Ertuğrul Özkök, 2018 yılında İstanbul'da gerçekleşen Suriye zirvesinden sonra çekilen kareyi yorumlarken ''Erdoğan bütün dünyaya şunu kabul ettirdi. Türkiye önemli ve büyük bir ülkedir...'' ifadelerini kullandı.
Abone olHürriyet köşe yazarı Ertuğrul Özkök, Türkiye'nin dış politikasını değerlendirdi. 'Türkiye’nin Suriye, İsrail ve Mısır politikasını çok yanlış bulanlardanım' diyen Ertuğrul Özkök, 2 yıl önce İstanbul’da yapılan Suriye zirvesinden sonra çekilen bir kareyi yorumlarken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı öve öve bitiremedi.
Bu fotoğraf 2018 yılında İstanbul’da yapılan Suriye zirvesinden sonra çekilmiş bir kareydi... Fotoğrafın en solunda bir lider daha vardı ve o da Putin’di. O gün bu kareyi yorumlayan bir yazı yazmıştım... Hepsinin beden dilini ve psikolojilerini yorumlamıştım.
Önceki gün telefonla yapılan üçlü zirveden ve AB’nin Türkiye’ye yaptırımlar çıkması beklenen zirvesi ertelendikten sonra bu kareye bir de şu açıdan baktım.
Bu fotoğrafı çok sevdim
Çünkü dış politikada Cumhurbaşkanı ve ülkemi görmek istediğim yeri anlatıyor... Yani Avrupa’yı... Dolayısıyla, ülkemin Cumhurbaşkanı’nı o fotoğrafta Avrupa ile el ele görmek bana umut veriyor. Bu fotoğrafı çok sevdim... Çünkü dış politikada en zor günlerde bile barış ve diplomasi yollarını açık tutma gayret ve iradesini yansıtıyor.
''Ülkemi haklı, hem de çok haklı bulanlardanım''
Bu fotoğrafa bakarken son 10 yılı gözümün önünden geçirdim. Başından beri Türkiye’nin Suriye, İsrail ve Mısır politikasını çok yanlış bulanlardanım... Bu görüşüm aynen devam ediyor. Ama Doğu Akdeniz politikasına gelince... Ülkemi haklı, hem de çok haklı bulanlardanım...
''Türkiye önemli ve büyük bir ülkedir''
O nedenle elim tam gitmese de, sık sık “Ama” falan desem de, cüretkâr yanım “Cumhurbaşkanı haklı” diyor ve içimdeki gerçekçi insan şunu söylüyor:
Erdoğan bütün dünyaya şunu kabul ettirdi.
Türkiye önemli ve büyük bir ülkedir...
Bu aynı zamanda “Türkiye’ye haksızlık etme, onun sinir ayarları ile oynama” ihtarıdır...
Ve bu mesaj adresine ulaşmıştır....
Şimdi en önemlisine geleyim.
Bu fotoğrafı çok sevdim...
Çünkü bana, İngiltere’nin ayrılmasından sonra, geleceğin Avrupa’sında adı konmamış “yeni triumvira”nın, yani etkili üçlünün ne olduğunu ve ne olması gerektiğini anlatıyor... Çünkü bu kare bana diyor ki... Avrupa’nın en güvenli ve mutlu haritası budur... Ve ülkemin en mutlu ve güvenli yeri de bu demokrasi haritasının sınırları içindedir. Çünkü bu harita dünyada hâlâ demokrasi, özgürlük, refah ve adalet idealleri üzerine çizili tek çokuluslu haritadır. En yakın arkadaşlarım bile benim için bir şey yazarken başına şu ihtiyat cümlesini eklemek zorunda hisseder kendini...
“Seversiniz veya sevmezsiniz...”
Ben de önceki gün bu fotoğrafa bakarkenki hissiyatımı aynı ihtiyat cümlesiyle tamamlayayım...
Cumhurbaşkanı’nı seversiniz veya sevmezsiniz...
Ama bu fotoğraf bana işte böyle bir geleceği düşündürüyor.
Ve bu ihtimal çok da hoşuma gidiyor.