İş yerlerinde erkekler fiziksel, kadınlar ise cinsel şiddet yönünden daha çok risk altında bulunuyor.
Abone olProf. Dr. Nazmi Bilir, Doç. Dr. Ali Naci Yıldız ve Uzman Dr. Mehmet Kaya tarafından hazırlanan ''İş Yerinde Şiddet'' adlı kitap Türk-İş tarafından yayımlandı.
''Bir toplumsal sorun'' olarak tanımlanan şiddetin önlenebilir olduğuna işaret edilen kitaba göre, şiddetin uygulanmasının önüne geçmek önem taşıyor.
Dünya genelinde 15-44 yaş grubundaki ölümlerin başlıca nedeni şiddet ve şiddetin yol açtığı sonuçların düzeltilmesi için milyarlarca dolar harcama yapılıyor.
Şiddet fiziksel, cinsel, psikolojik, yoksun bırakma veya ihmal olmak üzere 4 grupta değerlendiriliyor.
Kitapta, iş yerinde şiddet, çalışanların işle ilgili ortamlarında saldırı, istismar, tehdit ve diğer şiddet içeren davranışlara maruz kalması olarak tanımlanıyor. Kitaba göre, iş yerinde şiddet, iş kazaları içinde değerlendiriliyor ve son yıllarda artış gösteriyor. Bu artış, konuya ilginin artması ve şiddet uygulamalarının daha fazla bildirilmesi ve saptanmasından kaynaklanıyor.
Araştırmalara göre, iş yerinde karşılaşılan şiddete yönelik bazı davranışlar şöyle:
''Cinayet, tecavüz, hırsızlık, yaralama, dövme, fiziksel saldırı, tekmeleme, cinsel taciz, etnik kökene ilişkin taciz, yumruk atma, tükürme, zorbalık, şantaj, ayrımcılık, tehdit, gözdağı verme, saldırgan tavır, kaba davranma, küfür etme, bağırma, kinayeli konuşma, dışlama ve kötü muamele.''
ABD verilerine göre, iş yerindeki şiddet olaylarının yüzde 62'sini basit saldırılar, yüzde 21,7'sini ciddi saldırılar, yüzde 11,7'sini soygunlar, yüzde 4,3'ünü tecavüz ve cinsel saldırılar, yüzde 0,2'sini ise cinayetler oluşturuyor.
İş yerinde şiddet uygulamaları, aile içi şiddet uygulamalarında olduğu gibi bildirim eksikliği nedeniyle çoğu kez gizli kalıyor, konu önemsenmiyor, bazen de işin bir parçası olarak kabul ediliyor.
TÜRKİYE'DE ŞİDDET
Türkiye'de iş yerindeki şiddet ilişkin verilerin oldukça sınırlı olduğuna dikkat çekilen kitapta, konuya ilişkin başlıca veri kaynağının SGK'nın iş kazası istatistikleri olduğu belirtildi.
Kitaba göre, sağlık iş kolunda yapılan çalışmalar iş yerindeki şiddete ilişkin veriler sunuyor. Sağlık çalışanlarının meslek hayatları boyunca iş yerlerinde en az bir kez sözel şiddete maruz kalma sıklığı yüzde 68,1, fiziksel şiddete uğrama sıklığı yüzde 15, cinsel tacize uğrama sıklığı ise yüzde 4,4.
Öğretmenler arasında yapılan bir araştırmada, öğretmenlerin yüzde 8'inin meslek hayatı boyunca şiddete maruz kaldığı saptandı. Bunların yüzde 33,7'sinin öğrencisi, yüzde 32,7'sinin yöneticileri ve yüzde 22,6'sının meslektaşı tarafından şiddet gördüğü belirtildi.
GENÇ ÇALIŞANLAR DAHA ÇOK ŞİDDET GÖRÜYOR
Kitaba göre, iş yerinde ve iş yeri dışında, kadınlar şiddete uğrama yönünden erkeklere göre daha riskli. Çünkü kadınlar genellikle öğretmenlik, sosyal hizmet uzmanlığı, hemşirelik, banka çalışanı gibi şiddet yönünden daha riskli işlerde çalışıyor.
Erkekler fiziksel şiddet, kadınlar ise cinsel şiddet yönünden daha çok risk altında ve cinsel tacizin belirgin mağduru kadınlar.
Birçok araştırma, genç çalışanların iş yerinde şiddete daha fazla maruz kaldığını gösteriyor.
ŞİDDET İNTİHARA NEDEN OLABİLİYOR
İş yerinde şiddet çalışanlarda motivasyon düşüklüğüne, performans azalmasına, kendine saygıda azalmaya, depresyona, sinirliliğe, anksiyeteye, iritasyona ve strese yol açıyor. Bunlar, fiziksel ve psikolojik hastalıklara, sigara kullanımına, alkol ve ilaç istismarına, iş kazalarına, engelliliğe ve intihara neden olabiliyor.