'Bak Hıncal' diyerek yazısına başlayan Toroğlu, demediğini bırakmadı. Peki ne oldu iki eski dost yeniden kapıştı?
Abone olİşte Toroğlu'nun Hıncal Uluç'la ilgili yazdığı zehir zemberek yazı:
Yazı: Erman Toroğlu
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr
-Bak Hıncal, topu önüne atsam belki de iki ayağınla vurmaya kalkarsın. Eline düdük verseydim, üflerken mutlak nohutunu yutardın. Yenisini versem, yani nohutsuzunu, bu sefer mutlak düdüğü yutarsın.
BAK Hıncal, karşılıklı cevap yazılarını hiç sevmem. En az 3-4 sefer saldırı olursa o zaman yazmayı düşünürüm. Haklı da olsam 1-2 sefer sesim çıkmaz. Ama Hıncal, sen sınırı o kadar çok aşıyorsun, o kadar çok laf ebeliği yapıyorsun ki, bazen sana cevap vermek farz oluyor.
Bak Hıncal; 3 Nisan 2005 yılında yazdığın hemşirelerle ilgili iğrenç, utanç verici, aşağılık fıkrayı okudum. Hıncal, yaşadığın şu ana kadar, özel durumlarından dolayı sana en fazla hizmeti veren münasebette olduğun, sana yardım eden hizmet grubunun hemşireler olduğunu biliyorum. Bunu sen de benden çok iyi biliyorsun. Gece-gündüz demeden, ağır işçi gibi çalışan bu fedakar gruba yazdıklarını ben köşeme alıp senin kaleminden yazamıyorum, yazmıyorum.
Dinime küfreden müslüman olsa
Sen benim A Milli Takım’la ilgili yazdığım bir cümleyi saçma sapan yerlere çekerek, ortamı müsait bulduğunu da zannederek, aklınca uyanıklık yapmışsın. Sen yaparsan şaka oluyor, başkası yaparsa kaka. Hani derler ya, ‘Dinime küfreden müslüman olsa.’
‘Kuralları iyi biliyorum’ diyorsun, daha geçen yıl, bir yıl önce kalkmış forma çıkarma olayında Ahmed Hassan’ı ve Musa Çözen’i suçluyorsun. Hiçbir hakem seminerine gitmezsin, oradaki canlı tartışmalara katılmazsın, sevgiden bahsedersin. Bu konuda ne olduğunu veya olmadığını kamuoyuna Sezen Aksu en geniş biçimde aktardı. TRT Genel Müdürü iş verirse, en güzel yazıları onun için yazarsın. Tersi olursa ondan kötüsü yoktur. ‘Erman Toroğlu, G.Saray düşmanı’ cümlesini kullandın.
Futbolda düşmalık yoktur, sevgi vardır. Seni mahkemeye verdim, bana tazminat ödedin. Artık düşman kelimesini kullanamıyorsun. ‘Ben çok gezerim, gezmezsem neyi göreceğim, neyi yazacağım’ diyorsun, çok haklısın. Ama maçlara gitmeden maç yorumu yapıyorsun. Deniz Gökçe’nin tabiriyle ‘Şezlong yorumculuğu.’ ‘Türkiye’nin en büyük futbol yorumcusu benim’ diyorsun. O senin fikrin, olabilir. Ama neye göre büyüksün, zaman zaman salladığın yönetmen Musa Çözen’in görüntülerine göre. Musa’nın görüntüleri kötüyse nasıl iyi yorumcu oluyorsun veya iyi yorumcuysan, Musa’nın görüntüleri nasıl kötü oluyor.
Tuttuğun takımı değiştirdin
Hiçbir zaman canlı spor programı yapmadın, yapamazsın... Hiçbir zaman yaptığı spor programlarında telefon bağlantısı kabul etmedin, edemezsin. Sen şimdi Galatasaraylısın. Ama ilk tuttuğun takım Galatasaray değil. İnsanlar, şu dünyada dinlerini bile değiştiriyorlar ama takımlarını asla. Mustafa Denizli ile Fatih Terim’le beni birbirimize düşürmek için çok uğraştın, hala uğraşıyorsun. Benim için onlar yıllarca karşı karşıya ya da yan yana oynadığım futbolcu arkadaşlarım. Ama sana göre Fatih Terim ‘şehir kırosu’ olur, sonra Fatih bir anda değişir ‘İmparator’ olur. Acaba Fatih mi değişiyor, sen mi? Bence Fatih aynı Fatih..
Bak Hıncal... Topu önüne atsam belki de iki ayağınla vurmaya kalkarsın. Eline düdük verseydim, üflerken mutlak nohutunu yutardın (Eski düdükler nohutluydu) Yenisini versem, yani nohutsuzunu, bu sefer mutlak düdüğü yutarsın. O benim yazmadığım ‘Fahişe’ kelimesini hangi yoldan çıkarak bulduysan bilemem. Benim A Milli Takım için bu cümleyi kullanmam, geri zekalı olmamı gerektirir. Hiçbir Türk insanının, Milli Takım için o kelimeyi kullanma hakkı ve şansı yoktur. Ama sen yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi döndüre döndüre yazarsın veya döne döne.
Cin olmadan şeytan olma
Hıncal, zaman zaman o cin geçindiğin aklınla Erman Toroğlu’nu RTÜK’e şikayet edersin. Erman Toroğlu’nun yazdığı yazıyı sayfaya koydu diye, Esat Yılmaer’i, Ertuğrul Özkök’e şikayet edersin. Seni, bu yazdığın ahlaksız fıkra ve buna benzer yazıların için ne Sabah’ın genel yayın müdürüne, ne de patronuna şikayet edeceğim. Benden sana tavsiye, cin olmadan şeytan olma.
Bak Hıncal... O Milli Takım formasını da giydim, üzerinde terim de kaldı, kanım da. Sen belki bizim Milli Takım’ın yolda satılan tişörtünü bile giyememişsindir.