Suriye ve Irak’ta ‘IŞİD ile mücadelenin’ öne çıkmasıyla rahat nefes alan Esed rejimi, gelecek hafta Moskova’ya çıkarma yaparak yeni bir ‘Suriye’de geçiş planını' uluslararası kamuoyuna pazarlamaya hazırlanıyor.
Abone olSuriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ve beraberindeki kalabalık heyet, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşerek, ‘muhalefetle’ yeniden masaya oturarak yeni bir ‘barış görüşmesi’ sürecini başlatmaya hazırlanıyor.
Suriye’de yayın yapan rejim yanlısı El Vatan gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Vaddah Abidrabbu, Moskova’da yapılacak bu görüşmeyle ilgili detayları paylaştı. Abidrabbu’ya göre Putin, Rusya’da ‘Suriyeliler arasında’ başlayacak yeni barış görüşmelerini hayata geçirmek istiyor.
El Cezire Türk'ün derlediği habere göre Moskova’da yapılacak görüşmelerde, ‘bağımsız muhalif figürlerin yer alacağı’ bir geçiş hükümetinin kurulması, 2016 başlarında seçime gidilmesi ve hatta yeni bir anayasa hazırlanması bile masaya yatırılacak planın bir parçası olacak.
HANGİ MUHALEFET?
Gazeteye göre, eğer hayata geçirilebilirse, görüşmelerde rejimin karşısına Suriye Muhalif Koalisyonu’nun rejimle konuşmaya sıcak bakan eski üyeleri ve Esed rejiminin ülke içinde faaliyetlerine izin verdiği muhalif gruplar oturacak.
Görüşmelerde ‘muhalifleri’ temsilen yer alacağı tahmin edilen isimlerden en fazla öne çıkanı ise, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu’nun (SMDK) ilk Başkanı Ahmed Muaz Hatib.
Muaz Hatib, kısa bir süre önce Suriye meselesiyle ilgili temaslarda bulunmak üzere Moskova’ya gitmişti ve Esed rejimi ile görüşmeye karşı olmadığını belirtmişti.
El Vatan gazetesi de Muaz Hatib’in önümüzdeki hafta yapılacak görüşmelerde yer alabileceğini yazdı.
Muaz Hatib, yeni bir muhalif yapı oluşturulacağına dair iddiaları reddediyor, ancak Rusya’da rejimin karşısına yeni bir oluşumun oturtulmasının planlandığı açık.
Çünkü mevcut muhalif koalisyonun, özellikle Ocak ve Şubat ayında Cenevre’de yapılan ve sonuçsuz kalan barış görüşmelerinden sonra rejimle yeniden masaya oturma ihtimali görünmüyor.
Batı ülkelerinde, Suriye’deki birçok muhalif gruba ‘cihatçı’ gözüyle bakıldığı mevcut durumda, Suriye rejimi hem ‘yeni ve yapıcı bir muhalefet’ algısı yaratmaya hem de bu muhalefetle masaya oturarak çözüm yanlısı bir tavır sergilediği mesajını vermeye çalışıyor.
Bazı muhalif grupların yer alacağı geçiş hükümeti fikri ise, Esed’in ‘makyajlanarak varlığını sürdürmesi’ planı açısından önem taşıyor.
YENİ MEŞRUİYET HAMLESİ Mİ?
ABD öncülüğündeki koalisyonun Suriye ve Irak’ta Irak Şam İslam Devleti’ni (IŞİD) hedef alan operasyonları başlatması, bölgede bir süredir dikkatlerin Esed rejiminin ihlallerinden başka yönlere kaymasına neden oldu.
Esed rejimi de bu durumdan faydalanarak, özellikle Suriye’nin kuzeyindeki Halep kentinde muhaliflere yönelik askeri operasyonlar ve varil bombalı saldırıları artırdı.
ABD’nin ısrarla “Hedefte Esed yok IŞİD var” açıklamalarını yapmasıyla, son haftalarda Halep’i neredeyse tamamen kuşatarak sahadaki gücünü artıran Esed’in, Moskova’daki görüşmelerle yeni bir ‘meşruiyeti sağlama’ hamlesi yaptığı göze çarpıyor.
Sahada ve uluslararası arenada rüzgarın kendi lehine estiğini düşünen rejim, yeni bir barış inisiyatifini uluslararası kamuoyuna pazarlamaya çalışıyor.
ABD-İRAN YAKINLAŞMASI ESED İÇİN FIRSAT
ABD yönetimi Ortadoğu’daki stratejik hedefinin Irak olduğunu saklamıyor ve son dönemde bu konuda İran ile IŞİD’e karşı işbirliği yapabileceğine dair sinyaller de bir hayli fazla.
Obama’nın Hamaney’e bir mektup yazarak IŞİD ile mücadelede ortak hareket çağrısı yapması bunun en önemli göstergelerinden biri.
Suriye rejiminin en büyük destekçisi olan İran’ın sahadaki etkisinin bu şekilde ön plana çıkması Esed rejimi için de önemli bir fırsat.
Esed’in bir diğer önemli müttefiki olan Rusya da, sahadaki bu durumu daha fazla rejimin lehine çevirmek amacıyla inisiyitaf almaya çalışıyor.
Ukrayna krizinde Batı’yı karşısına alan ve yaptırımlarla karşı karşıya olan Moskova’nın, Suriye meselesini Batı’ya ve özellikle ABD’ye karşı önemli bir kart olarak elinde tuttuğu da biliniyor.
IŞİD meselesi gündemde olmayı sürdürdükçe, Esed rejiminin İran ve Rusya’yı da arkasına alarak koltuğunu sağlamlaştırmak için benzer yeni adımlara yönelmesi olası.
ÖNCEKİ HABERLER
