Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu'nun önceki gün açıkladığı yükseköğretim kanunu taslağına YÖK'ün her kademesinden tepki yağıyor.
Abone olVatan Gazetesi'nin haberine göre, tepkiler genellikle taslağın demokratik olmadığı ve amacın YÖK'ü kaldırmak olduğu konularında yoğunlaştı. Üniversite çevrelerinden taslağa tepkiler şöyle: YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz: Taslak demokratiklikle alakası olan bir şey değil. Başından beri söylüyorum, niyet başka, amaç başka. Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı ve Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunç Erem: Bu üniversiteleri yıkım taslağıdır. Yapmak istedikleri demokratikleşme adı altında kadrolaşma yaratmak. Bu üniversiteleri felakete götürür, anarşiye sürükler. Her siyasi iktidar geldiğinde sil baştan kadroları düzenler. Üniversiteler, iktidarın oyuncağı haline gelecek. YÖK üyesi Prof. Dr. Burhan Şenatalar: Bir reform yapılması gerektiğine inanıyorum ama bunun bir tepki yasası olmaması lazım. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut: Üniversitelerin yönetim kurullarında akademisyenlerin yanı sıra sanayi ve ticaret odalarından, sendikalardan temsilci bulunması son derece tehlikeli. Akademik sistemi hiç bilmeyenlerin yönetim kurullarında söz sahibi olması fikrini komik buluyorum. Bu üniversitelere büyük zarar verir. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Araş: Yükseköğretim Eşgüdüm Kurulu için Bakanlar Kurulu'nun 7 kişi belirlemesi öngörülmüş. Yani hükümet hakim olmak istiyor. Özgürlükçü diye gösterilen yasanın, özgürlükçü olmadığı da buradan belli. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer: "Üniversitelerin öğretim dili Türkçe'dir" gibi dikte edici bir tavır sergilemek doğru değil. Hele küreselleşen dünyada yabancı dil öğrenmeyen insanların dünya ile nasıl yarışacaklarını bize anlatmaları gerekir. Neden ekonomi ile ilgili konular konuşulurken TÜSİAD'a, TOBB'a danışılıyor da, üniversiteler söz konusu olduğunda bizimle birlikte yapılmıyor? Örneğin buğday üretiminin kalitesini ve verimini artırmak için ekmek yiyenlere sorarak kanun yapmaya kalkarsanız, o zaman büyük hatalara düşersiniz.