Ergenekon'un sır dolu polisleri!

Ergenekon sanığı avukat Serdar Öztürk, gerçeğe aykırı tutanak düzenleyen polisleri peşine düştü düşmesine ama, yine bir Türkiye gerçeğiyle karşılaştı...

Ergenekon tutuklusu Avukat Serdar Öztürk, gerçeğe aykırı tutanak düzenledikleri iddiasıyla 2 polis hakkında İstanbul ve Ankara'da suç duyurusunda bulundu.

Ankara'daki savcı 2 polisin İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nde çalıştığını tespit etti ancak İstanbul'daki savcı polisleri bir türlü bulamadı.

Ancak, bulunamayan polisin savunmak yapmak için imzayla savcılığa geldiği ve dosyanın kopyasını dahi aldığı ortaya çıktı.

Ergenekon davasının tutuklu sanığı Avukat Serdar Öztürk, "Gerçeğe aykırı tape tutanakları hazırladıkları" iddiasıyla iki polis memuru hakkında, İstanbul ve Ankara savcılıklarına ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu. Ankara savcısı iki polisin İstanbul Terörle Mücedele Şubesi'nde çalıştığını saptarken, İstanbul'daki savcı polislerin bulunamadığını belirterek takipsizlik kararı verdi. "Bulunamayan polisin" Ankara'dan gelen dosya üzerine açılan soruşturmada savunma yapmak için imzayla savcılıktan dosyanın kopyasını aldığı ortaya çıktı.

YANLIŞ KAYIT YAPILDI

Hakkında gerçeğe aykırı bir şekilde kendisi tarafından bir başka kişiye mesaj gönderilmiş gibi tutanak düzenlendiğini, bu tutanağa dayanılarak örgüt üyesi olarak suçlandığını iddia eden Avukat Serdar Öztürk, "tape" tutanaklarını hazırlayan ve altında sicil numaraları bulunan iki memur ile TİB Başkanlığı hakkında Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulundu. Öztürk'ün suç duyurusu üzerine soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Hakan Büyükabacı, bilirkişi incelemesi yaptırdı. Hürriyet gazetesinin haberine göre bilirkişi raporunda, "Öztürk'e ait numaraya gelen mesajın, kendisine gelmiş gibi değil, kendisinden karşı kişiye gönderilmiş gibi kayıtlara girdiği" tespit etti. Savcı Büyükabacı, sicil numaraları kayıtlı polislerin İstanbul Terörle Mücadele bürosunda görev yaptığını belirledi. Bunun üzerine Büyükabacı, iki polis hakkındaki evrakı 13 Eylül'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.

İSTANBUL: BÖYLE POLİS YOK

Aynı dönemde aynı yöndeki suç duyurusu dilekçesine bakan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaplan ise 26 Ekim'de, "Bahse konu sicil numaralı polis memurlarının olmadığı" gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Avukat Öztürk, takipsizlik kararına itiraz etti. Savcı Kaplan, kararının gerekçesini şöyle açıkladı:

"Dilekçede sicil numarası belirtilen polislerin tespit edilemediği ve Cumhuriyet Savcılığımızın bu delilleri yeniden incelemeye konu etmesinin devam eden davaya müdahale kapsamında olacağı anlaşılmıştır."

POLİS FOTOKOPİ ALMIŞ

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nda, Ankara'dan gelen yetkisizlik kararı verilen dosya nedeniyle 2011/139174 esas numarası ile başlatılan soruşturma ise devam ediyor. Bu soruşturmayı savcı Ali Çelebi yürütüyor. Savcı Kaplan'ın "Bulamadığı" polis memuru Y.E.'nin ise 2 Kasım'da soruşturma savcılığına "şüpheli" sıfatı ile dilekçe vererek dosyadan fotokopi çektirdiği belirlendi. Memur suçlarına bakmakla görevli Kaplan, geçen hafta HSYK kararı ile özel yetkili Cumhuriyet savcısı olarak Beşiktaş Adliyesi'ne gönderildi.