Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde Cumhurbaşkanlığı sarayındaki Bakanlar Kurulu toplantısı esnasında gerçekleşen fakat gizlendiğini iddia ettiği 'çok önemli mesajlar'ı yazdı.
Abone olİNTERNETHABER.COM- Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök bugünkü yazısında çok konuşulacak iddialara yer verdi. Önceki gün Saray'da 8.5 saat süren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısı esnasında, dünyada MİT dosyalarına "çift hilal" (çok gizli) damgasıyla kaydolan çok önemli gelişmeler yaşandığını ve bu gelişmelerin herkesten saklandığını iddia etti.
Öncelikle, geçen hafta Bağdat'ta Amerikalı yetkililerin İrak'taki "güvenilir bir arabulucu" ile Beşar Esad'a iletti: "IŞİD mevzilerini bombalayan Suriye jetleri, aynı bölgede uçuş yapan Amerikan jetlerinin hedefi değildir" mesajını hatırlatan Özkök, bu mesajın Amerikan yönetimi ile Esad yönetimi arasındaki güven arttırıcı ilk adım olduğuna dikkat çekti ve ekledi: Esad'a iletilen bu mesajın ilk somut yansıması, ABD Dışişleri Bakanı Kerry'nin konuşmasıyla geldi. Amerikan hükümeti içinde Esad'a en karşı konumdaki bakan, geçen günkü konuşmasında ilk defa "Çözüm için Esad ayrılmalıdır" ifadesini kullanmadı.
En vurucu mesajın dün New York Times gazetesinin "Batı, Esad başkanlığında bir Suriye çözümünü dikkate almaya başladı" manşetiyle geldiğini belirten Özkök, "saklandığını" iddia ettiği "ikinci çok önemli bir mesaja" değindi:
YER: Dört gün önce Antakya'da bir otelin lobisi.
Masada küçük bir grup sohbet ediyor.
Konuşan kişinin adı Tarık Fares...
Suriye ordusunun laik düşünceli eski komutanlarından biri.
Uzun süredir Özgür Suriye Ordusu saflarında çarpışıyordu.
Fares arkadaşlarına kararını bildiriyor.
Yer Antakya: Suriyeli muhalif lider açıklıyor "Artık savaşmayı bırakıyorum..." ? ? ?
Devam ediyor: "Amerikalılar bize hep kırmızı çizgileri olduğunu söylediler. Bizi destekleyeceklerini, silah vereceklerini söylediler. Ancak 4 yıl sonra şimdi bize 'Esad en iyi çözüm' diyorlar." Fares bunlan kafadan atmıyor, söylerken elinde sağlam bir bilgi var.
Çünkü Amerika bu kararını geçen hafta, Türkiye topraklarında eğitilen Özgür Suriye Ordusu mensuplarına resmen bildirmişti.
Yani, Türkiye toprakları üzerindeki eğitim, fiilen anlamsız hale gelmiştir."
KİMSENİN BİLMEDİĞİ OLAYLAR: SINIRDA ÖLEN İRAN KOMUTANI...
Özkök, kimsenin bilmediğini iddia ettiği olaylardan bir diğerinin de Tahran'da yaşandığını ileri sürdü. İran Devrim Muhafızları ordusunun önde gelen subaylarından Muhammed Ali Allahdadi Suriye'nin İsrail sınırındaki bir roket saldırısında ölmesine ilişkin olarak İran'ın üç ay içinde ikinci defa böyle özel bir duyuru yaptığının altını çizen Özkök, aynı birliğin, bir generalini de IŞİD saldınsına karşı Bağdat'ı savunan birlikler içinde savaşırken kaybettiğini; böylece İran'ın iki üst düzey komutanının sınırımızın ötesinde çarpışırken hayatını kaybetmiş olduğunu; bu yüzden de bütün dünyanın gözünde IŞİD'den doğal olarak daha sempatik olduklarını ifade etti.
HOLLANDA'NIN ELİNDEKİ TÜRK TIRLARI...
İddiaları bununla da bitmeyen Özkök, Ortadoğu'dan Hollanda'ya geçerek; Hollanda'nın elindeki Türk TIR'ları envanterini kaleme aldı. Hollanda'da muhalefetteki Hıristiyan Demokrat Parti'nin (CDA) "Türk TIR'larının içinde bulunan malzeme ile ilgili bilgi elimizde..." açıklamasını nereden bulduklarının cevabının çok uzakta olmadığını, bu bilgilerin bir gün önce internete sızmış olduğunu,
TIR'ların içindeki malzemenin ne olduğunun halktan saklandığını ama başkalarının 'mermi numarasına kadar bildiğini' ileri sürdü.
"SURİYE'DEKİ KATLİAMIN FATURASI..."
Hollanda'dan yapılan bu açıklamalarının ne anlama geldiğini ise şöyle açıklıyor:
"Suriye'de bugüne kadar 200 binin üzerinde insan öldü.
Medeni dünya bu çapta bir insanlık dramına ilgisiz kalamaz.
Nitekim Sudan'da kalmadı ve Sudan Devlet Başkanı, Lahey'de mahkûm oldu.
Peki Suriye'deki katliamın faturası kime çıkacak.
Ankara'dan bakıp hemen "Tabii ki Esad'a" diyebilirsiniz.
Unutmayın ki Suriye de şu tezi işliyor: Eğer Türkiye gibi ülkeler "Bu savaşa müdahale etmeseydi, verdiği silahların, radikal örgütlerin eline geçmesine engel olsaydı, bunun dörte biri kadar bile insan ölmezdi."
Ben bu teze itibar edenlerden değilim.
Ama bugünlerde Türk TIR'ları ile ilgili bilgilerin de bu dram için toplanan belge ve delillerin arasına konduğunu işitirseniz hiç şaşmayın.
Bu ölümlerin faturasının bir bölümü Türkiye'ye de çıkarılabilir."