İnternet Haber Yayıncılık'ın sahibi Hadi Özışık'ın Tercüman Gazetesi'ndeki köşesinde yer verdiği bir anektod, Emin Çölaşan'ın asılsız iddialarını bakın nasıl çürüttü?
Abone olİnternethaber Yayıncılık'ın sahibi Hadi Özışık'ın bugünkü yazısı, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin Çölaşan'ın, "Muhabir arkadaşlarımız özgürce soru soramıyorlar. O kadar ki, yöneticilerine giden şikayetler nedeniyle bazen kulaklarının çekildiği bile oluyor" yolundaki iddialarını çürüttü. Özışık, Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi'ndeki kaleme aldığı "Muhabir ve Soru" başlıklı yazısında, "en tepedeki", "en yetkili ağızlara" yer verdi. Özışık'ın konu edindiği yazısındaki ilgili bölüm şöyle: "Muhabir ve Soru Usta gazeteci Emin Çölaşan'ı dinledim dün, birkaç muhabir arkadaşımı aradım. Hem de, Başbakan Erdoğan'ı adım adım takip eden arkadaşlarımı... Emin Çölaşan'ın "Tanıdığınız gazetecilere sorun. Muhabir arkadaşlarımız bu açıdan büyük baskı altında. Özgürce soru soramıyorlar. O kadar ki, yöneticilerine giden şikâyetler nedeniyle bazen kulaklarının çekildiği bile oluyor" sözlerini doğrulayan bir tek gazeteci çıkmadı ne yazık ki... Peki kulağı çekilen gazeteci var mı? Ya da, "Başbakan'a ters soru sormayın" diyen gazete yöneticisi var mı? Türkiye'nin en büyük gazetesi, Hürriyet'in tepe ismi Ertuğrul Özkök'e sordum bu soruları.. "Hayır" dedi Özkök ve devam etti: -Bugüne kadar hiçbir arkadaşıma "Başbakan'a ters soru sormayın" diye bir şey söylemedim. Başka yöneticilerin de, söylediğini sanmıyorum. Hiçbir muhabir arkadaşımızın sorusuna karışmadım. Başbakan Erdoğan bugüne kadar, herhangi bir muhabiri şikâyet etmek için aramadı. Özkök, geçmişte şikâyetler aldığını ancak şimdiye kadar hiçbir Başbakan'ın "muhabir şikâyet etmek" için kendisini aramadığını söylüyor. Özkök'ten sonra, Yeni Şafak'tan Selahattin Sadıkoğlu'nu arıyorum. Aynı soruları Sadıkoğlu'na da soruyorum.. Sadıkoğlu, sorularıma cevap vermeden evvel, Radikal muhabirinin sorduğu soruda anormal bir şey olmadığının altını özellikle çiziyor ve ekliyor: -Biz de muhabire soru konusunda bir şey söylenmez. Bugüne kadar muhabirimi bana şikâyet eden olmadı. Şimdi tekrar başa dönelim... Sadıkoğlu'nun da ifade ettiği gibi, Radikal muhabirinin "radikal" olduğu görüşüne ben de katılmıyorum. Ertuğrul Özkök'ün "Başbakan daha sakin olmalı" görüşüne de yüzde yüz katılıyorum. Ancak Emin Çölaşan'ın "muhabir baskı altında" görüşüne katılmam mümkün değil. Her şey ortada çünkü.. Muhabir de, gazete yöneticileri de, Çölaşan'ı yalanlıyor.