Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, ABD'nin Suriye'ye ihtiyacı olduğunu, çünkü Suriye'nin Ortadoğu ve Irak'ta barış süreci için önemli bir ülke olduğunu söyledi.
Abone olEsad, İtalyan gazetesi La Repubblica'ya verdiği demeçte, Suriye'nin Lübnan'ın eski Başbakanı Refik Hariri'nin suikastına karıştığı yolundaki haberleri kesin bir dille reddetti. Ülkesinin terörle mücadeleye katkısı sorulduğunda Esad, "Ben Washington'a yardımımızı sundum. Er ya da geç çözümün anahtarının bizde olduğunu anlayacaklar. Biz barış süreci için, Irak için esasız. Belki bir gün Amerikalıların gelip kapımızı çaldıklarını göreceksiniz" yanıtını verdi. ABD, Suriye'yi Irak ve İsrail'de faaliyet gösteren teröristleri desteklemek, askeri varlığıyla Lübnan'ı istikrarsızlaştırmak ve Hariri suikastının arkasında olmakla suçluyor. Esad, "Hariri'yi gerçekten biz öldürseydik, bu bizim için bir siyasi intihar olurdu. Etik ve insani ilkeleri bir yana bırakalım, mesele şu: Cinayet kimin işine yaradı? Suriye'nin işine yaramadığı kesin" dedi. Ülkesinin Irak ile olan açık sınırların kurbanı olduğunu, bu sınırların kendileri için de tehlike oluşturduğunu, ellerindeki imkanlarla, yolu olmayan kum sınırın 500 kilometresini kontrol edebildiklerini belirten Esad, "ABD Savunma Bakanlığı'ndan bir temsilciyi kabul ettim, bu konuyu ABD Dışişleri Bakanlığı'yla da görüştüm. ABD'den, Meksika sınırında kullandığına benzer radar sistemi ve gece görüş dürbünü bile istedim. Hatta ekimde Suriye ile Amerikalıların birlikte devriyeler oluşturmasını bile teklif ettim" dedi ve hala yanıt beklediğini söyledi. Esad, Lübnan'daki Suriye askerleri konusundaki bir soruya da, "Bu ekonomik olduğu kadar, siyasi anlamda da ağır bir bedel. Ancak şu nokta çok önemli: Lübnan'ın ve sınırlarımızın istikrarı. Teknik olarak, yıl sonunda birliklerimizi çekebiliriz. Stratejik olarak ise, bu ancak ciddi garantiler alırsak gerçekleşir. Bir başka deyişle barış olursa" yanıtını verdi. Ülkesinde insan haklarının ideal olmadığını kabul eden Esad, "Bu alanda Şam'ın ağır kuralları olduğunu" söyledi ve şöyle dedi: "60 yıldır tehlike ortamında yaşıyoruz. En azından şimdilik normal kanunlara izin veremeyiz. Ben aykırı görüşte olanlara karşı açık fikirli biriyim. Ancak sorun yaratmalarına izin veremem. Eğer Londra'daki Hyde Park'ta biri Kraliçe'yi eleştirirse, bir şey olmaz. Ancak burada biri Hıristiyanları eleştirse ertesi gün bir iç savaşla uyanabiliriz." Esad, bölgenin kısa vadedeki geleceğine ilişkin karamsar olduğunu da söyledi ve "2001'de ikiz kulelere yönelik saldırılara ve Irak'a karşı savaşa götüren sorunlardan hiçbiri çözülmedi. Tersine bazıları, örneğin istikrar konusu çok daha ciddileşti. Şam'dan Kudüs'e, İslamabad'a ve Kabil'e kadar teröristleri işe alan tek ve uzun bir cephe var" dedi. Esad, ABD'nin Şam yönetimine, 2003'te başlayan işgalden önce Bağdat'a yaptığı gibi baskı uyguladığını söyledi. Esad, Washington yönetiminin, geçmişte ülkesine yaptırımlar uyguladığını ve Suriye'yi tecrit ettiğini belirtti ve "Eğer (ABD'den) silahlı bir saldırı bekleyip beklemediğimi sorarsanız, Irak savaşının bitiminden bu yana bunun geldiğini görüyorum. Ondan sonra gerilim arttı" dedi.