Erkeklerin yüzde 97'si aldatır

Gazeteci İlayda Çokuslu'dan tartışılacak bir yazı kaleme aldı. Çokuslu'nun bu yazısı kadınları belki sevindirecek ama erkekler çok kızacak.

Türk medyasının 'aykırı yazarları'ndan İlayda Çokuslu'dan bir kışkırtıcı iddia daha: Erkeklerin yüzde 97'si eşini aldatır, yüzde 1'lik kısmı da zaten erkek değildir...

Çokuslu'nun tartışma yaratacak yazısı şöyle:

- ''Erkeklerin % 97’si aldatır, % 1’lik kısmı zaten erkek değildir, % 1’lik kısımsa ya yaşlıdır, ya da aklından zoru vardır, geriye kalan % 1’lik aldatmayan, gerçekten sadık erkeği bulmaksa sayısal lotuyu tutturmaktan daha zordur.''

Hadi, gerekçeni söyle!..

Erkekler eşlerini ya da sevgililerini aldattıklarını saklamaya çalışsalar da çoğu zaman kendilerini ele verirler ve bildik mazeretler sıralamaya başlarlar. Peki ama erkek hangi gerekçelerle aldatma eylemine yönelir?

İşte birkaçı…

“O oradaydı...”

Bazı erkekler için ‘bugün ve burada’ olayı çok önemlidir. Erkeklerin çoğu maalesef böyle elzem kararları hızlı ve ani verip, yaptıklarının sonucunu düşünemiyor. Tesadüfen ayaklarına gelen bir şansı hiçbir erkek reddetmez. Kadın avcılarını bir kenara koyarak olaya bakalım. Bakın bakalım. Bakın bakın. Ne gördünüz? Nefislerine hakim olamadığını elbette… Pis boğazlı bir çocuğun marketteki hali gibidirler. Ondan da, şundan da, bundan da isterler…

“Sarhoştum…”

Erkeklerin aldatma sebepleri arasında alkolün rolü küçümsenmeyecek kadar önemli bir yer teşkil ediyor. “Aldatmayı asla düşünmüyordum ama arkadaşlarımla bir partiye katıldığımda oradaki kızlardan biri bana kafayı takmıştı. Reddedemedim ama eğer sarhoş olmasaydım bunların hiçbiri olmayacaktı. Bir kere hata yaptım aşkım ama inan bu bir daha olmayacak.” Yalaaan! En kısa zamanda tekrarlayacağı gün gibi ortada. Sarhoşluk bahanesiyle aldatmaya alışılıyor. Ne demişler, alışmış kudurmuştan beterdir.

“Nasıl olsa bitecekti...”

Bazı erkekler için de aldatma, ilişkinin iyi gitmediğinin işareti. “Sevgilimi aldattım. Demek ki onu gerçekten sevmiyorum ve hemen bu ilişkiyi noktalıyorum." Pes ve de yuh! Kız arkadaşını aldatınca mı sevmediğini anladın?! Bak bakalım, belki de kız arkadaşın seni sevmediğini çoook önceden anlamıştır, hı, ne dersin. Başının üstü kaşınıyor olabilir mi? Kadın aptal (esprileri bile anlamayan alık hatunlar konumuzun dışındadır, çünkü onlar sahiden aptaldır) değildir. Hisleri çok güçlüdür, aldatıldığını anlar ama erkek gibi midesiz de değildir.

“Aldatmak mı, çok doğal...”

Erkeklerin neredeyse tamamı aldatmayı çok doğal karşılıyorlar. “Erkeklerin cinsel açıdan değişik tecrübeler yaşamaya ihtiyaçları var. Bundan doğal bir şey var mı, bir çiçekle ömür geçer mi arkadaşım? Hem erkek adamız, zamparalık yapacağız, aldatmayan adama adam mı denirmiş..." Pek yakında kadınlar da bir çiçekle ömür olayını kendilerince değiştirip “Performansı düştü şekerim, motoruna su kaçmış araba gibi. Bir böcükle ömür mü geçermiş hem! Üstelik göbeği de almış başını gidiyor artık, beni hiç çekmiyor vs. vs.” Şaka bir tarafa, eskiden bunu yapan kadın sayısı hayli az gibiydi, ancak giderek çoğalıyor galiba. Göze göz, dişe diş, yani intikam olayından mı yapıyorlar, yoksa sadece kendilerini mi kandırıyorlar orası bir muamma. Lafın özü: Sizi gidi zampikler sizi!.. Aldattığınız sevgiliniz tarafından öğrenildiğinde de yine yukarıdaki gibi atıp tutabilecek misiniz bakalım :)

“Macera yaşamayı seviyorum...”

Yalanlar, gizli buluşmalar, gün ortasında hızlı kaçamaklar... Bu tür olayların bambaşka bir heyecanı var ve bu heyecan yasak aşklara özgü. Yasak aşk yaşayan erkeklerin çoğu inanılmaz, bambaşka dedikleri bir duygudan bahsediyorlar. Tahmin ettiniz sanırım. Bahsedilen şey adrenalin. O halde bunge jumping yapın, sürat motoru kullanın, uf daraldım. Sevgilinizle yapın canım kaçamak şeyleri, Allah Allah ya!..

“Bana gereken ilgiyi göstermedi…”

“Cinselliğimiz de, sohbetlerimiz de yok be abi. Neredeyse kardeş gibiyiz. Eee, bunca yıldan sonra da kolay ayrılamıyorsun, biz de erkeğiz, ölmedik değil mi? Neyse ağabeycim, yeni bir hatunla tanıştım, Allah seni inandırsın vs. vs.” İşte bu arkadaş meclisinde yapılan sıradan bir geyiktir ve erkeğin kendini en kolay yoldan aklama gerekçesidir. Kadın adamıyla aslında hiç ilgisiz değildir ya da ilgisizse bile etkiye tepki göstermiştir. Erkek problemin ne olduğunu anlamaya çalışmaz, sıkılır kaçar (erkekliğin 10’da 9’u muydu o oran?) ve kendince çoook doğal bir mazeret uydurur. Amiyane tabirle “Vermedi, aldattım” der. Yazıkımsı, acınasımsı bir erkek tablosu. Vah, vah, vah, zavallı, Allah ıslah etsin.

Sonuç…

Aldatmaya meyilli kişi zaten bu işi yapıyorsa kendine daha yüzlerce bahane bulabilir. Minareyi çalanın kılıfı zaten hazırdır meselesi. Erkeklerin % 97’si aldatır, % 1’lik kısmı zaten erkek değildir, % 1’lik kısımsa ya yaşlıdır, ya da aklından zoru vardır, geriye kalan % 1’lik aldatmayan, gerçekten sadık erkeği bulmaksa sayısal lotuyu tutturmaktan daha zordur.
Öpü öpücükleeer…

Yazı: İlayda Çokuslu
Kaynak: www.ixtanbul.com