Suriyeli muhalifler Esad'la görüşme yapabileceklerini açıkladı.
Abone olSuriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Muaz el-Hatib, Suriye rejimi temsilcileriyle bazı şartlar dahilinde müzakereye hazır olduğunu açıkladı.
Hatib, sosyal paylaşım siteleri Facebook ile Twitter üzerinden yaptığı açıklamalarda, Suriye'deki rejimin temsilcileriyle Kahire, Tunus veya İstanbul'da aynı masaya oturmaya hazır olduğunu ifade etti.
Müzakerelerle ilgili düşüncelerinin şahsi görüşleri olduğunu vurgulayan Hatib, SMDK'nın konuyla ilgili yarın bir toplantı yapacağını belirtti.
Muhtemel bir müzakere için bazı ön şartlarının bulunduğuna değinen Muaz el-Hatib, şartlarını şu şekilde sıraladı:
''Şam'daki rejim, hapishanelerde tutulan 160 bin tutukluyu serbest bırakmalı, büyükelçiliklere pasaport süreleri sona ermiş tüm Suriyelilere yeni pasaport çıkartma yada pasaportu en az 2 yıl uzatma talimatı vermeli.''
Hatib, ''Ölümden korkmayan bir halkı korkutmak için, çocukları öldüren, fırınlara saldıran, üniversiteleri bombalayan, altyapıyı çökerten ve masumlara karşı katliam işleyen bir rejime güven olmaz'' ifadesini de kullandı.
KAN DURSUN DİYE
Devrim sürecinin devam ettiğini vurgulayan Hatib, şunları kaydetti:
''Artık vakit kazanma zamanı geçti. Suriye halkının görülmemiş bir krizle karşı karşıya kalmış olması, bu krizin siyasi çözümü için bizi, geçiş aşamasına hazırlanmak ve daha fazla kanın akmasını engellemek için, iyi niyet göstergesi olarak bu müzakere eğilimine itti. Halkın acılarına duyarlı olmak devrimi gözardı etmek değildir. Rejimin gitmesi şüphesiz devrimin önceliğidir. Suriyelilerin dostu ve kardeşi olduğunu düşünen bireyler, kurumlar ve devletler, Suriyelileri çektikleri bu açlıktan, bu onursuz davranışlara maruz kalışlarından ve bu zilletten çıkabilmeleri için desteklemelidir. Bazıları halkı koruyor ve savaşıyor ama yiyecek ekmekleri dahi yok. Bazıları oturuyor ve diyor ki; 'asla müzakere etme'. 'Biz rejimin kalması için değil, yıkıma ve kan akmasına engel olmak için müzakere edelim' diyoruz.
Bazı devletler söz verdi ancak sözlerini tutmadı. Bazıları 'saldırın' dediler ve bizi savaş meydanlarında ölüme terk etti. Uluslararası sessizlik devrimi boğuyor. Bazıları Suriye'yi tarihten silecek ve yıllarca sürecek bir savaş için plan yapıyor. Sözlerime şiddetle karşı çıkanlar oluyor, yoksa Baasçılar'dan bir şeyi daha anlamadan inkar etmeyi mi öğrendik?''