İddialara göre maden ocağı sahipleri aralarında anlaşma yaparak, şikayetçi işçiyi çalıştırmama kararı almış. Böylelikle şikayetlerin de önüne geçilmiş.
Abone olÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, maden ocaklarında 2017 yılında üretilmesi gereken kömürün bu yıl içerisinde üretildiğini söyleyerek, işçiler üzerindeki üretim baskısının hataları da beraberinde getirdiğini söyledi.
Bakan Faruk Çelik, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının 2015 yılı bütçe sunumunda konuştu. Ermenek'te işçi şikayetlerini engellemek için 4 firmanın anlaşma yaptığını söyleyen Çelik, işçilerin şikayetlerinden böyle bir iddianın gündeme geldiğini anlattı. İddialara göre Ermenek'te maden ocağını işleten firmalar, şikayet eden işçiyi bir başka işyerinde çalıştırmama kararı alarak, şikayetlerin önüne geçildiği belirtilmişti. Bakan Çelik şöyle konuştu:
Bakan Faruk Çelik, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının 2015 yılı bütçe sunumunda konuştu. Ermenek'te işçi şikayetlerini engellemek için 4 firmanın anlaşma yaptığını söyleyen Çelik, işçilerin şikayetlerinden böyle bir iddianın gündeme geldiğini anlattı. İddialara göre Ermenek'te maden ocağını işleten firmalar, şikayet eden işçiyi bir başka işyerinde çalıştırmama kararı alarak, şikayetlerin önüne geçildiği belirtilmişti. Bakan Çelik şöyle konuştu:
2017’DE ÜRETİLECEK KÖMÜRÜ BU YIL ÜRETMİŞLER
“Kaza olan madende üretim zorlaması var. 2017’de üretilecek kömürü 2014’te üretmişler. Üretim zorlaması riski arttırıyor. Kaza olduğu zaman medya üstünde duruyor ama kazadan sonra da bu duyarlılığın sürmesi lazım. Bakın ekim ayında bir denetim yaptık, 2 bin 79 şantiyeden bin 610’unu durdurduk. Yüzde 80’leri aşan bir durdurma, duyarsızlığı gösteren bir durum.
KIDEM TAZMİNATI BU DÖNEM ÇIKMALI
Kıdem tazminatıyla ilgili olarak emekten yana olduğumu açıkca ifade ediyorum. Sendikalarla görüşmelerim devam ediyor. Bu dönem içinde bu konunun çıkmasının çok hayati olduğuna inanıyorum. Aksi takdirde yüzde 90 civarındaki işçilerin bunu alamadığını göreceğiz. Bunu hiçbir hak kaybına yer vermeden çözmeliyiz.
BEN HİÇBİR MADENCİYİ TANIMAM
Sorumluluk kime aitse, o madenin oraya yanaşarak üretim yapmasına neden olan kimse bunların hesap vermesi gerekiyor. Müfettişlerden bahsediliyor, ben de diyorum ki (denetime gittiği yerde) ‘yiyor içiyorsa bu büyük bir ahlaksızlıktır’ diyorum. Bakın ben hiçbir madenciyi tanımam. Tanımak da ayıp değildir zaten. Ama onun getirmiş olduğu bir olumsuzluk da olmamalı.
TAŞERONLAŞMANIN MALİYETİ DAHA AĞIR
Milletvekili arkadaşlarımızın söylediği taşeronlaşmanın devlete maliyetinin daha çok olduğuna aynen katılıyorum. Kamuda şu anda 761 bin taşeron var. Buna karşılık geçmişte 400 bin kamu çalışanıyla işler yapılırken, şu anda bu rakam 200 bine inmiş. Bu alanı (taşeronluğu) disipline eden bir düzenlemeyi getirmemiz gerekiyor.
ERMENEK’TE FİRMALAR ARASI GİZLİ SÖZLEŞME VAR
(Vekiller) işçilerin işletmeleriyle ilgili şikayetçi olamadığını söylediler. Bu doğru. Ermenek’te baktık ki, işçilerden yoğun bir şikayet olmamış. Nedenine bakınca dört firma arasında gizli bir sözleşme olduğunu tespit ettik. İşçiler bize 42 maddelik bir şikayet listesi verdi, biri de bu gizli sözleşmeler oldu.