, ziyaret bahanesiyle evlere gidilerek yapıldığı anlaşıldı. Fişlemelerde sadece askerlerin değil orduda çalışan sivil memurların da nasibini aldığı öğrenildi.
10 KASIM TÖRENİ CADDE'DEN GÖRÜLMÜYOR
2005 yılında yapılan fişlemenin muhatabı ise bir İmam-Hatip Lisesi. Sarar Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi başlıklı fişlemede, okulda anma ve kutlama yıldönümleri için gerekli törenlerin yapıldığı belirtiliyor. 10 Kasım'daki anma töreninin ise okulun caddeye bakan kısmında yeteri kadar yer olmasına rağmen caddeden rahatlıkla görülmeyecek bir yerde bulunan pansiyon bölgesinde yapıldığı aktarılıyor.