BIST 9.227
DOLAR 34,37
EURO 36,52
ALTIN 2.869,45
GÜNCEL

Esed'in cezaevlerinde tecavüze uğrayan kadınlardan Meryem konuştu (7)

Suriye'de Beşşar Esed rejiminin cezaevlerinde yasa dışı olarak tutulan, işkence gören ve tecavüze uğrayan kadınlar, gördüklerini AA'ya anlattı. Rejim hapishanelerinde tecavüze uğrayan Dört çocuk annesi Meryem ile röportaj

Kadınlar, Suriye'de 7 yıldır süren iç savaşın en büyük mağdurları arasında.

Suriye İnsan Hakları Ağı'nın (SNHR) kayıt altına alınan tutuklamalardan derlediği bilgilere göre, çatışan taraflara ait gözaltı merkezlerinde en az 8 bin 633 kadın tutuluyor. Bunlardan en az 7 bin 9'u Esed rejimine ait cezaevlerinde yargılanmaksızın alıkonuluyor. SNHR verileri, rejim güçlerinin gözaltı merkezlerindeki en az 864 kadına ve 18 yaş altındaki en az 432 kız çocuğuna yönelik 7 bin 699 tecavüz vakasına karıştığını bildiriyor. Ancak gerçekte tutuklu ve tecavüz edilen kadın sayısının, bu rakamların çok üzerinde olduğu biliniyor.

Bunun nedeni tutuklamaların çoğunun kayıt altına alınmadan gerçekleştirilmesi ve tecavüz mağduru kadınların sessiz kalmak zorunda bırakılması. Rejim hapishanelerinde tecavüze uğrayan ve rejimin birçok zulmüne maruz kalan 24 yaşındaki Hamalı Meryem ise 4 çocuk annesi.

İç savaşın başında amcasının iki oğlunun Hama'da öncülük ettiği gösterilere katılan Meryem, rejimin şiddete başvurmasından sonra, yaralıların tedavisi için Hamidiye'de sahra hastanesi açtıklarını ve kendisinin de gönüllü olarak hastanede çalışmaya başladığını söyledi.

Meryem, rejim güçleri Hama'ya girdiği sırada hastanedeki bir Esed muhbiri tarafından ihbar edildiğini belirterek, "Kocam Tarım ve Hayvancılık müdürlüğünde memurdu. Onu yakalamış ve sorguda beni sormuşlar. Kocam da eşi olduğumu söyleyince ondan bilgi almaya çalışmışlar. Bu sırada arkadaşlarım bana kaçmamı söylediler ama ben çocuklarımı çok özlemiştim. Rejimin Hama'daki gösterileri bastırmaya çalıştığı sırada ben sabah 6'da anne babamın evine geldim." dedi.

Çocuklarına sarılıp ailesi ile hasret giderdiği anda rejim güçlerinin aniden kapıyı kırarak eve baskın yaptığını ve 4 yaşındaki çocuğunu sağa sola savurarak, "Annen nerede?" diye sorduklarını söyleyen Meryem, "Kızım o gün korkudan altına kaçırdı. O günden beri halen tuvaletini tutamıyor. Şebbihalar benim başörtümü ve üzerimi açarak tüm mahallenin önünde yerlerde sürüklemeye başladılar. Beni zırhlı araca bindirdiklerinde araçta benimle birlikte 4 genç kız daha gördüm."

Meryem, şöyle devam etti:

"Birime ulaştığımızda 'Teröristler geldi' diye haykırmaya başladılar. Komutan Süleyman adında birinin odasına girdiğimizde, bir taraftan fıstık yiyen, bir taraftan da ırzımıza, şerefimize söven biriyle karşılaştık. O günden beri o fıstığı ne alırım ne yerim. Hapishanede elimize 581 veya 518 rakamı vererek fotoğraflarımızı çektiler. Ayrıca 'Kadınları kadın polis arar' cümlesi koca bir yalandır. Beni bir asker soyarak aradı. İçim yandı."

- "Ön taraf ofis arka oda tecavüz odası idi, 'Allah için yapma' derdim, 'Allah yoktur' derdi"

Meryem, bu süreçten sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Sorgu odası tek yataktan ibaret bir yer. İşkencenin sınırı yok. Saat gece 12'den sonra ne olurdu bir bilseniz. Komutan Süleyman, en güzel kızları seçip odasına getirtirdi. Ofisinde iki oda vardı. Arka oda tecavüz odasıydı. 'Allah için yapma' derdim. 'Allah yoktur' derdi. 'Peygamber için' derdim. 'O izinde' derdi. 'Kim daha tatlı? Özgür Suriye Ordusundakiler mi, biz mi?' diye iğrenç sorular sorardı. Tecavüze uğrayan bir kız hamile kaldı. Hamileyken de tecavüze uğruyordu. 6. ayında doğum yaptı. Çocuğunu önünde kurşun sıkarak öldürdüler. O kız aklını oynattı. Şimdi ailesi onu iple bağlıyor. Başka bir arkadaşım 3. sınıf tıp fakültesi öğrencisiydi. Bekardı. Ona da tecavüz edildi. Sefire bölgesinden Ahmet diye bir genç vardı, bizim yakarışlarımızı duydukça ağlardı. Her gün sabah işkence. Akşam tecavüz. Kimse bize duyarlı olmadı. Sesimiz duymadı. Ne yaptık? Yaralılara yardım ettik. Muhasara altında olan ailelere gıda gönderdik."

Sitene Ekle
Etiketler