Bülent Ersoy ile görüşen siyasetçinin CHP lideri Deniz Baykal olduğu ortaya çıktı. Peki ya Ersoy neden açıkça isim vermedi? Bu konudaki soruya sanatçı şu yanıtı verdi:
Abone olBülent Ersoy, ‘Sizden para isteyen lider Baykal mı’ sorusuna şu yanıtı verdi: ‘Terbiyemiz gereği, kör yerine görme özürlü diye hitap ediyorsak, hálá daha benim üzerime gelmenin anlamı yok.’
TÜRK Sanat Müziği’nin ünlü sesi Bülent Ersoy, bugün bir partinin genel başkanlığını yapan, o dönem ise avukatlıkla uğraşan ünlü siyasetçinin kim olduğu konusunda imalı bir yanıt verdi. Ünlü sanatçı, Hürriyet muhabirinin ‘Bu isim CHP Genel Başkanı Deniz Baykal mı’ sorusuna, ‘Ben bu konuda isim telaffuz etmedim, etmeyeceğim de... Ancak size şunu söyleyebilirim; bir insanın görmediği malumsa ve biz terbiyemiz gereği, can acıtmamak adına, kör yerine görme özürlü diye hitap ediyorsak, hálá daha benim üzerime gelmenin anlamı yok. Hálá onun kör olduğunu söyletmek istemek abesle iştigal olur’ diye yanıt verdi.
Ardından sözlerine şöyle devam etti:
‘Ben, ‘Can’lı Hayat’ programında 54 yıllık hayatımı masaya yatırdım. Hiç isim telaffuz etmedim. Bunu da insanların canını acıtmamak, yaralamamak için yaptım. Ben o programda hayatımı bir film şeridi gibi yeniden yaşadım. Örneğin kırgın olduğum halde o zamanki sayın paşanın adını dahi vermedim...'
Programda ne diyor
SALI günleri ekrana gelen ‘Can’lı Hayat’ programı, geç saatte yayınlandığı için bu hafta çarşamba gününe alındı. Programın sunucusu Can Tanrıyar ile Bülent Ersoy arasında şu konuşma geçiyor:
B.E: O çok önemli çok büyük bir partinin başkanı halen de başkanı. Sayın başkan beni telefonla aramıştı ve 100 milyar lira... 100 milyon lira ben hep karıştırıyorum bunları...
CT: Tabii YTL çıktı.
BE: Hayır yeniden değil, o zamanki paralar değişikti. İlk çıktığımdaki paralar değişikti.
CT: Parti Başkanı
BE: Parti Başkanı...
CT: Şimdi de parti başkanı mı?
BE: Aynen ben bunun üstesinden gelirim, düzeltirim. 100 milyon lira isterim. Ben de tamam dedim. Ama iş bitiminde mi? Hayır peşin isterim dedi. Ben de o zaman bilmiyorum ne bileyim güvenemedim herhalde... Ben sonradan vereyim dedim. İş olduktan sonra vereyim dedim. Ben zaten sözümün arkasında olan bir insanım. Artı çek-senet neyse onu verebilirim. Mukavele yapılabilir ama...
CT: O parti başkanıyla sonradan görüştünüz mü ya da son yıllarda görüştünüz mü?
BE: Görüştüm...
CT: Bu konu oldu mu aranızda
BE: Yok, o, o zaman bitmişti.
CT: Ama bu duyulursa bu bir skandala sebep olabilir.
BE: Yoo, niye olsun, Yani herşeyin bir bedeli var. Ben de sesimi pazarlıyorum. Sahneye çıktığım vakit şarkı söylüyorum. Bana da karşılığında öpücük vermiyorlar. Belirli bir ödeme yapıyorlar. O da işini yapıyor... O da işini yapacaktı, çeşitli yerlere hatır koyacaktı. Çeşitli yerlere 100 milyonun içinden ödemeler yapacaktı. Malumunuz vechile yani bu işler illa ki tam aslına uygun olmuyor ki... Bir şeyler arada dönüyor da söyleyemiyoruz. Olmuyor her şeyi açık söyleyemeyiz. Bazı ödemeler yapılır bunları biliyoruz hepimiz. O ödemeleri yapacaktı arasından. İşte üstüne de belki kendisine, kendi emeğinin karşılığını alacaktı. Bence çok doğaldı. Yalnız bana ters gelen hiçbir şey daha olmadan ödemenin yapılmasını istemesiydi. Ben de uygun görmedim. Kabul etmedim.
Haber: Demirhan Hararlı
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr