Ergenekonun kitabı çıktı
Ergenekon'la ilgili bilmek istediğiniz her şey bu kitapta. Saygı Öztürk yazdı.
Abone olGazeteci-yazar Saygı Öztürk, Türk basınında Ergenekon”un hep “ilk”lerini yazdı. Evinde, Ergenekon belgeleri bulunan ve halen Kanada’da yaşayan Tuncay Güney’in “hamam” olduğunu ortaya çıkardı. Olayın taraflarıyla defalarca görüştü, geçmişte soruşturmanın niçin yarım kaldığını “Belgelerle Ergenekon” kitabında topladı.
ERGENEKON’A FARKLI BAKIŞ
Gazeteci-yazar Saygı Öztürk’ün 11’nci kitabı yazar Emin Çölaşan’ın önsözüyle Doğan Kitap’tan çıktı.. Her kitabı “çok satanlar” arasında yer alan Saygı Öztürk, yeni kitabında da önemli belgelerle okuyucusunun karşısına çıkarken, bazı olayların perde arkasını da ilk kez bu kitapta açıkladı.
“Ergenekon”un kilit isimlerinden Tuncay Güney’i Kanada’da bulan ve onun “haham” olduğunu kamuoyuna ilk kez duyuran Saygı Öztürk, 2001 yılında ele geçirilen “Ergenekon belgeleri”nin o dönem niçin durduğunu, yeni operasyonla ilgili önemli suç kanıtlarına ulaşılmadan operasyonun Başbakanın talimatıyla niçin erken başlatıldığını da yeni kitabında ortaya koydu.
İFADELER VE SORULAR
“Ergenekon Örgütü” nün sanıklarından İlhan Selçuk, Veli Küçük, Doğu Perinçek, örgütün önemli isimlerinden olduğu iddia edilen yazar Ergün Poyraz, Doç.Emin Gürses, Danıştay saldırısını planladığı iddiasıyla ifadesi alınan eski Milletvekili Emin Şirin’in Emniyet’teki sorgusu da kitapta yer aldı. Sorguda kim ne ile suçlandı, bu suçlamalara bu kişilerin nasıl cevap verdiği de “Belgelerle Ergenekon”da tam metin olarak yayımlandı.
Kitapta emekli Orgeneraller Hurşit Tolon, Şener Eruygur, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Apo’yu sorgulayan asker Atilla Uğur’un mahkemede kendilerine yönelik suçlamaları nasıl cevaplandırdığı da “Belgelerle Ergenekon”da yer aldı.
EMİN ÇÖLAŞAN’DAN ÖNSÖZ
Gazeteci-yazar Emin Çölaşan, Saygı Öztürk’ün diğer kitaplarında olduğu gibi “Belgelerle Ergenekon”un da önsözünü yazdı. Çölaşan, “Ergenekon” olayına bakışını da kapsamlı bir biçimde kitapta açıkladı. Çölaşan’ın yazdığı önsüzünün bir bölümünde şunlar yer aldı:
"Saygı Öztürk aylarca çalıştı ve bu tezgahın nasıl kurulduğunu ortaya çıkardı. Burada ayrıntılara girmiyorum. Acı gerçekleri ve inanılmaz olayları bu kitabı okurken çok net bir biçimde anlayacaksınız.
Haham ve muhbir Tuncay Güney’le defalarca konuştu. İlhan Selçuk, Veli Küçük, Doğu Perinçek, Emin Şirin, Doçent Dr. Emin Gürses, Ergün Poyraz ve Sinan Aygün’ün polis ifadelerinin tam metnini ele geçirdi. Zaten “Ergenekon Terör Örgütü”nü anlayabilmek için gözaltına alınan kişilere ne sorulmuş, onların nasıl cevap verdiğini yani bu ifadeleri okumanız gerekiyor.
Ergenekon yalanı, darbe iftirası, haftalar ve aylar boyunca AKP medyasının ve AKP’nin en üst yönetici takımının dilinden düşmedi. AKP’ye yakın çevrelerden bunlara sürekli ‘medya servisi’ yapıldı. Yüzlerce yalanı bunlar manşetten verdi. Ülke yönetiminde çuvallayanlar, kafalarda yaratmak istedikleri hayali DARBE öcüsüne, DARBE umacısına sarılıp günü kurtarma peşine düştüler.
Öbür yanda bir sürü masum insan gözaltına alınmış, tutuklanmış, büyük sıkıntılar yaşamış, umurlarında bile değildi. Amaç, yarattıkları hayali, ciddiyetten yoksun ve düzmece kavramlara sığınıp kendilerini kurtarmak, hatta acındırmaktı.
Dahası da var! Olayı kendilerince güçlendirmek ve kanıtlamak için cezaevlerinde başka suçlardan tutuklu ve hükümlü olan ve adı mafya olaylarına karışmış kişileri bile ifade için getirip Ergenekon çetesiyle bağlantılarını bulmak için çaba harcadılar. Danıştay katliamı, Hrant Dink cinayeti, Ahmet Taner Kışlalı ve Necip Hablemitoğlu cinayetleri ve hatta PKK olayları Ergenekon işiydi!
Neyse ki Osmanlı dönemindeki Patrona Halil ayaklanmasını, Genç Osman’ın öldürülmesini, Enver Paşa’nın Babıali baskınını falan Ergenekon’a bağlamayı akıl etmediler de rahatladık!
Bundan önceki kitabının önsözünde Saygı için rahmetli gazeteci abimiz Şinasi Nahit Berker’in sözünden yola çıkarak bir tanım yapmıştım:
“Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur.”
Saygı Öztürk bu çalışmasıyla bir kez daha kanıtladı ki, doğuştan gazetecidir.
Değerli arkadaşım, kardeşim ve dostum Saygı Öztürk şimdi ll. kitabıyla karşınızda.
Söyleyecek bir söz bulamıyorum. Sadece “Ellerine, beynine ve yüreğine sağlık” diyorum. Okumaya başladığınızda, aynı şeyi ilk sayfadan itibaren sizin de söyleyeceğinize inanıyorum.