BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  DÜNYA

Ermenistan'da gücünü perçinledi! Nikol Paşinyan kimdir?

Ermenistan'daki erken genel seçimin galibi Nikol Paşinyan, "değişim" vaadiyle 6 ay önce yerleştiği iktidarını yüzde 70,4'lük seçim zaferiyle perçinledi. Peki Nikol Paşinyan kimdir? Bugünlere nasıl geldi? İşte merak edilen soruların yanıtları.

Abone ol

Ermenistan'da 9 Aralık'ta yapılan erken milletvekili seçimlerini liderlik ettiği ittifakla yüzde 70,4 oy alarak ezici bir üstünlükle kazanan Nikol Paşinyan, son bir yılda ülke siyasetine getirdiği "değişim" söylemiyle gündeme oturdu. Paşinyan, çok kısa süre içinde yıllardır devam eden Serj Sarkisyan iktidarını sonlandırdı, iktidarı devraldı, ülkeyi erken seçime götürdü ve seçimi ezici bir şekilde kazanarak gücünü perçinledi.

Dünya onu 2018'in başından itibaren duymaya başladı
Nikol Paşinyan'ın adı Ermenistan'da yıllardır biliniyordu ancak uluslararası camia Paşinyan adını 2018'in ilk aylarından itibaren daha fazla duymaya başladı. Aslında yıllardır siyasetin içinde olan eski gazeteci Paşinyan'ın ön plana çıkması nisan ayından itibaren oldu.

Ülkeyi 10 yıldır yöneten eski Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, cumhurbaşkanlığı makamını daha çok sembolik bir göreve dönüştüren ve başbakana geniş yetkiler veren anayasa değişikliğinden kısa süre sonra meclisteki çoğunluk partisinin başkanı olarak parlamentodaki oylamada başbakan seçildi. Halbuki Sarkisyan cumhurbaşkanlığı bitince başbakan olmayacağını söylemişti. Ermenistan muhalefetinin tepkisini çeken de bu oldu. On binlerce kişi Sarkisyan'ın iktidarı bırakması talebiyle başkent Erivan'daki Cumhuriyet Meydanı'nı doldurdu. Gösterilerin öncülüğünü ise ateşli konuşmalar yapan, kamuflaj desenli tişört giyen Nikol Paşinyan'dı.

Paşinyan ve taraftarları, "siyasi oligarşinin" bitmesi, yolsuzlukla mücadele, ekonomik reformlar, daha fazla demokrasi ve özgürlük gibi taleplerle sokaklara çıktı. Günler süren gösteriler üzerine Sarkisyan istifa etmek zorunda kaldı. Sarkisyan, sürpriz şekilde, iktidarı "Paşinyan haklıydı, ben haksızdım." diyerek bıraktı.

Paşinyan'ın partisinin o dönemdeki parlamentoda aslında 9 milletvekili bulunuyordu. 105 üyeli parlamentonun üyeleri, göstericilerin desteğini alan Paşinyan'ı başbakan seçmek zorunda kaldı.

Sokakların gücünü arkasında hisseden Paşinyan, bu gücü pekiştirmek istiyordu. Bunun için siyasi bir taktik olarak erken seçime gitmeyi tercih etti. Seçimden çok daha fazla sayıda milletvekiliyle çıkarak parlamentoda çoğunluğu almayı ve siyaseten çok daha rahat hareket etmeyi hedefledi. Bu nedenle de ülkeyi erken seçime götürdü. 

Paşinyan kimdir?
1975 doğumlu Nikol Paşinyan, Ermenistan Devlet Üniversitesinde gazetecilik okudu ancak mezun olamadı. Öğrenciyken siyasi faaliyetleri nedeniyle 4 yılın sonunda okuldan uzaklaştırılan Paşinyan’ın uzaklaştırılmasına gerekçe olarak devamsızlığı gösterildi. Okul arkadaşları ise Paşinyan’ın yolsuzluk karşıtı bir makalesi nedeniyle okul yönetiminin tepki gösterdiğini öne sürdü.

Uzun süre gazetecilik yapan Paşinyan, Ermenistan’ın en yüksek tirajlı gazetelerinden olan ve Robert Koçaryan ile Serj Sarkisyon hükümetlerini eleştirmesiyle tanınan Armenian Times’ın editörlüğünü yaptı.

Paşinyan, 2000 yılında gazetenin yöneticiliğini yaptığı sırada çok sayıda kişiye hakaret ettiği ve iftira attığı gerekçesiyle yargılandı ve suçlu bulundu.

Paşinyan’ın aracında 2004 yılında Erivan’daki ofisinin önünde park halindeyken patlama meydana geldi. Patlama sırasında aracında bulunmayan Paşinyan, olayın ardından ülkenin varlıklı iş adamlarından Gagik Tsarukyan’ı kendisine yönelik suikast girişimini organize etmekle suçladı.

Paşinyan’ın yönettiği gazete, patlamadan bir süre önce Tsarukyan hakkında bir haber yayınlamış, iş adamının kendisine villa yaptırmak için çok sayıda ağacı kestirdiğini iddia etmişti. Olaydan sonra sonuçlanan polis soruşturmasında arabadaki patlama ve sonrasında çıkan yangının teknik nedenlerden kaynaklandığı belirtilmişti.

Ermenistan’da 19 Şubat 2008’de yapılan seçimlerden sonra başlayan protesto gösterilerinde de Paşinyan adı yer aldı. Ermenistan’ın ilk cumhurbaşkanı olan Levon Ter Petrosyan’ın seçimi kaybettiğinin açıklanmasından sonra taraftarları, seçimde hile olduğu gerekçesiyle gösteriler düzenledi. 1 Mart 2008’de polisin sert müdahalesine sahne olan gösterilerde 10 kişi öldü 100’den fazla gösterici gözaltına alındı.

Paşinyan, “1 Mart olayları” olarak anılan gösteriler sırasında Petrosyan taraftarlarına destek verdi ve gösterilere önderlik etti. Polisin olayları bastırmasından sonra Paşinyan hakkında cinayet ve kitlesel kargaşa çıkarmaktan arama kararı çıkarıldı. Paşinyan ise bir süre ortadan kayboldu. Haziran 2009’da saklanmayı bırakarak teslim olan Paşinyan, 2 yıl sonra birçok siyasi hükümlü için çıkarılan afla salıverildi.

O dönem cumhurbaşkanlığı görevinde Robert Koçeryan bulunuyordu. Yıllar sonra Paşinyan iktidarı devraldığında 2008 olayları ve Koçaryan bir kez daha gündeme geldi. Koçaryan, olaylarda sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle yargılandı ve 9 Aralık 2018'deki erken seçimden iki gün önce tutuklandı.

Afla salıverildikten sonra siyasi hayatına başlayan Paşinyan, Ermenistan’da 2012’de yapılan seçimlerde milletvekili seçildi. Toplumsal Sözleşme adlı partisinin liderliğine geçen Paşinyan’ın önderliğindeki siyasi grubun 105 üyeli mecliste 9 sandalyesi bulunuyordu.

Paşinyan'ın partisi 2017’de Erivan'daki yerel seçimde yüzde 21 oy alarak Serkisyan'ın Cumhuriyetçi Partisi'nin ardından ikinci sırada kaldı. Cumhuriyetçi Parti'nin yüzde 71 aldığı açıklanmıştı.

Eylül 2018’e gelindiğinde ise nisan ayındaki gösterilerden sonra gücünü artıran Paşinyan'ın içinde bulunduğu ittifakın adayı, Erivan belediye başkanlığı seçiminde yüzde 81 oy aldı.

Söylem tamam, eylem bekleniyor
Nikol Paşinyan, birçok siyaset bilimci ve analist tarafından "liberal" olarak tanımlanıyor ancak sol görüşten ve milliyetçi ideolojilerden de beslendiği belirtiliyor. Paşinyan ise kendisini bu nitelemelerin hiçbirine dahil etmiyor ve ideolojilerden bağımsız olduğunu savunuyor.

Paşinyan'ın siyasi söylemleri arasında "siyasi oligarşiyi" bitirerek ülkenin yönetimi "yerleşik grupların" elinden almak, yolsuzlukla mücadele etmek, ekonomik reformlar yaparak gelir dengesini düzeltmek, siyaseti zengin iş adamlarının etkisinden kurtarmak, Ermenistan'a daha fazla demokrasi ve özgürlük getirmek gibi vaatler öne çıkıyor.

Paşinyan'ın Ermenistan siyasetinde öne çıkaran da iç politikaya yönelik vaatleri oldu. Ancak erken seçimden önce iktidarda 6 ay geçirmesine rağmen Paşinyan'ın "söylemden eyleme geçemediğini" savunan birçok siyasi analist bulunuyor. Buna örnek olarak ise yolsuzlukla mücadelede söylemlerine rağmen bugüne kadar bu konuda tek bir kişi hakkında bile dava açılmamış olması gösteriliyor.

Bunun dışında Paşinyan'ın teşhislerini doğru bulan ancak "tedavi yöntemlerini yeteri kadar ortaya koyamadığını" savunanlar da dikkati çekiyor.

43 yaşındaki Ermeni lidere yönelik bir diğer eleştiri ise hem kendisinin hem de ekibinin tecrübesizliği. Seçilen milletvekillerinin önemli kısmının gençlerden oluştuğu, hatta bazılarının "ilk ciddi iş deneyiminin milletvekilliği" olacağı iddialar arasında sıralanıyor.

Ayrıca, demokrasi ve ifade özgürlüğü gibi kavramları öne çıkaran Paşinyan'ın ileride otoriterleşme eğilimi gösterebileceği öne sürülüyor. "Sert ve eleştiriye çok fazla tahammül gösteremeyen" bir yapıya sahip olduğu iddia edilen Paşinyan'ın "mutlak iktidar gücünü" de aldıktan sonra nasıl bir yönetim tarzı sergileyeceği merak ediliyor.

Dış politikada denge için çalışacak
Nikol Paşinyan'ı iktidara taşıyan iç politikaya yönelik söylemleri oldu ancak ülkesinin dış ilişkilerine yönelik dikkat çekici politikalar sunmadı. 

Ülkesine değişim vadeden Paşinyan, dış politikada öncelikle değişim yerine eskiden beri süregelen politikaların devamını istiyor.

Paşinyan, Sovyetler Birliği’nin eski bir parçası olarak geleneksel şekilde Rusya ile iyi ilişkilerin devam etmesi gerektiğini belirtiyor. Nitekim seçimden 3 gün önce Rusya'nın başını çektiği ve ülkesinin de üyesi olduğu Avrasya Ekonomik Birliği toplantısına katılmak üzere Rusya'daydı. Rusya'nın Ermenistan'da askeri üsler bulundurması da iki ülke arasındaki ilişkinin boyutunu ortaya koyuyor.

Ayrıca, Rusya'da yaşayan yaklaşık 3 milyon Ermeni bulunması da Paşinyan'ın Rusya ile ilişkilerine etkileyen faktörlerden. Üstelik gün geçtikçe daha fazla Ermeninin, özellikle de genç nüfusun Ermenistan'daki işsizlik nedeniyle Rusya'ya gittiği belirtiliyor. 

Paşinyan, bir taraftan da Batı ile “daha iyi ilişkiler” geliştirilmesini savunuyor. Paşinyan'a destek veren bazı medya kuruluşları AB, ABD ve bazı Avrupa ülkeleri tarafından destekleniyor.

Bazı siyasi analistlere göre, Paşinyan'ın temmuz ayında yapılan NATO Zirvesi'ne katılması ve ekim ayında ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un Ermenistan'ı ziyareti gibi gelişmeler, yeni Ermeni yönetiminin Batı'yla ilişkilerinin geleceği hakkında ipuçları veriyor.

Paşinyan, Bolton'ın ziyaretinde "Ermenistan-ABD ilişkilerini güçlendirmek için gerçek bir şansa sahip olduklarını ve bu şansı kullanmaya hazır olduklarını" söylemişti. ABD'den silah almaya da yeşil ışık yakan Paşinyan, "Eğer ABD uygun teklif verirse bunu değerlendireceğiz." ifadesini kullanmıştı.

Paşinyan, Rusya, AB veya ABD yanlısı olmadığını vurguluyor. Paşinyan'ı izleyenler siyasi analistler ise Rusya ile dengeleri bozmadan ülkesinin Batı ile ilişkilerini geliştirmeye çalışacağını belirtiyor ancak bu dengeyi tutturmanın zorluğuna ve Moskova'nın Ermenistan'ı yakından "izlediğine" işaret ediliyor.

Dağlık Karabağ ve Türkiye'ye bakış
Nikol Paşinyan, mayıs ayında başbakan olduktan sonra ilk ziyaretini Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan toprağı Dağlık Karabağ’a yapmıştı. Bu da Ermeni liderin Dağlık Karabağ'a bakışının nasıl olduğunu gösteriyor. 

Paşinyan, bu ziyarette Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’dan çıkmasına yönelik Türkiye’nin koşulunun mantıksız olduğunu öne sürmüştü. Paşinyan'ın bu konudaki politikasında bir değişiklik beklenmiyor.

Ayrıca, Paşinyan'ın Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek için bir adım atmayacağı da dış politikasına yönelik tahminler arasında. Ermenistan'ın yeni lideri, "Biz pozisyonumuzu korumaya devam ederiz ve herhangi bir şart olmadan (Türkiye ile) ilişki kurmaya hazırız. Ama aynı zamanda Ermeni soykırımının uluslararası tanınmasında kararlıyız.” demişti.

Bu söylemle Türkiye ile normalleşmenin mümkün olmayacağı açıkça ifade ediliyor.