Türkiye veda maçında Ermenistan'ı 2-0'la geçti.. Terim'in veda ettiği maçı analiz eden yazarlar bakın neler yazdı..
Abone ol2010 Dünya Kupası Avrupa elemeleri 5. grupta oynanan Türkiye - Ermenistan maçını A Milli Futbol Takımı Halil Altıntop ve Servet Çetin'in golleriyle 2 - 0 kazanarak grup maçlarını galibiyetle tamamladı. Türkiye, sahadan 2 - 0 galip ayrılırken puanını da 15'e çıkardı.
MEHMET DEMİRKOL: HALİL'İN VEDASI (MİLLİYET)
Fatih Terim görevden gitsin diyenlerin de, devam etsin diyenlerin de duyguları karmaşık. Bütün bunların izleri Halil’in Terim’e koşuşunda var
Halil’in attığı gol sonrası Fatih Terim’e koşup ona veda edişi onun gibi bizim de ruh halimizi yansıtıyordu. Biliyorsunuz Halil, Avrupa Futbol Şampiyonası aday kadrosuna çağrılmış, kampın son günlerinde dışarıda kalan oyunculardan biri olmuştu. Tek yumurta ikizi Hamit’ten ve Avrupa’nın en büyük futbol sahnesinden gözyaşlarıyla ayrılmıştı.
O gün, Schalkeli oyuncunun Fatih Terim hakkındaki hisleri üzerine çok konuştuk, çok konuşuldu. Milli Takım kariyeri boyunca asla Fatih Terim’in has adamlarından da olamadı. Ancak gol sonrası vedasının sahte ya da yapmacık olduğunu kimse söyleyemez. Gönülden bir vedaydı. Türk futbolseverinin Fatih Terim hakkındaki hislerinin de tıpkı Halil’inki gibi karmaşık olduğunu düşünüyorum.
Görevi devraldığından bu yana Milli Takımın futbolunda bir gelişme yok, belki de bir gerilemeden de bahsedebiliriz. Ama Avrupa Şampiyonası finalinin ucundan dönmüşlükte var. Kavgalar da var, büyük sevinçler de...
Fatih Terim görevden gitsin diyenlerin de, devam etsin diyenlerin de duyguları karmaşık. Bütün bunların izleri Halil’in Terim’e koşuşunda var.
Sportif bir manası bulunmayan maç Erivan’da olduğu gibi tansiyonu düşük, pardon tansiyonu düşürülmüş tribünler önünde başlayıp bitti. Zaten “kazasız belasız başlayıp bitsin” diye dizayn edilmişti.
Takımın hırsı olabildiğince yerindeydi ancak bu bile Terim döneminin vasatının aşılmasına yetmedi. Bu maç üzerine sportif anlamda fazla bir şey söylemeye gerek yok. Artık yepyeni bir takım ve yepyeni futbol anlayışı mı üreteceğiz yoksa eldekini mi modifiye edeceğiz bunu düşünmenin vakti.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Hatalara bakmalıyız (SABAH)
Senelerdir Türk futboluna çok büyük hizmetler veren Fatih Terim'in veda maçıydı. Ayrıca yine senelerce Türk futboluna faal olarak çok büyük hizmetler vermiş olan ve hala alternatifi bulunamayan Hakan Şükür maç öncesi hak ettiği ödülleri aldı. Hele Fatih Terim'in elinden aldığı ödül çok anlamlıydı. Çünkü bu iki kişi de Türk futbolundaki başarılarda çok önemli isimlerdi.
İlk yarıda çok etkili bir futbol sergilemesek de hırslı, golü arayan ve yardımlaşmalı bir takım vardı sahada. İlk kanadı kullanmayı düşündüğümüz atakta golü bulduk. Sonra yine bir duran toptan ikinci golü bulduk. Ancak Ceyhun'un kırmızı kartından sonra oyun dengelendi. Ermenistanlı futbolcular da tüm hırslarını sahaya yansıtıyorlardı. Onlar da bir şey yapmak için üzerimize gelmeye başladılar. İki duran toptan yaşadığımız tehlikeler yıllardır devam eden rahatsızlığımızın kısa bir özeti gibiydi.
Bundan sonrası için bugüne kadar yaptığımız hataları ciddi biçimde gözden geçirip, eksiklerimizi tespit edip bunların üzerine çalışarak yolumuza doğru adımlarla devam etmeliyiz.
AHMET ÇAKAR: Futbol diplomasisi (SABAH)
Herhalde bir daha bu kadar çok şeyi içinde barındıran bir milli maç oynamayız. Öncelikle rakipten bahsedelim. Ermenistan zayıf bir takım ama Ermenistan olduğu için politik önemi çok fazla. Sarkisyan tribünde, UEFA Başkanı Platini tribünde, seyirciler öyle bir yönlendirilmiş ki olumsuz hiç birşey yok. Uzun zamandır böylesine dostluk dolu bir maçı özlemiştik. Aslında iki takımı kıyaslamak mümkün değil.
O kadar iyiyiz ki Ermenistan'la oyunun belli bölümlerinde kedinin fareyle oynadığı gibi oynadık. Futboldan anlamayan biri bile aradaki teknik kaliteyi rahatlıkla fark eder.
Grubu böyle bitirmeyi hiç istemedik. Acı olan İspanya dışında bu kadar mütevazi takım arasından ikinci bile olamamamız. Hatayı kendimizde aramalıyız. Ama artık geriye bakmanın bir faydası yok. Gerekli dersleri çıkartıp ileriye bakmak zorundayız çünkü hayat devam ediyor.
BÜLENT TULUN: Uygarlık... (FOTOMAÇ)
Herhalde Türk futbol tarihinde ilk kez bir milli müsabakada futboldan ve skordan daha önemli birden fazla unsur vardı. Ermenistan ile açılmakta olan yeni sayfa, tüm dünyanın gözünü ülkemize ve bu maçın spordan önce politik sonuçlarına dikmişti.
Halil'in attığı golden sonra tüm oyuncuların Terim'e koşması çok anlamlıydı. Sevindirici olan futbolcularımızın artık basın tribününe el kol hareketleriyle çirkin tepkiler vermek yerine, hocalarına sevgiyle sarılarak veda etmeleri Terim düşmanlarına zarif bir göndermeydi.
Terim'in eşdeğerlerine göre abartılamayacak maaşı bile manşetlere çıkıyorsa, bugüne kadar Türk futboluna verdikleri tartışılıyorsa, yaşamının her kesitinde bir dolu ihtiyaç sahibine karşılıksız yardımları ıskalanıyorsa uygarlık boş bir kavram. Benden hocaya bir kucak dolusu teşekkür...
TURGAY DEMİR: Hayırlı olsun (FOTOMAÇ)
Milli Takım gruptan çıkmayı başaramadı ve söylenecek hiçbir söz bu gerçeği değiştirmeye, acıyı hafifletmeye yetmez. Büyük bir hüsran yaşadık ve bu nedenle Terim'in görevi bırakması doğru karardır.
Çünkü Fatih hoca ve öğrencileri şu kolay grupta kesinlikle adlarına yakışır işler yapmadılar. Öte yandan sporun ana amaçlarından biri de dünya toplumları arasındaki ilişkileri geliştirmekse -ki öyledir- dün gece futbol bu anlamda amacına ulaştı.
Grupta iddiamız varken şu zayıf Ermenistan karşısında inanılmaz zorlanmıştık. Dün güle oynaya, üstelik maçın büyük bölümünü bir kişi eksik oynamamıza rağmen yendik. Çünkü üzerimizde baskı yoktu. Her neyse, sonucunda dostluk maçını da olsa kazandık. Futbolcular Terim'i galibiyetle uğurlamak için gayret sarf ettiler. Eğer şu gayreti bundan önceki maçlarda, bu soğukkanlılıkla sarf etmiş olsalardı muhtemelen şu anda baraj maçı heyecanı yaşıyor olacaktır. Olsun. Dünya Kupası final biletini kaybettiğimiz ortamda yeni bir komşu kazandık. Hayırlı olsun.