Pazar günü yapılacak KKTC seçimleri öncesi Best Fm'de, UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu, Sesli Gazete programında canlı yayında Mithat Bereket'in sorularını yanıtladı.
Abone olMithat Bereket: Seçimler öncesi Ada’daki son hava nasıl? AB’nin ABD’nin verdiği sözleri tutmaması Ada’ya nasıl yansıdı? Derviş Eroğlu: Gerek AB’nin gerek ABD’nin verdiği sözleri tutmaması halkımızda hayal kırıklığı yaratmıştır.. Refarandum öncesi halkımız çok büyük beklentiler içine sokulmuştu.. Bu beklentilerin hiçbiri gerçekleşmemiştir ve hala da Başbakan Talat kendisini Kıbrıs Türk Toplumu lideri olarak görüyor.. Zaman zaman Kıbrıs'a AB yetkililerinin mesajları, o mesajlara uygun Sayın Talat’ın Brüksel’i ziyareti seçim arafesinde.. Bunlar hala daha AB’nin KKTC seçimlerine müdahale etme niyetini gösteriyor.. Ama insanoğlu bir kere aldanır ikinci defa aldanmaz.. AB’nin verdiği sözlerin hiç biri gerçekleşmemiştir.. Gerçekleşmediğini de vatandaş artık anlamıştır.. Bir anlaşmada elimizin güçlü olması için mutlaka KKTC’de Pazar günü yapılacak seçimlerde güçlü bir iktidarın çıkması gerekir.. Bizim dışımızda, hükümetler kuruldu, bozuldu.. Hergün düşme tehlikesi olan hükümetlerle veya meclisten geçemeyen hükümetlerle biryere varmanın mümkün olmadığını vatandaş görmüş verilen sözlerin de boşa çıktığını da görünce umut UBP olmuştur.. Şu anda UBP, kamuoyu yoklamalarında 1. parti olarak görülmüştür... Mithat Bereket: Genelde kararsız bir kitle olduğunu söyleyenler var.. Koalisyon çıkma ihtimalinin üstünde duruyorlar.. Koalisyon çıkarsa Siz herkesle koalisyona giderim diyormusunuz yoksa bazı çekinceleriniz var mı? Derviş Eroğlu: UBP olarak biz bütün partilere aynı mesafede olduğumuzu her parti ile koalisyon hükümeti kurabileceğimizi açıklamış bulunuyoruz.. Ben Serdar Denktaş gibi Mithat Bereket: Siz başbakan olursanız Kıbrıs konusunda; Rumlar’la, AB’yle ilişkiler konusunda nasıl bir tavır sergilemeyi düşünüyorsunuz... AB’nin Yeşil Hat Tüzüğü onayladığı haberleri geliyor.. ABD şirketlerinin temsilcileri oradaydı.. Rumlar ayağa kalktılar.. Sizin tavrınız ne olcak? Derviş Eroğlu: ABD şirletlerinin Türkiye temsilcilerinin KKTC’ye gelişi bana göre pek önemli değil... Belki bazı mesajları vermek için yapılmış bir hareket.. KKTC’yi de tanıyabiliriz şeklinde Güney’e bir mesaj verme düşüncesi ile gelmişlerse bu fevkalade güzel.. Ama Talat’ı desteklemek için geldilerse bu seçimlere demokratik bir ülkenin müdahalesi olarak terakki edilir... Mühim olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimini masaya getirebilmek... Çümkü Türkiye’nin önünde elinde veto silahıyla durun bir Güney Kıbrıs Rum Kesimini hazmedemiyoruz.. TR’nin menfaatlerine, AB’ye giriş hayallerini engellemeye çalışan 600-700 bin kişilik bir toplumun bu kadar ön plana çıkması ve Dünyadan destek görüyormuş gibi davranması bizi de rencide ediyor.. Eğer hükümette olursak mutlaka müzakerelere açık olduğumuzu tüm Dünyaya ilan edeceğiz.. Mithat Bereket: Türkiye’nin önünde AB takvimi var... Ve burada Rumları tanıma sıkıntısı var. Ben Sayın Serdar Denktaş’la bir konuşmamızda sormuştum: Türkiye KKTC’yi gözden çıkarırsa ne yaparsınız diye.. Filistin Kurtuluş Örgütü usulü silahlı bir direniş başlar demişti Kuzey’e... Siz nasıl görüyorsunuz? Yani böyle bir olasılık var mı ve bu olasılıkta Kuzey’de ne olur..? Derviş Eroğlu: Türkiye’nin KKTC’yi gözden çıkarma diye bir olay olmaz olamaz.. Bu kadar eminim bu konuda... Tabiki Güney Kıbrıs Rum yönetimi ile bu Ankara Anlaşması genişletilmiş şeklinin imzalanması tabiki dolaylı da olsa tanıma anlamına gelebileceği endişesindeyiz... Bana göre Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıması kendi kendini bu ülkede işgalci duruma düşürmesi demektir...