Radikal gazetesi yazarı Murat Yetkin, bugünkü yazısında 'bedelli çıktı sıra erken seçim de mi?' sorusuna yanıt aradı.
Abone ol"Ne zaman AK Parti hükümetleri bedelli askerlik taleplerini adaletsiz bularak geri çevirmiş, bakıyorsunuz kısa süre sonra bedelli askerlik yasası çıkarmış.
Bu davranış kalıbına bakarak, Davutoğlu'nun erken seçim ihtimalini kesinkes reddetmesinin bir erken seçim ihtimalini gündemden çıkardığı söylenebilir mi?"
Bu yorum Radikal yazarı Murat Yetkin'e ait. Yetkin "Bedelli tamam sırada erken seçim mi var?" başlıklı bugünkü yazısında Başbakan Davutoğlu'nun dünkü grup toplantısında yaptığı konuşmanın satıraralarını analiz etti.
Okurlarına, "Daha dün Başbakan Ahmet Davutoğlu yalanladı erken seçimi" demeden önce okuyun lütfen." uyarısında bulunan Yetkin, şunları yazdı:
"Davutoğlu dün AK Parti grubunda sadece “bedelli askerlik müjdesi” vermedi.
Erken seçim söylentilerini de yalanladı, Anayasa Mahkemesi’nde görüşülen yüzde 10 seçim barajının indirilmesi tartışmalarına değinirken.
AK Parti’nin barajdan korkmadığını ve korkmayacağını söyledi ve mahkeme kararı ne yönde olursa olsun hükümetin barajın indirilmesini Meclis’e getirmeyeceğinin işaretini vermiş oldu.
Davutoğlu, “Seçim zamanında” kesinliğindeki ifadesiyle 7 Haziran 2015’i gösterdikten sonra da bedelli askerlik “müjdesini” verdi.
Buraya kadar bir sorun yok. Seçimle işbaşına gelmiş hükümet iki önemli konuda kararını veriyor, uygulayacak.
Ama ortada verilmiş demeçler var.
Örneğin Davutoğlu’nun daha bir buçuk ay önce 17 Ekim’deki şu sözlerini okuyun:
“Fakir çocuğun askerlik yapması, zengin çocuğun bedel ödeyerek askerlik yapmaması olmaz.”
Ya da Erdoğan’ın daha 20 gün önceki, 19 Kasım’daki sözlerini:
“Bunun artıları var, eksileri var. Birileri zaman zaman çıkıp bu işi kaşıyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Burada, TSK’nın kanaatini de bir kenara almak doğru değil."
Peki, asker ne diyordu? Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel pek konuşmuyordu, ama ordu bedelli askerliğe neden “sıcak bakmadığını” NTV’nin 13 Eylül günkü yayınında iki maddede kamuoyuna çıtlatmıştı:
1- Irak ve Şam İslam devleti (IŞİD) yanı sıra Suriye ve Irak gibi sınırımıza dayanmış güvenlik riskleri varken, bedelli uygulaması personel zafiyetine yol açabilir,
2- Bedelli tartışmaları maddi durumu yeterli olmadığı için askerliğini uzun dönem yapan er ve erbaşlar arasında huzursuzluk doğurabilir.
Erdoğan’dan bir gün sonra, 20 Kasım’da Davutoğlu Kanal 7’de, Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın “Karar Başbakanın” demesi sorulunca şunu söyleyecekti:
“Tezkere, tam biz bu konuları konuşurken 6-7 Ekim olayları yaşandı. Irak’ta ve Suriye’de çok riskli bir atmosfere girildi. (..) Önümüzü daha rahat görebileceğimiz bir tabloda bunu değerlendirebiliriz. Böyle bir beklentiyi hemen yarın olabilecekmiş gibi gündemde tutmanın da kimseye bir faydası yok.”
Gelişmeler tersini, yani gündemde tutmanın faydası olduğunu gösterdi, çünkü aradan iki hafta geçti geçmedi, Davutoğlu 2 Aralık’ta “müjdeyi” verdi.
...
Ne zaman AK Parti hükümetleri bedelli askerlik taleplerini adaletsiz bularak geri çevirmiş, bakıyorsunuz kısa süre sonra bedelli askerlik yasası çıkarmış.
Yanlış anlaşılmasın, erken seçim olacağına dair bir kanıta sahip olduğum için sormuyorum:
Ama sizce bu davranış kalıbına bakarak, Davutoğlu’nun erken seçim ihtimalini kesinkes reddetmesinin bir erken seçim ihtimalini gündemden çıkardığı söylenebilir mi?
ÖNCEKİ HABERLER
