BIST 9.890
DOLAR 35,32
EURO 36,76
ALTIN 2.961,15
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Errorvision'da neden elendik?

Müzik otoriteleri büyük çoğunlukla, Türkiye'nin elenmesinin nedenini açıkladı

Abone ol

Türkiye, 1994'ten bu yana ilk kez Eurovision Şarkı Yarışması'nın finalinde yok! Müzik otoriteleri, Yüksek Sadakat'in şarkısının da şovunun da kötü olduğu için yarı finalde elendiğine inanıyor. TRT ise "Türkiye'ye oy vermeyen gruba düştük" diyor...

Yüksek Sadakat grubunun "Live It Up" şarkısıyla temsil ettiği Türkiye'nin, Almanya'da düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması'nın ilk yarı finalinde elenmesinin yarattığı şok sürüyor. Türkiye 1994 yılından beri ilk kez finalde yarışamayacak...

Müzik otoriteleri büyük çoğunlukla, Türkiye'nin elenmesinin nedenini grubun hem iyi bir şarkı hem de iyi bir şov seçmemesine bağlıyor. TRT ise yarı finalde yıllardır Türkiye'ye oy vermeyen ülkelerin bulunduğu gruba düşüldüğüne dikkat çekiyor.

TRT Müzik Dairesi Başkanı Deniz Çakmakoğlu, "Yüksek Sadakat ülkemizi çok iyi temsil etti. Yıllardır bize oy vermeyen ülkelerin arasında düştüğümüz görülüyor. Bu durumda da ortalamayı geçemedik. Şansımız bu konuda yaver gitmedi. Bunun başından beri farkındaydık ama yapacak bir şey yoktu. Değerlendirmede uzman jüri faktörü beni ümitlendirmişti. Ama demek ki, değişen bir şey yokmuş. Sistemde arıza var" diye konuştu.

KIZDI, TELEFONU KAPATTI!

Adı Eurovision'la özdeşleşen ünlü sunucu Bülend Özveren ise teknik arıza nedeniyle, yarı finali anlattığı yayını telefondan gerçekleştirdi. Usta sunucu yayını yapmak için 187 basamak merdiven çıktığını, daracık havasız bir odaya tıkıldığını, soluk bile almakta güçlük çektiğini belirterek organizasyona isyan etti. Özveren, Türkiye elenince o kadar sinirlendi ki, telefondan anlattığı yayını aniden kesti. Telefonu kapatarak tepkisini gösteren Özveren'den, organizasyon yönetimi özür diledi. Özveren, aksaklıklarla ilgili olarak yayında "Uganda'dan merhaba" diyerek dalga da geçti. Türkiye'nin elenme ihtimalini 2 ay önce katıldıkları bir programda söylediğini belirten Özveren, "Grubun yüzüne 'endişelerim var' dedim. Yarıştığımız grupta Türkiye'ye hiç oy vermeyen 8 ülke vardı. Oy vermediler, finale çıkamadık" diye konuştu.

Yarışmadan elenen Yüksek Sadakat ise Türkiye'ye dönmek yerine yarışma bitene kadar Almanya'da kalma kararı aldı. Grup üyeleri pazar günü İstanbul'a dönecek...

"MİSYONUMUZU YERİNE GETİRDİK"

Grup üyeleri dün akşam TRT Ana Haber'e bağlanarak aldıkları sonucu değerlendirdi. Kutlu Özmakinacı, "Sonuçta bu bir yarışma, çok fazla üzülmeye gerek yok. Eurovision tarihinin en zor gruplarından birine düştük. Bülent Özveren 'Bu gruptan çıkmak deveye hendek atlatmaktan zor' dediğinde doğruyu söylemişti. Şarkımız da bunu becerebilecek kadar iyiydi. Grubun favorileri Norveç, Ermenistan ve bizdik ama bu 3 favori çıkamadı" dedi. Grubun solisti Kenan Vural ise "Misyomunuzu temsil anlamında başarıyla yerine getirdiğimizi düşünüyoruz" diye konuştu.

Yüksek Sadakat'in sahnedeki şovu da beğenilmedi...

OTORİTELER NE DİYOR?

Emel Müftüoğlu: Yüksek Sadakat'in sevdiği bir grup olduğunu ama dereceye girme ihtimali olmadığını daha önce de söylediğini belirten Emel Müftüoğlu, "Çocukların en ufak kabahati yok. Onların bir çizgileri var ve çizgilerinin dışına çıkmalarını beklemek yanlış. Grup ve şarkı seçimi doğru değildi" diye konuştu.

Sertab Erener: 2003 yılında "Eveyway That I Can" şarkısıyla Türkiye'ye ilk ve tek birinciliği kazandıran Sertab Erener, "Şanssızlık, Yüksek Sadakat için üzüldüm. Ellerinden geleni yaptılar" dedi.

İlhan Şeşen: Eurovision öncesi grup üyeleriyle tartışan ve "Şarkı o kadar kötü ki, şarkı bile kabul etmiyorum" diyen İlhan Şeşen, sonuca şaşırmadığını açıkladı. Şeşen, "İşin içine ister politika girsin, ister gurbetçiler oy vermesin, yarışan şarkıdır. İyi bir şarkının önünü kimse alamaz. Ortada şarkı yoktu, melodisi yoktu, antipatikti. Akrobasi yapan kızın hareketleri rahatsız ediciydi. Çocukların şovu da kötüydü" diye konuştu.

Hadise: Türkiye'yi önceki yıl temsil eden Hadise, "Yüksek Sadakat grubunun sahnesi de şarkısı da çok güzeldi. Finale çıkacaklarına inanıyordum. Morallerini bozmamaları lazım. Bülent Özveren riskli bir gece olacağını söylemişti, maalesef haklı çıktı" dedi.

Naim Dilmener: Ünlü müzik yazarı Naim Dilmener, "Son 2 ülke kaldığında kesin seçiliriz diye düşünüyordum. Çünkü dinlediğim şarkılar içinde en derli toplulardan biri bizimkiydi. Hakkımızı yedikleri düşüncesine katılmıyorum ama demek ki iyi şarkıya kimse prim vermiyor" diye konuştu.

Işın Karaca: "Yüksek Sadakat belki yanlış seçimdi, belki şarkı yanlıştı ancak bu bazı gerçekleri değiştirmez. Yüksek Sadakat inanılmaz iyi bir müzik topluluğu. Belki TRT önümüzdeki sene seçimini yaparken eskiye döner ve bu yarışmayı gerçek yarışma formatına döndürüp, amatör müzisyenlere yer verir. Geçmiş olsun Yüksek Sadakat... Biz hâlâ sizi çok seviyoruz."

Sezen Cumhur Önal: Eurovision'da ağırlıklı slow şarkıların olduğunu görünce gençlik yıllarına geri döndüğünü söyleyen Sezen Cumhur Önal, "Yüksek Sadakat'in notaya doğru basan bir grup olması önemli değil, bacaklarını havaya kaldırıp zıplayınca kendilerini rockçı zannediyorlar ama öyle bir şey yok. Yarışmadaki performansları da çok iyiydi ama şarkı iyi değildi. Git şarkını bul gel ile bu iş olmaz. Yazık oldu, bu işi beceremediler. Şarkıyı yarışmayla seçmeliler" dedi.