AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’in dünya ile alay ettiğini söyle...
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’in dünya ile alay ettiğini söyleyerek, “İnsanlık düşmanı olarak artık ilan edilmesi gereken kişi, ‘Dünya Nobel Barış Ödülü bana verilmeli’ diyor. Dünya ile alay ediyor. Birleşmiş Milletler ile medeni dünya ile alay ediyor. Hem insan öldürüyor hem de medeni dünya hiçbir şey yapmıyor” dedi.
Mehmet Ali Şahin, baba ocağı olan Ovacık ilçesinde AK Parti Teşkilatı tarafından belediye önünde düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Şahin bayramlaşma programında yaptığı konuşmada kurbanın önemine değinerek, “Kurban Hz. İbrahim’den gelmedir. Hz. İbrahim tam oğlunu kurban edecekken melekler tarafından koç getirilip onu kesmesini istiyorlar. Bu kurbanda çıkaracağımız ilk ders çocuklarımızı kurban etmeyeceğiz. İslam dünyası yıllardır bu mesajı hala anlamadı. Hala şu mübarek İslam coğrafyasında insan kanı akıyor. Dün Suriye’de Beşar Esed’in bombalaması sonucu 108 Suriyeli hayatını kaybetti. Sadece bir günde. Bu insanlık düşmanı olarak artık ilan edilmesi gereken kişi, ‘Dünya Nobel Barış Ödülü bana verilmeli’ diyor. Dünya ile alay ediyor. Birleşmiş Milletler ile medeni dünya ile alay ediyor. Hem insan öldürüyor hem de medeni dünya hiçbir şey yapmıyor. Yapamıyor demiyorum istese yapabilir. Çünkü akan kan Müslüman kanı. Batı dünyasına göre Müslüman kanı akmış onların umrunda mı? O halde yapılması gereken nedir? Müslümanların uyanması gerekir. Biz kimiz, kimle kavga ediyoruz kimin kanını akıtıyoruz. Cenab-ı Hak sadece kurban edilmesi mümkün olanların kurban edilmesini bize emretmiş. Biz niye insan kanı akıtıyoruz diye düşünmeli. Şu mübarek günlerde ve gecelerde gerekli dersleri çıkararak bundan sonra yaşayacağımız bayramlarda bu acıları yaşamamalıyız. Eğer bunu yakalayabilirsek ve bu düşünce İslam coğrafyasında egemen olursa bir nebze olsun sulha ve sükuna adım atabilirsek bu kurban bayramlarının faydası olacaktır. Müslümanlığı en saf ve temiz yaşayan Türk milletidir. Müslümanlığı yayan ve anlatan yine bizim ecdadımızdır. Şükürler olsun ülkemiz bayramı huzur içinde yaşıyor” dedi.
“BAYAN MİLLETVEKİLLERİ BAŞÖRTÜLERİ İLE GENEL KURALA GİREBİLİR”
Gazetecilerin, CHP’nin kamuda başörtülü bayanların çalışmasına yönelik çıkan uygulamayı Anayasa Mahkemesine taşıyacağı yönündeki soru üzerine Şahin, CHP’nin birçok konuda bir parti olarak bütünlük görüntüsü vermediğini ve farklı sesler çıktığını söyledi. “Bunun en yakın şahitlerinden biri benim” diyen Şahin, şunları söyledi:
“Anayasa Uzlaşma Komisyonu 2 yıldır görev yapıyor ve burada CHP 3 arkadaş ile temsil ediliyor. Özellikle bu arkadaşlarımızın arasında bile bir bütünlük yok farklı farklı tezleri savunuyorlar. Uzlaşma Komisyonu neden uzlaşamıyor diye bir soru yöneltildiğinde bazı partiler kendi aralarında uzlaşamadığı için uzlaşma komisyonunda uzlaşmada zorluk çekiyoruz. Bu yönetmelik değişikliği ile kamu kurum ve kuruluşlarında arzu eden memur hanımlarına başörtülü de çalışabileceklerine dair yönetmelik bakanlar kurulundan çıkarak resmi gazetede yayınlandı. Üniformalı kamu görevlileri dışındaki tüm kamu görevlisi hanımlar başörtülü de görev yapabiliyor. Şimdi şu tartışılıyor; acaba bayan milletvekilleri de TBMM’de başörtülü ile görev yapabilir mi? Meclis Başkanı Cemil Çiçek geçen günlerde bir açıklama yaparak bizim meclis iç tüzüğümüzde bayanların başı açık şekilde parlamentoda milletvekili olarak görev yapacaklarına dair bir düzenleme yoktur. Dolayısıyla bu yol açıktır ve arzu eden bayan milletvekilleri parlamentoda başörtülüde görev yapabilirler dedi. Ben bu görüşe katılıyorum. Çünkü meclis iç tüzüğünün yanılmıyorsam 56. maddesinde bayanların kılık kıyafeti ile ilgili bayan milletvekilleri tayyör giyer diyor. Yani etek, ceket. Bunun dışında başka hiçbir düzenleme yoktur. Dolayısıyla şuna kadar uygulanmamış olması yasak olduğu anlamına gelmez.”
“KILIK KIYAFETLE İLGİLİ GETİRİLMİŞ HERHANGİ BİR YASAK YOK”
Şahin, ayrıca TBMM Başkanı Çiçek’in bayramdan hemen sonra parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekilleri ile içtüzük konusunda parlamentoda yapılacak olan çalışmalarla ilgili istişari bir çalışma ortaya koyacağını da belirterek, “Meclisin gündeminde zaten bir içtüzük değişikliği ile ilgili bir kanun teklifi var. Belki bunu görüşecekler. Ama bugünkü gazeteler de yazmış, hacda olan bazı bayan milletvekilleri var. Onlardan bazıları biz hacca gittik parlamenterlik görevimizi başı örtülü olarak yapmak istiyoruz diye düşünebilirler. Bu bakımdan böyle girdikleri takdirde genel kurula ne olacak? Meclis başkanımız bunla ilgili çalışmalar yapıyor. Bende Meclis başkanımıza katılıyorum. İç tüzüğümüzde böyle bir yasak yok. Bir bayan milletvekili başörtüsü ile genel kurula girdiği takdirde sen buraya böyle girdin deme hakkı, ne Meclis başkanımızda nede başkanvekillerinin hakkı olmadığını düşünüyorum. Belçika ve Hollanda parlamentosunda bayan milletvekili var ve bunlar tesettürlü ve o ülkelerin parlamentolarında görev yapıyorlar. Batıda Avrupa’da böyle bir yasak yok. Kılık kıyafetle ilgili getirilmiş herhangi bir yasak yok. Halkı Müslüman olan bir ülkede de bir bayan milletvekilinin parlamentoda arzu ederse o şekilde görev yapmasını yadırgamamız gerekir. Onun bir tercih olduğunu değerlendirmemiz lazım. Kaldı ki, TBMM milletin meclisidir. Milletin meclisinde milletin beklentilerini arzularına tasvibine uygun davranmak gerekir. Milletin meclisinde inanıyorum ki bayramdan sonraki süreçte kamu görevlisi bayanların kamu kurumlarında nasıl başörtülü şekilde görev yapmalarının önü açılmışsa, herhalde parlamentoda görev yapan bayan milletvekillerinin de o şekilde görev yapmalarının önü açılır diye değerlendiriyorum” dedi.