Has Parti'nin Ankara İl Teşkilatı Divan Toplantısı'na Genel Başkan Kurtulmuş'un Dink'le ilgili bu sözleri damga vurdu.
Abone olHas Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Hrant Dink davasında geniş dindar kitlelerin ''Hepimiz Ermeniyiz'' sloganları atıldığı için meseleden uzaklaştırılmaya çalışıldığını savunarak, ''Hepimiz Ermeni falan değiliz. Çok şükür hepimiz Müslümanız. Hrant Dink meselesine tam da bunun için sahip çıkmalıyız'' dedi.
Tes-İş Sendikası Konferans Salonu'nda düzenlenen Has Parti Ankara İl Teşkilatı'nın Ocak Ayı İl Divan Toplantısı'nda kürsüye çıkan Numan Kurtulmuş, Hrant Dink davasında mahkeme başkanının ''ben bu kararı verdim ama bu doğru bir karar değil'' şeklinde sözler kullandığını, ancak kimin öldürdüğü isim isim bilinmese de Dink'i kimin öldürttüğünü gördüklerini ifade etti.
Kurtulmuş, şunları anlattı:
''Dink'i bu ülkenin insanlarının özgürce yaşamasını istemeyen karanlık bir odak öldürttü. Bu karanlık olayı teşhis etmek için mazlumun yanında durmak zorundayız ama o kadar haince bir şey geliştiriliyor ki; sanki 'Hepimiz Ermeniyiz' sloganları atıldı diye, geniş dindar kitlelerin bu meseleye sahip çıkmaması için, meseleden uzaklaştırılmaya çalışılıyor kitleler.
Hepimiz Ermeni falan değiliz, çok şükür hepimiz Müslümanız. Hrant Dink meselesine tam da bunun için sahip çıkmalıyız. Biz asırlardır barış içinde yaşıyoruz. Peygamberimizin bize zimmet olarak verdiği gayrimüslim vatandaşımızı bu topraklarda koruyamadığımız için üzülmemiz gerekmez mi? Peygamberimizin sünnetine sahip çıkamadık.''
KARANLIK ÖLÜMLER AYDINLATILSIN
Muhsin Yazıcıoğlu, Turgut Özal, Adnan Kahveci, Bedri İncetahtacı ölümlerinin aydınlatılması gerektiğini belirten HAS Parti Genel Başkanı Kurtulmuş, ''Türkiye bu karanlık ölümleri aydınlatmazsa sandıktan hangi sonuç çıkarsa çıksın, bu sonuca Türkiye'nin karanlık odaları hakim olur'' dedi.
SUÇ DUUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ
Bundan sonraki süreçte Türkiye'nin gerçek meseleleri olduğuna inandıkları 2 olayın takipçisi olacaklarına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları söyledi:
''İlk olarak, Türkiye'nin karanlık döneminin üzerindeki örtülerin kaldırılması şarttır. Biz bu dönemdeki hesaplaşmanın 28 Şubat'ta başlamasını gerekli görüyoruz. Ayrıca önümüzdeki dönemde 27 Nisan'la ilgili suç duyurusunda bulunacağız ve '27 Nisan'ı ben yazdım' diyenler başta olmak üzere bütün ilgililerden hesap soracağız.
12 Eylül'le hesaplaşmak sadece 90 yaşındaki generalleri mahkemeye çıkarmaktan ibaret olmamalıdır. Tabi ki Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'dan hesap sorun ama 12 Eylül'le hesaplaşmak için önce 12 Eylül'ün kayığından inin. 12 Eylül kayığına binerek 12 Eylül'le hesaplaşamazsınız."