CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, erken seçim tartışmalarıyla ilgili "Bizim bir erken seçim talebimiz yok. Bizim temel amacımız öncelikle yereldeki başarımızı daha üst noktaya çekerek, ülkenin sorunlarına odaklanmak" ifadelerine yer verdi.
Abone ol23 Haziran'da yapılan İBB seçiminde İstanbul halkının haksızlığa karşı bir cevap verdiğini söyleyen Torun, "16 milyon İstanbullu hemşehrimiz gerçekten hakkı ve hukuku gözeterek, adalete olan saygısı ve demokrasiye olan bağlılığıyla elini vicdanına koydu ve Ekrem İmamoğlu'nu açık oy farkıyla belediye başkanı seçti. Kazanan 16 milyon İstanbulludur. Kazanan vicdandır, bu ülkeye adalet duygusuyla bağlı olan insanlardır" dedi.
"Kararları almak istediğinde kim önünü kesebilir ki?"
Torun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde AK Partili meclis üyelerinin İstanbul'un sorunlarının giderilmesinde direnmeyeceğini ve karşı gelmeyeceğini belirterek, şunları söyledi:
Sonuçta vatandaşa yapılacak bir hizmetin ve vatandaşın menfaatine olan bir şeyin karşısına geçmek mümkün değil. Bu seçim sürecinde de birçok oyun oynadılar. Birçok algı yaratmaya ve birçok provokasyon yapmaya çalıştılar. Ama sonunda vatandaşımız her türlü provokasyonu, illegal yapıyı ve her türlü ön kesmeyi elinin tersiyle itti ve Ekrem İmamoğlu'na görev verdi. Sonuçta İstanbullu'nun teveccühünü ve tercihini almış bir belediye başkanımız var. O belediye başkanımız da o mecliste halkın yararına, 16 milyon İstanbullu'nun sorununu çözecek, hizmet edecek. Kararları almak istediğinde kim önünü kesebilir ki? Halkın iradesinin önünde hiçbir iradenin oluşması söz konusu değil. Zaten meclis toplantıları şeffaf olacak ve halk tarafından da izlenecek."
"Ekonomik krizin içerisindeyiz"
Torun, öncelikli hedeflerinin CHP'li belediyelerin başarılarını artırmak olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
Bizim bir erken seçim talebimiz yok. Türkiye'nin sorunlarının çözümüne katkıda bulunacağız. Bizim temel amacımız öncelikle yereldeki başarımızı daha üst noktaya çekerek ülkenin sorunlarına odaklanmak. Çünkü ekonomik krizin içerisindeyiz. Artık mutfakta yangın var, bunu görmek zorundayız. Ülkede ciddi sorunlarımız var. Dış politika artık yönetilemiyor. Dış politikada bilinmez bir yöne doğru gidiyoruz. Ülkenin tarımda ve eğitimde de ciddi sorunları var. Biz artık Türkiye'nin sorunlarına odaklanıp çözüm yolunda mutlaka katkıda bulunmak isteriz.