BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40

Erzurum'da gizemi çözülemeyen göl ölen balıklar özel mezarlığa defnediliyor

Erzurum'da gizemi çözülemeyen göl ölen balıklar özel mezarlığa defnediliyor

ERZURUM’da eksi 30 derecede bile donmayan Balıklı Göl'ün gizemi yıllardır çözülemiyor. Adı efsanelerle ün kazanan gölde ölen balıklar ise özel mezarlıklara defnediliyor.

Erzurum'da gizemi çözülemeyen göl ölen balıklar özel mezarlığa defnediliyor

Erzurum’un Aziziye ilçesine bağlı Söğütlü Mahallesinde yer alan balıklı göl gizemli haliyle dikkat çekiyor. Kaynağı bulunamayan gölün suyu temizlenmek için boşaltılsa dahi su topraktan yeniden yükselmeye başlıyor. Kutsal sayılan göl soğuğun başkenti olarak bilinen Erzurum’un ayazında dahi donmuyor. 

Erzurum'da gizemi çözülemeyen göl ölen balıklar özel mezarlığa defnediliyor

Gölün sıcaklığı 18 dereceden aşağı düşmüyor

Gölün çevresinde bulunan akarsular ve dereler eksi 5’lerde dahi donarken gizemli gölün sıcaklığı 18 dereceden aşağı düşmüyor. Balık tutmanın yasak olduğu köyde çeşitli hastalıklardan ölen balıklar ise gölün hemen yanına yapılan özel mezarlıklara defnediliyor.

Erzurum'da gizemi çözülemeyen göl ölen balıklar özel mezarlığa defnediliyor

Romatizma ağrılarına iyi geliyor

Öte yandan köylüler tarafından kutsal olarak görülen göl romatizma ağrılarına ise son veriyor. Gölün bulunduğu ve bin 100 kişinin yaşadığı Söğütlü Mahallesinde romatizma hastalığı olan hiç kimse bulunmuyor. Hakkında birçok efsane olan göl hakkında en çok bilinen efsane ise şöyle:

Erzurum'da gizemi çözülemeyen göl ölen balıklar özel mezarlığa defnediliyor

Göl hakkında en çok bilinen efsane

”Bir gün, köyden bir adam gölde tuttuğu balıkları eve getirir ve karısına balıkları kızartmasını söyler. Ama bu balıklar balık değil balık gibi görünseler bile her biri Allah tarafından balığa çevrilen şehit akıncılar olduğu söylenir. Kadın balıkları tavaya koyar ve kızarmaya başladığında, kızaran balıklar tavadan kaybolur. Adam ve karısı gördükleri durum karşısında hayrete düşerler ve kendilerini korkudan dışarıya atarlar ve göle kadar giderler. Kızartmaya çalıştıkları balıklar sırtları kızarık şekilde gölde yüzmektedirler. O günden sonra bu balıklar kutsal sayılır ve hiç kimse bu gölden balık tutmaz. Göldeki balıkların her birinin muhtelif yerleri yanık gibidir. Bunun tavadaki kızarıklıktan ileri geldiği söylenir. Hatta Urfa’da balık ölümleri yaşandığı sırada bu göldeki balıkların öldüğü söyleniyor.”