Türk basınında ilklere imza atan, hatta işi için çocuğunun doğumuna dahi yetişemeyen Esen Ünür, toprağa veriliyor.
Abone olTürk basınına büyük emeği geçen, ilklere imza atan, haber peşinde koştuğu için oğlunun doğumunda bile bulunamayan gazeteci Esen Ünür, bugün toprağa verilecek Türk basınının duayenlerinden Esen Ünür, bugün öğlen Ankara Kocatepe Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Beyin kanaması teşhisiyle yoğun bakım altında, 63 yaşında yaşama veda eden Ünür, ailesi ve meslektaşlarınca son yolculuğuna uğurlanacak. Adını önce TRT'de duyuran Ünür, Yunanistan - Türkiye ilişkilerini kopma noktasına getiren Ege Denizi'ndeki ünlü araştırma gemisi Hora'ya çıkan, 1974'de Londra'dan Kıbrıs görüşmelerini TRT'ye ilk kez telefonla canlı nakleden gazeteci oldu. 'Esen kalın'ın öyküsü THY'ye ait "Seç" uçağının Sofya'ya kaçırılması olayını izlediği için büyük oğlu Sinan doğduğunda Ankara'da bulunamayan Esen Ünür, mesleğe başladığı TRT'de sunduğu gece haberlerinin bitiminde söylediği "Esen kalın" sözleri belleklere kazındı. Ünür, bu ifadeyi ilk kez Ankara Radyosu'nda haber spikerliği yaptığı günlerde, bir arkadaşıyla "Haberleri bitirdiğimde ismimi söyleyeceğim" diye girdiği iddia üzerine kullandı. Ünür, Çetin Emeç'in Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olmasıyla birlikte Hürriyet Ankara bürosunda görev aldı. Hürriyet Gazetesi Washington Temsilciliği görevi de yapan Ünür, evlendiği ilk günlerde bile her sabah 06.00'da Ankara Radyosu'na gidiyor, "işyerine en erken giden isim" olmasıyla tanınıyordu. 12 Eylül sonrası ilk seçimlerin yapıldığı 1983'te, televizyonda liderlerin katıldığı açık oturumları yöneten Esen Ünür, TRT Genel Müdür Danışmanlığı'ndan emekli oldu. ÜNÜR'ÜN ARDINDAN Demokrasiye katkı BÜLENT ECEVİT: Çok değerli bir gazetecimizdi. Meslek yaşamında, arkadaşları ve okurlarının sevgi ve saygılarını toplamıştı. Parlamento muhabirliği görevinde demokrasimize değerli katkıları olmuştu. Can dostumdu İSMET SOLAK: Can dostumdu. Yaşam çizgilerimiz çok kez kesişmişti. Hürriyet'te Ankara Bürosu'nun "ünlü beşlisi" olarak nam saldık; Özkök, Ünür, Nurcan Akad, Serdar Turgut ve ben. Yaşasaydı oğlu Sinan'ın yanına ABD'ye gidecekti. Doğuştan haberci İNAL BATU: Doğuştan gazeteci, doğuştan yayıncı idi. Haberi adeta havada koklayan, üzerine giden cesur kişilikli, namuslu biriydi. Gazetecilik onun hayatıydı. Gazetecilikten hiç ödün vermedi. Hırslı gazeteci EMİN ÇÖLAŞAN: Esen ile 11 yaşında tanıştık... Hürriyet'te birlikte çalıştık. Hırslı, işini ciddiye alan, ister istemez çalışma arkadaşlarını bazen kıran bir yapıya sahipti. Özünde çok iyi bir insandı. Taviz vermezdi SERDAR TURGUT: Omuz omuza çalıştık. Zor bir insandı. Fakat ben onu tanıdığım için de sevmişimdir. Mesleğine çok düşkündü, tavizsiz gazetecilik yapardı. Bize güzel hatıralar, çocuklarına güzel bir isim bıraktı. Kalem erbabı FİKRİ SAĞLAR: Evlendiğim gün, piyano başına geçip şarkılar söylemişti. Bu nedenle bizim hayatımızda ayrı bir yeri var. Eşimle çok üzgünüz. Türk basını, dürüst ve halk adına görev yapan bir kalem erbabını kaybetti. 'Huysuz' ve tatlı adam Esen Ünür'le birlikte çalıştığım yıllar, hem çok öğretici, hem de çok eğlenceli oldu. Hayatı, gezmeyi ve eğlenmeyi çok severdi Esen Ünür, bu meslekte kendisinden çok şey öğrendiğim ve çok sevdiğim bir ağabeyimdi. Haber sezgisinden çok etkilendim. Haber takibi konusunda ondan çok şey öğrendim. Genellikle zor bir insan olarak bilinirdi. Ama zorluğu, titizliğinden, kolay kolay ikna olmamasından ve iyi bir gazetecide mutlaka bulunması gereken şüpheciliğinden kaynaklanıyordu. Bu yönleri, mesleğine gereken ilgiyi göstermeyen bazı gazetecileri rahatsız ederdi, ama haberciliğine güvendiği gazeteciler onunla hiç zorluk çekmediler. Kimileri için 'huysuzluk' gibi görünen titizliği, onu yakından tanıyanlar için saygı duyulacak bir meziyetti. Ben de kendisiyle hem Hürriyet'te, hem Güneş'te büyük bir keyifle çalıştım. Hayatı, gezmeyi, eğlenmeyi seven bir insan olduğu için, aynı zamanda Esen Bey'le birlikte çok da eğlendim. En değerli yıllar Ertuğrul Özkök'ün Ankara temsilcisi, Esen Ünür'ün temsilci yardımcısı, İsmet Solak'ın parlamento şefi olduğu dönemde Hürriyet'in Ankara bürosunda çalıştığım yıllar, meslek hayatımın en değerli yıllarıydı. Hem çok eğitici, hem eğlenceli oldu. Kötü haberini aldığım andan itibaren kulağımda hep sesi yankılanıyor: "I know what it is to be young, but you don't know what it is to be old." Sanırım pek çok kişi onu, TRT yıllarının kazandırdığı diksiyonuyla söylediği, Orson Welles'in bu ünlü şarkısıyla hatırlayacak... Ne yazık ki kendisi de yaşlılığın ne olduğunu öğrenemeden aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin. milliyet