Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Rus medyasına yaptığı açıklamada Türkiye'nin sınırında 'IŞİD ve El Nusra'yı desteklediğini' söyledi ve kuzeyde Kürtlerin özerklik taleplerinin de ulusal diyalogla değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Abone olSuriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Rus medyasına yaptığı açıklamada Türkiye'yi 'IŞİD ve El Nusra'yı desteklemekle' suçlayıp yabancı ülkelerin baskısıyla iktidarı terk etmeyeceğini, kararı Suriye halkının vereceğini ifade etti.
Rossiya 24 televizyon kanalına konuşan Esad, "Eğer Avrupalılar mültecilerin kaderi hakkında kaygılılarsa teröristlere desteği durdurmalılar" dedi.
Esad, "Terörle mücadele konusunda, ülkenin kuzeyinde Türkiye sınırında 'IŞİD'den arındırılmış bölge' oluşturulması fikrine nasıl bakıyorsunuz? Batı ile El Nusra Cephesi ve diğer aşırı gruplar arasındaki dolaylı işbirliği hakkında ne dersiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Türkiye ile sınırın terörizmden arındırılması, terörizme diğer bölgelerde izin verilmesi anlamına gelir. Bu kabul edilemez. Terörizm her yerde yok edilmelidir. 30 yıldır terörle mücadele için uluslararası koalisyon oluşturulması çağrısında bulunuyoruz."
"Batı'nın Nusra Cephesi ile işbirliği ise bir gerçek. Çünkü Türkiye'nin El Nusra'yı ve IŞİD'i onlara silah, para ve gönüllü teröristler sağlayarak desteklediğini biliyoruz. Türkiye'nin Batı'yla yakın ilişkileri olduğu da iyi biliniyor. Erdoğan ve Davutoğlu, önce ABD ve diğer Batı ülkeleriyle koordine olmadan tek bir adım atamaz. El Nusra ve IŞİD, bölgede Batı'nın kılıfı altında böylesi bir güçle hareket ediyor. Batılı devletler, terörizmi zaman zaman ceplerinden çıkartıp kullanabilecekleri bir kart gibi görüyor. (…) Bizim için IŞİD, El Nusra ve silah taşıyan, sivilleri öldüren her türlü grup teröristtir."
'İran siyasi ve ekonomik destek veriyor'
Devlet Başkanı Esad, terörle mücadelede bölgedeki ortaklarının Rusya ve İran olduğunu, Irak'la da işbirliği içinde olduklarını söyledi.
İran'la Suriye'nin ilişkisinin yaklaşık 35 yıllık bir geçmişi olduğunu belirten Esad, "İran Suriye'yi ve Suriye halkını destekliyor. Siyasi, ekonomik ve askeri olarak Suriye devletinin arkasında" dedi ve bu desteği şöyle açıkladı:
"Askeri demek, Batı medyasının iddia ettiği gibi İran'ın ordusunu veya güvenlik güçlerini Suriye'ye gönderdiği anlamına gelmez. Bu doğru değil. İran bize askeri malzeme gönderiyor ve tabi ki Suriye ile İran arasında askeri uzmanlar değiş tokuşu oluyor."
Batılı ülkelerin baskısıyla iktidarı terk etmeyeceğini belirten Esad, 'devlet başkanının seçimlerle, halkın rızasıyla iktidara geldiğini, gidecekse de ancak halkın talebiyle gideceğini' söyledi.
Esad, 2014 yılındaki seçimlerde oyların yüzde 88,7'sini alarak iktidar koltuğunu korumuştu. Fakat seçimler yalnızca hükümet kontrolündeki bölgelerde yapıldı ve muhalefet iç savaşın ortasında yapılan seçimlerin geçerliliği olmadığını öne sürdü.
'Kürtler özerklik istiyorsa, ulusal diyalog gerekli'
Rossiya 24'teki röportajda, 'Suriye'deki Kürtlere yönelik ayrı bir politika izlenip izlenmeyeceği' yönündeki bir soruya da Esad, "Kürtlere yönelik ayrı bir politika izlediğini söyleyemezsiniz. Bir devlet, halkı arasında ayrımcılık yapamaz, bu ülke içinde bölünmeler yaratır. Bizim için Kürtler, Suriye'nin dokusunun bir parçasıdırlar. Yabancı değiller, Araplar, Çerkezler, Ermeniler ve diğer tüm etnik yapılar ve mezhepler gibi Suriye'de yaşıyorlar. Bu gruplar olmadan homojen bir Suriye olmazdı" cevabını verdi.
Bazı siyasi partilerin Kürtler için talepleri olduğunu kaydeden Esad, fakat bu taleplerin yalnızca Kürtlere yönelik olmadığını ve Kürtlerin topluma tamamen entegre olduklarını söyledi.
Ülkenin kuzeyindeki Kürtlerin 'yerel yönetimler ve özerk yapılar oluşturmak için anayasa değişikliği talebinde bulunduklarını' hatırlatan Rossiya 24, bu taleplerin karşılık bulup bulmayacağı yönündeki sorusuna da Esad şu yanıtı verdi:
"Bugün, örneğin Rusya'da, mevcut yapıyı değiştirmek istiyorsanız, diyelim cumhuriyetin sınırlarını yeniden belirlemek veya bir cumhuriyete diğerlerinden farklı yetkiler vermek istiyorsanız, bunun devlet başkanı veya hükümetle bir ilgisi olmaz. Bunun anayasayla ilgilisi vardır. Anayasanın sahibi ne devlet başkanı ne de hükümettir. Anayasanın tek sahibi halktır. Dolayısıyla, anayasayı değiştirmek ulusal diyalog demektir. Bizim hiçbir taleple bir sorunumuz yok. Devlet olarak, Suriye'nin birliğini, çeşitliliğini ve vatandaşlarının özgürlüğünü ihlal etmediği sürece bu meselelere herhangi bir itirazımız yok."
"Ama eğer Suriye'deki bazı gruplar veya kesimlerin belirli talepleri varsa, bu talepler ulusal çerçevede Suriye'nin siyasi güçleriyle diyalog içinde değerlendirilmeli. Suriye halkı, federalizm, özerklik, merkezsizleşme veya tüm siyasi sistemin değişmesi gibi konularda adım atmaya karar verirse, buna yine Suriye halkının onayı, dolayısıyla anayasa değişikliği gerekir. Bu nedenle bu grupların önce teklifleri konusunda Suriye halkını ikna etmeleri gerekir."
'Avrupa teröre desteği sonlandırsın'
Esad, Avrupa'ya mülteci akınıyla ilgili de "Eğer Avrupalılar mültecilerin kaderi hakkında kaygılılarsa teröristlere desteği durdurmalılar" dedi.
Esad şunu ekledi: "Bugün herhangi bir Suriyeli'ye şu an ne istediğini sorsak, ilk cevabı herkes için güvenlik ve istikrar olur" dedi.
Suriye lideri, ülkede krizinin çözümü için devam eden diplomatik temaslarla ilgiliyse şöyle konuştu:
"Mutabakata varmak adına diyaloğa devam etmeliyiz. Bununla birlikte eğer gerçek başarılar elde etmek istiyorsak; insanlar ölürken, kan dökülmesi sürerken ve insanlar tam güvende değilken bu imkânsızdır.
"Siyasi parti ve güçlerle, siyasi ve ekonomik konular, bilim, sağlık hizmetleri ve diğer konular üzerinde bir anlaşmaya vardığımızı farz edelim. Ancak Suriyeli yurttaşlar için öncelik güvenlikken bu anlaşmaları nasıl uygulamaya geçirebiliriz? Bundan dolayı, mutabakata varabiliriz ancak Suriye'de terörizmi yeninceye kadar hiçbir şeyi yürürlüğe koyamayız."