Ermeni lobisi, yakında tüm dünyayı etkisi altına alacak. Çünkü dünya bu lobinin istediği her şeyi yapmaya başladı. Türk siyasiler, Ermeni Lobisi'nin açık hedefi halinde.
Abone olAmerika’da 1950'li yıllarda insanların komünist yaftasıyla tutuklandığı ‘cadı avı’nın benzerini Ermeniler Belçika’da uygulamaya başladı. Sözde soykırımın inkarını suç sayan yasanın onay beklediği Brüksel’de, Türk siyasiler hedef gösteriliyor.
Avrupa’daki Ermeni lobisi, Türkiye’ye sözde soykırımın kabul ettirilmesi konusundaki girişimlerini Türk asıllı politikacılara karşı siyasî linç kampanyasına dönüştürdü. Belçika’da sözde soykırımı inkar edenlerin cezalandırılmasına yönelik yasa tasarısının onaylanması beklenmeden Türklere karşı ‘cadı avı’ başlatıldı. Siyasî partilerin ‘soykırım inkarcısı’ Türkleri ihraç etmesi için kampanya yürütülüyor. Bu girişimler, 1950’li yıllarda Amerika’da insanların komünist yaftası vurularak tutuklandığı ‘cadı avı’ operasyonlarına benzetiliyor.
Belçika Meclisi’nde geçtiğimiz hafta kabul edilen tasarının yasalaşabilmesi için Senato’da onaylanması gerekiyor. Ancak daha yasa yürürlüğe girmeden Ermeniler, Türk asıllı siyasetçiler Şevket Temiz, Mustafa Öztürk, Halis Kökten ve Emir Kır’ı televizyon ve gazetelerde ‘inkarcı’ olarak hedef göstermeye başladı. Söz konusu isimlerin ihraç edilmesi için partilere baskı yapılıyor. 24 Nisan’da Brüksel’de Türk bayrağını yakan Ermeni grubu, Belçika siyasi partilerindeki ‘soykırım inkarcı’larının isimlerini açıklamıştı.
Ermeni diasporasının artan faaliyetleri üzerine Türk asıllı siyasetçiler de girişimlerini artırdı. 24 Nisan’da Belçika’nın resmi televizyon kanalı RTBF’deki ana haber bülteninde Avrupa’daki ilk Türk asıllı bakan Emir Kır açıktan hedef gösterilerek ‘inkarcı’ olarak yaftalandı. Belçika Meclisi, geçen hafta aldığı bir kararla Ermeni ‘soykırımı’nı inkar edenleri hapis ve para cezalarına çarptıran bir tasarıyı kabul etmişti.
Ermeni diasporasının etkin olduğu Fransa'da da daha önce konu hakkında yazan tarihçilerin son günlerde sessiz kalması dikkat çekiyor. Paris Mahkemesi, Le Mon-de gazetesinde Ermeni meselesi hakkında yayınladığı bir makaleden dolayı 1995'te ünlü tarihçi Bernard Lewis'i tazminata mahkum etmişti.
Brüksel’deki Schaerbeek Belediyesi’nin Liberal Partili encümen azası Şevket Temiz’in, Ermeni “soykırımı”nı kabul etmediği için partisinin disiplin kuruluna sevk edilmesi tartışılıyor. Televizyon ve gazetelerde sık sık kendisinden “inkarcı” olarak söz edilen Temiz, Zaman’a yaptığı açıklamada acilen ortak bir komisyon kurularak meselenin Türk ve Ermeni tarihçilere bırakılması gerektiği kanaatinde. Parti disiplin kuruluna sevk edilse de aksi ispatlanana kadar tavrından taviz vermeyeceğini vurgulayan Temiz, Belçikalı siyasi partilerin ülkede yaşayan 150 bin Türk’ten hiçbir görüş almadan tek taraflı kararlar vermekten kaçınmaları gerektiğini düşünüyor. Şevket Temiz, bu çerçevede acilen partili milletvekilleri ile görüşerek bir de Türk tarafının tezinin dinlenmesini teklif etti. Temiz’e göre Ermeni soykırımı iddialarının birden gündeme gelmesinin sebebi Türkiye’nin AB üyeliğine yaklaşması: “Kıbrıs’ta Türkiye yeni açılımlara gitti. Talat’ın cumhurbaşkanı seçilmesi Kıbrıs’ta işleri daha da yoluna koydu. Kürt meselesinde de açılımlar var. Türkiye’yi masadan kaçırmak için “soykırım” önemli bir koz”.
Ermenilerin hedef aldığı bir başka Türk asıllı siyasetçi CDH Partisi’nin St. Jose Belediyesi encümen azası Halis Kökten, Türk asıllıların “soykırım olmadı” sözlerini “buza kaynar su ilave etmek” şeklinde yorumluyor. “Burada Ermeniler soykırımı olduğuna dair bir kanaat yerleştirmiş. Şimdi biz böyle bir şey olmadığını söylüyoruz. Buza kaynar su koyuyoruz.” yorumunu yapıyor. Kökten de acilen ortak bir komisyon kurulmasını ve sonuçlarının her iki tarafça da kabul edilmesini istiyor. Lobicilikte Türklerin sınıfta kaldığına işaret eden Kökten, Belçika’daki Türk toplumunu “bilinçsiz siyaset” yapmakla suçluyor.
HABER: Selçuk Gültaşlı
KAYNAK: