BIST 9.949
DOLAR 35,28
EURO 36,74
ALTIN 2.985,58
HABER /  GÜNCEL

Ertürk'ten İmar Bankası itirafı

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, İmar Bankası'nın kayıtlarına tam olarak ulaşılamadığını söyledi. Ertürk, İmar Bankası'ndaki olayları 'çok zekice bir iş' olarak yorumladı...

Abone ol

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, İmar Bankası’nın, 3 Temmuz 2003’teki el konulmasından önceki kayıtlarına hala ulaşılamadığını belirterek, "2003’ten önceki kayıtlar ya yokedildi ya da belli şifrelerle kayıt altına alındı. Ama o şifreler hala çözülemedi" dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bankacılık Yasa Tasarısı’nın görüşmelerinde, İmar Bankası gündeme geldi. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, BDDK’da boşalan üyeliklere zamanında atama yapılmaması nedeniyle İmar Bankası’na zamanında el konulamadığını belirterek, bu zararın ne kadar olduğu sorusuna BDDK’nın "tespit edilmediği" yanıtını verdiğini söyledi. "BDDK kaçak güreşiyor" diyen Kılıçdaroğlu, TBMM’nin kendisine yetki vermesi halinde bunu 2 ay içinde tespit edebileceğini söyledi. Şekerbank’da bir mudinin hesabının kendi isteği olmaksızın banka yöneticileri tarafından off-shore’a aktarıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu konudaki davada BDDK’nın taraf olmamasını eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "BDDK’nın taraf olmamasını anlayamadım. BDDK taraf olacak ki suçlu banka yöneticileri cezasını çekecek, mudi de hakkını arayacak" dedi. CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek, TMSF’nin Yahya Murat Demirel ile Şevket Demirel arasındaki ilişkiyi 5.5 yılda tespit edebildiğini ifade ederek, "Son anda bankaya el konuluyor. Böyle olunca başkaları da ’bu gasptır’ diyebiliyor. TMSF, BDDK görevini savsaklarsa sonuç almak güç oluyor. Bu kurumlar zamanında tespit yapabilmeli" dedi. "ÇOK ZEKİCE YAPILAN BİR İŞ..." Milletvekillerinin soru ve eleştirilerine yanıt veren BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, İmar Bankası olayının "çok ilginç" ve daha önce el konulan bankalardan farklı olduğunu belirterek, "Bu olay, organize ve çok teknik yöntemler kullanılarak yapılan bir dolandırıcılıktır" dedi. İmar Bankası’na 3 Temmuz 2003 tarihinde el konulduğunu hatırlatan Bilgin, "3 Temmuz 2003 tarihinden önceki kayıtlara hiçbir şekilde ulaşılamadı. Hala ulaşılamıyor. Eğer size verilen bilanço esas alarak yaklaşırsanız...Evet bir bilanço var, aktif ve pasifleri düşerseniz aradaki farkı bulursunuz. Pasif dediğiniz, mevduat dışında başka kalem yok. Aynı şekilde aktiflerin de diğer kalemleri hiç yok. 2003’ten önceki kayıtlar ya kaybedildi, yokedildi ya da belli şifrelerle kayıt altına alındı. Ama o şifreler de çözülemedi" dedi. İmar Bankası yargılamalarına yansıyan bir konuşmayı aktaran Bilgin, "Genel müdür yardımcısı baş genel müdür yardımcısına, banka faaliyeteyken ’mevduatımız ne kadar’ diye soruyor. Başgenel müdür yardımcısı, ’bu konuları çok karıştırma’ diyor. Öyle bir yapısal organizasyonda yapılan iş ki...Çok zekice yapılan bir iş olduğunu söylemekte yarar var" diye konuştu. Türkiye’deki tüm emniyet ve denetim birimlerinin konuyla ilgilendikleri halde 2003 yılı öncesi kayıtlara ulaşılamadığını anlatan Bilgin, sorunun boyutunun algılandığından daha büyük olduğunu vurguladı. Bilgin, Şekerbank ile ilgili soruya yanıt verirken; 48 banka, 6 binden fazla şube ve milyonlarca mudinin varlığına işaret ederek, "Bankacılık Kanunu’nda böyle bir husus olmadığı için davaya müdahil olamıyoruz" dedi. "IMF İSTEDİ DİYE BAŞBAKANLIĞI KAPATACAK MIYIZ?" CHP’li Kılıçdaroğlu, tasarıyla, Bankalar Yeminli Murakıpları’nın kaldırılmasını eleştirerek, "Bir ülke kurumlarıyla ayakta kalır. Birileri istiyor diye bu kurumları bıçağın altına verip kesmek doğru değil. IMF istiyor diye nitelikli elemanların bulunduğu bu güzide kurumları yoketmek üzüntü vericidir. IMF istiyor diye yarın Başbakanlığı, Merkez Bankası’nı da kapatacak mıyız? Böyle bir şeyi yapmayı nasıl içimize sindirebiliriz? IMF karşısında dik durmayan bir hükümetin ülkenin çıkarlarını korumak için dik duracağını hiç sanmıyorum" dedi. AK Parti Ordu Milletvekili Cemal Uysal’ın, "konuyu IMF’ye bağlamamak gerekir. Bir dönüşüm yapılıyor" demesine Kılıçdaroğlu, "Kadının aldattığını en son kocası duyarmış. IMF dayatmadı diyorsunuz ama IMF, sitesinde bile bunları yazıyor" diye karşılık verdi. CHP İstanbul Milletvekili Birgen Keleş ise Kılıçdaroğlu’na, "O söz tam tersidir. Kocanın aldattığını en son kadın duyarmış" dedi. "TERİM’E 110 MİLYAR LİRA VERMEYE GOCUNMUYORUZ..." Fon kurul ve üyelerinin ücretinde Başbakanlık Müsteşarı’nın aylık ücretine göre düzenleme yapılması, CHP ve AK Parti’li milletvekillerince eleştirildi. AK Parti Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya, bu kişilerin önemli bir görev yaptığını kaydederek, "Yanlış, eksik yapıldığında hesap soracaksanız mali bakımdan imkan da vermelisiniz" dedi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu, Başbakanlık Müsteşarı’na tanınan hakların sadece maaşla sınırlı olmadığını belirterek, "Başbakanlık Müsteşarı’nın oturduğu evi hangi milletvekili maaşı ile kiralayabilirsiniz? Kendisine sunulan imkanlarla herhalde devlete maliyeti yüzmilyarlarca liradır. Bize de bir kart verilse istediğimiz gibi harcasak hiç maaş istemeyiz" dedi. CHP’li Kılıçdaroğlu, Milli Takım Teknik Direktörlüğü’ne getirilen Fatih Terim’e ayda 110 milyar lira ücret ödeneceğini hatırlatarak, "Terim’e 110 milyar lira ödemekten gocunmuyoruz. Başbakanlık Müsteşarı’nın aylığı neden her konuda ölçü oluyor? Bu parlamentonun kendi iradesini sınırlamaktır" görüşünü savundu. "BORCU SİLECEĞİZ" TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, komisyon üyelerinin sorularını yanıtlarken, Hazine’nin fona 22 milyar dolar aktardığını, bu miktarın faiz ve diğer işlemlerle birlikte 47-48 milyar dolara yükseldiğini belirterek, şunları söyledi: "Bu paranın ödenemeyeceği herkes tarafından biliniyor, çünkü bir karşılığı yok. Ancak bu borcun kayıtlarda devam etmesi de hazinenin hesaplarını yanıltıyor. Fon’un bu borcunun kayıtlardan çıkarılması gerekiyor. Ancak şu bilinmelidir ki Fon’un tahsilatları kuruşuna kadar hazineye aktarılacaktır. Bu model üzerinde bir mutabakat var ancak kesin bir karar yok. Fon’dan hazineye 1,5 milyar dolarlık ilk aktarma ile önemli bir başlangıç yaptık. Bu konuda bir düzenleme yapılmasa bile tahsilatların tümü hazineye aktarılacaktır." Ertürk, Fon’un devraldığı şirketlere kaynak aktarmasının kesinlikle söz konusu olmadığını ve bu nedenle bazı gazetelerde Fon’a devredilen bir televizyon kanalına Fon’dan para aktarıldığı yolundaki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, bu şirketlerin normal ticari ilişkiler içinde varlıklarını sürdürdüklerini söyledi. Ertürk’ün bu sözleri üzerine AK Parti’li Uzunkaya, bu tasarı ile Türkiye’de bankacılıkla ilgili sorunların çözülmesinin mümkün olmadığını söyledi. "TOPLUM HORTUMLAMAYI 10 YIL BOYUNCA SEYRETTİ" AK Parti Balıkesir Milletvekili Ali Osman Sali de Ertürk’ün sözlerini dehşete kapılarak dinlediğini belirterek, "Eğer bu borçları silme noktasına geldiysek, bu bankaları devlet bankası yapalım. Ancak sayın bakanın bize taahhütü bu borçların ödeneceği yolunda. Demek ki her şey değişti"diye konuştu. CHP İstanbul Milletvekili Birgen Keleş, TMSF Başkanı’nın kendilerinden bu paraların tahsili için yasa isteyeceğine, alay eder gibi bu borçların ödenemeyeceğini söylediği belirterek, "Burada çaresizliğin yasalardan mı yoksa yabancı baskılardan mı kaynaklandığı açıklanmalıdır"dedi. Komisyon üyelerinin bu sözlerinin ardından yeniden söz alan TMSF Başkanı Ertürk, şunları söyledi: "Burada yapılan bir hesap işi, aritmetik işi. Bu bilançoyu biz yaratmadık, devraldık. Bu bilanço 10 yılda oluştu ve toplum bunu 10 yıl seyretti. Biz TBMM’den aldığımız yetkileri sonuna kadar kullanarak bugüne kadar hazineye 1,5 milyar dolar aktardık ve aktarmaya devam edeceğiz. Ancak. tabii ki bu acı bir tablodur ve tüm toplumun kendisini sorgulaması gereken bir tablodur." CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi de konuşmasında, bu konuda asıl sorgulanması gereken kişinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ileri sürerek, "Kamu bankalarından hortumlanan kredilerin üzerine kim gidiyor? Hortumları kestik diyenlere bunu sormak gerekir" dedi.