BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,74
ALTIN 2.962,77
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Erzurum’da Çöken Pist için AKP’den “Hayır” Oyu

CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz’ün Erzurum’daki atlama kulesi pistlerinin çöküşüyle ilgili verdiği meclis araştırma önergesi ilginç bir görüşmeye sahne oldu.

Abone ol

Bugün görüşülen araştırma önergesinde söz alan Sakine Öz’ün kulelerle ilgili siyasi yakınlıklarla kurulmuş ihale, inşaat ve denetim sürecini kapsayan 20 soruyu AKP sıralarına yöneltti. “Soma’ya “fıtrat”, Erzurum’daki pistin çökmesine “doğal afet” diyen yetkililerin ortak noktası, kamu ihalesine “fırsat” olarak bakmasıdır” diyen Öz, “ihale-rant-siyaset” üçlüsünün aşılması amacıyla kamu ihalelerinin ayrıntısıyla incelenmesini önerdi. Sakine Öz’ün sorularına cevap veremeyen ve iddialar konusunda net bilgi aktaramayan Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu ve AKP sıraları, önergedeki iddiaların önemini önce kabul etti, sonra önergeye “hayır” oyu verdi.

CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, önergesi üzerine söz aldığı saatlerde, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç da Erzurum’daki pistleri inceledi, ancak net yanıtlar vermekten kaçındı.
Sakine Öz, konuşmasında ihale ve inşaat sürecindeki sorunlara dair açık tespitlerde bulundu, açık ihmallerin siyasi yakınlıklarla kurulduğunu savundu.

Sakine Öz’ün konuşmasında şu ifadeler yer aldı:

“Erzurum’da çöken atlama kulesi pistlerinin yol açtığı kamu zararının farklı yönleriyle araştırılmasını talep ediyor ve Meclis’in, ülkemizde skandal boyutuna varmış kamu ihaleleri, inşaatları ve denetim süreçlerine dair kapsamlı bir inceleme yapmasını öneriyoruz.
Erzurum’da, yaklaşık 95 milyon Liraya mal olan bu tesis için 2009-2010 döneminde yapılan ihale ve inşaat süreci, farklı uzmanların ve meslek odalarının zamanında ve yerinde uyarılarına, raporlarına karşın, son derece sorunlu biçimde ilerlemiştir.
Heyelan sonrasında uzmanların incelemesinin de gösterdiği gibi, zeminin yapısına uygun olmayan inşaat, inşaat yeri için seçilen alanın dokusuna uymayan malzeme seçimi, yetersiz denetimler, heyelan tehlikesine ve fay hattına rağmen gerektiği gibi alınmayan önlemler, açık bir ihmali ortaya sermektedir.

“Sorun Sadece Kule Değil, Büyüyen Kamu Zararıdır”
Biz, sadece bir atlama kulesinden bahsetmiyoruz. Kamu ihalesi yoluyla zengin olanların, kamu malını bol keseden savurup fahiş fiyatlarla kamu zararına yol açanların, devletin denetim ve önlem alma görevini savsaklayanların karnesini konuşuyoruz burada...
Yitip giden milyonlarca liraya hiç sıkılmadan “doğal afettir, ne yapalım oldu” sözleriyle karşılık verenlere, bu kadar önemli bir tesisin heba edilmesindeki siyasi sorumluluğun hesabını soruyoruz.

“Devlet Zenginleri Kamu Malına Göz Dikti”
Devlete sırtını yaslayıp zengin olmak uğruna doğa ve insan yaşamını yok saymış, uyarılara sırtını dönmüş, denetim ve önlemleri sıfırlamış, gözünü rant hırsı bürümüş bir imar anlayışının geldiği nokta, son derece kaygı verici düzeye ulaşmıştır.

Pist, Uygun Zeminde Yapılmadı
İhaleye katılmak isteyen şirketlerin, oluşacak kamu zararına karşı yetkilileri önceden uyardığını, bu firmaların ihaleye ek şartnameler yoluyla rekabetten nasıl dışlandığı iddialarını da üzüntüyle okuduk. İhale sürecindeki kuşkularla birlikte düşünüldüğünde, çok önemli bir ihmal, denetimsizlikle iç içe geçmiş “parti-şirket” ilişkisinden bahsediyoruz. Tıpkı Soma’da olduğu gibi, kamunun kaynaklarını denetimsiz ellerde belli siyasi adreslere aktarma, önlem almadan iş üretme anlayışı, bu defa Erzurum’da kayba yol açmıştır.

Atlama kulesindeki kamu zararı ile iç içe geçen inşaat kusurları, rant odaklı siyasi ilişkiler, sorunun bilimsel hesap yapılmadan, asıl denetimler gerçekleşmeden göz göre gelmiştir.
Heyelan bölgesinde ve fay hattı üzerinde yer alan atlama kuleleri, ormanlık arazi üzerine adeta “kondurulmuştur”.

Mimarlık ve Mühendislik Yok Sayıldı
Sökülen ağaçların boşa çıkardığı zeminin KİL yapısı, suyu nasıl tutacağı dikkate alınmadan, devasa kuleler ve pist zemin üzerine inşa edilmiştir. En basit mimarlık ve mühendislik hesaplarından, en temel kamu denetimlerinden uzak biçimde yapıldığını göstermiştir.
Halkın vergisinin, o pistlerin “canlı yayın”da çökmesi, şovlarla açılan tesislerin kaderine terk edilmesi ve gerekli bakım onarımların yapılmaması, pistteki zemin çatlaklarına ise betonla yama yapıldığı iddiaları ayrıca incelenmeyi gerektirmektedir.
Tesisin inşaat ihalesine davet sürecinde, belli şirketlerin ihale şartnamesine yazılan ek maddeler yoluyla rekabetten dışlandığı iddiaları ortadayken, Bakanlığın ve federasyonun bu iddiaların üzerine gitmemesi asla kabul edilemez.

Sakine Öz’ün Soruları Yanıtsız Kaldı
“Bu şirketler, tesisin çok daha düşük bedelle biteceğini iddia etmiş ve Kayak Federasyonunu uyarmışsa, Bakanlık bu uyarılar üzerine gerekli incelemeleri neden bu tarihe kadar yapmamıştır? Jeoloji Mühendisleri Odası’nın fay hattı ve heyelana dair uyarıları neden dikkate alınmamıştır?”

“Soma’ya “fıtrat”, Erzurum’daki pistin çökmesine “doğal afet” diyen yetkililerin ortak noktası, kamu ihalesine “fırsat” olarak bakmasıdır.
Devletin üzerine düşen sorumluğu yerine getirmediği noktada, facialara ve rant odaklı birikime ortam hazırlanmaktadır. İnşaat sürecinde “pist eğimi”nin proje ve uygulama aşamalarının sorunlu ilerlediği, pisti sabitlemesi için kullanılan malzemenin projede belirtilen özellikleri taşımadığı, zemin etüdünün gereğince yapılmadığı, firmanın inşaat denetiminin yeterince sağlanmadığı her geçen gün daha fazla geçerlik kazanmaktadır.

Yapıların mimarlarının kim olduğu ve ne kadar ödeme yapıldığı; projeyi ve uygulama aşamasını kimlerin kontrol ettiği; tesisin kabulüne kimin uygun görüş verdiği derhal açığa kavuşmalıdır. En önemli tartışmalardan olan pistin eğim hesabının, zemin iyileştirmesinin araziye uygun biçimde yapılıp yapılmadığı açıklanmalıdır. Çöken pistte, inşaattan önce nasıl bir zemin etüdü yapıldığı ayrıntılı biçimde tartışılmalıdır. Fay hattının bu inşaata olası etkisi üzerine yapılan çalışmalar tek tek sorgulanmalı ve pistin inşa kararını verenler Meclis tarafından ayrıca dinlenmelidir. Bölgedeki yapay göletlerin zemini yumuşatarak heyelanı tetikleyeceği yönündeki uyarıların dikkate alınmaması üzerinde önemle durulmalıdır. İhaleyi kazanan firmanın denetimi sürecinde devlette oluşan ihmaller, tüm inşaat süreci dikkate alınarak yapılmalıdır.”