BIST 9.624
DOLAR 34,58
EURO 36,31
ALTIN 2.974,93
HABER /  GÜNCEL

Ergenekonun suikast silahları

Ergenekon iddianamesindeki şüpheli isimlerden ele geçirilen silahlar bir cephaneliği aratmayacak cinsten...

Abone ol

''Ergenekon'' davası iddianamesinde, şüphelilerden 39 adet el bombası, 1160 gram tahrip kalıbı, 3 adet uzun namlulu tüfek, 21 adet ruhsatsız tabanca, 4 av tüfeği, 21 adet TNT kalıbı ile infilak fitilleri ve bomba yapımında kullanılan malzemeler ele geçirildiği belirtilerek, ''Ele geçirilen patlayıcı maddeler, suikast silahları, el bombaları ve silahlardan yeterli sayıda elemanının silahlı olduğu anlaşılmaktadır'' denildi.

İddianamenin ''örgütün yapısı, üye sayısı, araç gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişliliği'' bölümünde sivil toplum açılımının da yapıldığı, medya kuruluşlarını yönlendirebilecek güç ve tasarrufa sahip oldukları dile getirildi.

''Ergenekon'' terör örgütünün üst kademesinde üniversiteleri yönlendirecek konumda insanların bulunduğu, tüm sivil toplum kuruluşlarını tek çatı altında toplayıp bu derneklerin üyesi dahi olmayan örgüt üyelerince gerçekleştirdiği ve planladığı eylemlerin niteliğinin soruşturma sırasında ele geçirilen silah ve mühimmat ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığı dile getirilen iddianamede, ''Ergenekon terör örgütünün yönetimindeki sivil toplum kuruluşları yönetici ve üyelerinin birçok askeri görevli şahıslarla irtibatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ele geçirilen patlayıcı maddeler, suikast silahları, el bombaları ve silahlardan yeterli sayıda elemanının silahlı olduğu anlaşılmaktadır'' denildi.

Örgütün birçok medya kuruluşu ve yayın organını kontrolü altına alarak yönlendirdiği, bu alanda gizli ittifak yaparak gizli hakim güç olma konumuna ulaştığı dile getirilen iddianamede, örgüt üyelerinin toplumdaki kariyerli konumları sebebiyle kitlelere ulaşmada ve harekete geçirmede bu insanların rolü ile sıradan insanların etki alanlarının aynı olamayacağının herkes tarafından bilindiği dile getirildi.

İddianamede, şöyle denildi:

''Sonuç olarak 'Ergenekon' terör örgütünün hem eleman hem kadrolaşma hem devlete ait gizli bilgi ve belgelere rahatlıkla ulaşma, örgütün sahip olduğu çeşitli silahlar ve silahlı üyeleri, örgütün en üst düzeydeki devlet görevlilerine suikast yaptırmak için suç işlemiş ve işlemeye meyilli bir çok insanı kısa sürede bulup bu tür insanlara hayali misyonlar yükleyip suç işlemeye teşvik edip, gerektiğinde yüklü miktarlarda paralar taahhüt edip ülkeyi kaosa götürecek eylemler yaptırabildikleri, Danıştay suikastı ve bazı ünlü kişilere yapılacak suikastler için yapılan para tekliflerinin de dosyada delillendirildiği, suikast yaptıracakları kişilere 'yakında darbe yapacağız cezaevinde fazla kalmazsın, hemen biz seni çıkarırız' gibi vaatlerde bulundukları anlaşılmıştır.

Alparslan Arslan'ı da böyle bir ümitle suç işlemeye azmettirdikleri, bu konuda Alparslan Arslan'ın müebbet hapis cezası almasına rağmen halen çıkma ümidi olduğunu ve bu ümidinin kısa sürede gerçekleşeceğini ifadesinde beyan etmesi de örgütün hem darbe amaçlarını hem de bu tür eylem ve suikastları rahatlıkla gerçekleştirebilecek deneyim ve birikime sahip olduğunu gösterdiği gibi yeterli eleman araç ve gereç ile bilgi ve kapasiteye sahip olduğunu göstermektedir.''

ÖRGÜTÜN SİLAHLI BİR ÖRGÜT OLMASI

Operasyonlarda ''Ergenekon'' terör örgütünün hem kuruluş yapısı gereği hem amaç ve faaliyet alanları bakımından, hem de örgütün sivil unsurlarının oluşumu açısından silahlı bir örgüt olduğu dile getirilen iddianamede, şöyle denildi:

''Yasa gereği silah taşıma yetkisine sahip olan asker, polis vb. örgüt üyelerinin ruhsatlı silahlarının örgütün amaçlarını gerçekleştirme amacıyla edindiklerinden söz edilemeyeceğinden, örgütün silahlı örgüt olarak kabul edilmesinde bu kişilerin ruhsatlı silahları dikkate alınmamıştır.

Ancak bu kişilerin ruhsatlı silah edinme imkanlarına karşın sahip oldukları ruhsatsız silah ve mühimmat ile diğer örgüt üyelerinde ele geçen çok çeşitli silah ve mühimmat, örgütün silahlı bir terör örgütü olması açısından yeterli bir delildir.

'Ergenekon' terör örgütünün hücre yapılanmalarında ele geçirilen patlayıcı maddelerin miktarı göz önüne alındığında, bu miktarda patlayıcı maddelerin legal amaçlarla bulundurulmasının mümkün bulunmadığı ya da iddia edildiği gibi çöplükten alınacak kadar az olmadığı, miktar olarak 'Ergenekon' terör örgütünün amaç ve faaliyetlerinde kullanmaya yetecek kadar bomba ve patlayıcı madde ile bunların mühimmatının bulunduğu görülmektedir.''

Suikast silahı olarak bilinen dürbünlü Kanas uzun menzilli nişancı tüfeğinin de örgütte bulunmasının, örgütün belgelerinde yer alan ''gerektiğinde suikast yoluna başvurulması'' amacıyla da örtüştüğü anlatılan iddianamede, ''Yine bununla ilgili olarak şüpheli Vatan Bölükbaşoğlu'nun TİT adına hareket ettiğini ve bu amaçla suikast yapmak için yaşı küçük kişilere tekliflerde bulunduğu, Emin Caner Yiğit'te 'ölüm Allah'ın emri emir kuluyuz. TİT' yazılı üzerinde silah bulunan Türk Bayrağı resminin çıktığı, geçmişte Semih Tufan Gülaltay'ın da TİT örgütü adına, Akın Birdal'a suikast eylemini gerçekleştirdiği tespit edilmiştir'' denildi.

SUİKAST SİLAHLARI

İddianamede, şüphelilerden 39 adet el bombası, 2 adet içi boşaltılmış el bombası, 11 kilogram C-3 patlayıcı, 1160 gram tahrip kalıbı, 1 adet gaz bombası, 10 adet fünye, 5 adet işaret fişeği, 3 adet sis bombası, 21 adet TNT kalıbı, 1 adet yangın bombası, 84 adet kapsül, 24 adet ateşleme çakmağı, 50 metre infilak fitili, 35 adet çeşitli boylarda infilak fitili, 1 adet eğitim bombası, 2 adet demir çubuk içerisinde patlayıcı, 18 gram 'Emolite'' marka patlayıcı, 13 santimetre uzunluğunda infilak kapsülü için irtibatlık fitili, 3 adet plastik tüp içerisinde hidrolik asit, 3 adet uzun namlulu tüfek, 4 adet ruhsatsız av tüfeği, 21 adet ruhsatsız tabanca, 3 adet kuru sıkı tabanca, 34 adet şarjör, 1074 adet dolu fişek, 73 adet av fişeği, 1 adet susturucu, 2 adet içi boşaltılmış havan mermisi, 9 adet içi boşaltılmış uçaksavar mermisi, 2 kasatura, saniyeli fitil, çok sayıda demir bilye, bomba yapımında kullanılan malzemeler, telsiz, 7 bıçak ve 3 adet muşta ele geçirildiği belirtildi.

İddianamede, örgütün temel belgeleri arasında ''Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma ve Geliştirme Projesi'' adlı dokümanın yer aldığı belirtiliyor.

Söz konusu 25 sayfalık belgenin içeriğine ve bazı sanıklardan ele geçirilen belgelere ayrıntılarıyla yer verilen iddianamede, şöyle denildi:

''Ergenekon terör örgütünün bütün kurallarının yazılı olduğu ve hiyerarşik ilişkilerin katı yazılı kurallarla belirlendiği belgelerden anlaşılmaktadır. Ergenekon terör örgütünün çok büyük ve kapsamlı olan yapılanması içerisinde örgüt içi disiplini sağlamak ve örgütün illegal faaliyetlerinin deşifre edilip örgütün üst düzey yöneticilerinin yapılan eylem ve fiillerden sorumlu tutulmasını engellemek için tüm prensiplerin yazılı hale getirildiği, ihanet edenin açıkça öldürüleceğinin dokümanda yazılarak örgütün dağılma ve deşifresini engellediği, sırf bu konuyla alakalı olarak Ergenekon bünyesinde örgüt içi araştırma ve istihbarat biriminin kurulduğu, şüpheli Semih Tufan Gülaltay'ın bilgisayarından elde edilen ve Kuvayı Milliye Derneği (1919) üye ve yöneticileri hakkında ayrıntılı düzenlenmiş istihbari bilgi notlarının bulunması bu birimin aktif halde tutularak örgütün devamlılığının temin edildiği anlaşılmıştır.''