Suriye lideri Esad’ın korkulu rüyası Müslüman Kardeşler’in sürgündeki lideri Şukfa, Cumhuriyet’e konuştu.
Abone olSuriye’de Beşşar Esad rejiminin baş düşmanı, 30 yıldır siyasi yasaklı Müslüman Kardeşler (MK) örgütünün Türkiye’de yaşayan lideri Riyad el Şukfa, Esad’ı devirmeye kararlı olduklarını, bölgede oluşan “Şii hilali”nin belini kıracaklarını söyledi. “Hiçbir ülkede görmediğimiz rahatı Türkiye sağladı” diyen Şukfa, Esad ile iyiyken de Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendilerini hep kolladığını anlattı.
30 yıllık sürgünün son bir buçuk yılını İstanbul’da geçiren Şukfa, Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer'e değerlendirmelerde bulundu:
- Suriye’deki son durum nedir?
- Esad’ın karada hiçbir gücü kalmadı. Toprakların yüzde 75’i muhaliflerin elinde. Esad sadece hava gücüne sahip ve bununla şehirleri bombalıyor. Humus’un yüzde 50’si yıkılmış durumda. Ama Suriye halkının direnişi yüksek. Esad’ı devirmeye kararlıyız. Gıda ve silah yardımına çok ihtiyacımız var. Hava bombardımanından korunmak için uçaksavara ihtiyacımız var. Biz direniyoruz, ama dünyanın sessizliği üzüntü verici.
- Esad’a ne kadar ömür biçiyorsunuz?
- Şu an ömür biçmek kolay değil. Fakat muhaliflere uçaksavar verilirse rejim ancak bir ay dayanabilir.
- Esad muhalifi Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK), Müslüman Kardeşler (MK) ağırlıklı olduğu, İslamcıların eline geçtiği iddialarına ne diyorsunuz?
- Kesinlikle İslamcılar ağırlıkta değil. Tüm kesimler temsil ediliyor SUK’ta. Sünni, Nusayri, Kürt, Türkmen, Süryani, Hıristiyan hepsi orada var. Tabandaki desteğimize oranla MK eksik bile temsil ediliyor orada. Halk içinde desteğimiz en az yüzde 50. Ama 49 kişilik SUK Yürütme Kurulu’nda sadece 12 üyemiz var; Yönetim Kurulu’nda da 12 kişinin sadece 2’si MK üyesi. Bize göre şimdi sandalye yarışı yapılacak zaman değil. Aksine tüm muhaliflerin bir arada çalışmasını gerektiren bir süreç. Esad çökene kadar birçok hakkımızdan fedakârlık edeceğiz. Bu mücadele sürerken SUK’a yönelik eleştiriler sadece Esad’a hizmet eder. Şu ana kadarki SUK başkanları Burhan Galyun ve Abdülbasit Seyda, ikisi de liberal isimler, İslamcı değiller.
- Türkiye’de örgütlü SUK’a yönelik en büyük eleştiri Suriye içinde desteğinin olmadığı yönünde...
- Doğrudur, Suriye içinde şu andaki etkisi zayıf. Bunun daha sağlıklı olması için çaba içindeyiz.
‘Muhalif şiddetinden biz de rahatsızız’
- Esad rejimi kadar muhaliflerin de sivillere şiddet uyguladığı yönünde raporlar var.
- Doğru, birkaç kontrol dışı olay bizi de rahatsız etti. Ama bu Esad’ın uyguladığı şiddetle kıyaslanamaz bile. BM raporları olayları abartmış görünüyor. Muhalefetin içinde her çeşit insan var. Özellikle de intikam peşinde koşan Suriyeli gençler yapıyor. Bu görüntüler üzerine artık ele geçirdiğimiz semtlerde muhalefet içinde mahkemeler oluşturuyoruz. Esirlere ne yapılacak buna mahkemeler karar veriyor.
- Esad giderse Suriye bölünür mü?
- Böyle bir şey olmaz. Suriye’nin içindeki değişik etnik yapılardaki muhalifler ile SUK arasında bağlantıyı kurarak geçiş hükümetini oluşturuyoruz. Esad gidince bir yıl geçiş hükümeti yönetecek. Sonra seçimler yapılacak.
- Kuzeyde otonom bir Kürt bölgesi oluştuğu yönünde haberler var...
- Bu da yanlış. Bizim orada sıkı bağlantımız var. O bölgede hem Arap hem de Kürt köyleri var. Oradaki Kürtlerin sayısı da toplam nüfusun yüzde 5’ini geçmez. Diğerleri hep Suriye’ye entegre olmuş Kürtler.
- Esad rejimi devrilirse bölgede nasıl bir değişim yaşanacak?
- Eskiden Suriye’de mezhep sorunu bilmezdik. Ama Esad ailesi başa geçince azınlık politikalarına yöneldi. Halkı birbiri aleyhine korkuttu. İran ve Lübnan’daki Hizbullah ile ittifak kurdu. Saddam gidince Irak’taki Şiiler de bu ittifaka katıldı. Bölgede bir ‘Şii hilali’ oluşturdular. Esad rejimi çöktüğünde bu plan da çökecek. Şii hilalinin belini kıracağız. Şiilere değil, Esad’ın İran ve Irak rejimi ile birlikte uyguladığı azınlıkları korkutma politikasına karşıyız.