Ergenekonun hedefindeki gazeteciler
Ergenekon'un ihanetle suçladığı, örgütün ölüm listesindeki gazeteciler.
Abone olkitabıyla, yargıya intikal eden ve peş peşe yapılan operasyonlarla deşifre sürecine giren Ergenekon örgütünün yapılanmasına yönelik şifreleri ilk kez kamuoyuna aktaran yazar Zihni Çakır, Ergenekon’un Çöküşü-2 kitabında da örgütün eylemleri ve tarihsel sürecini bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
NEDİR BU ERGENEKON?
Kitabında: “Peki kim bunlar? Neyi amaçlıyorlar? Nasıl örgütleniyorlar? Ergenekon ana gövdesini hangi dallar oluşturuyor? Nereden güç alıyorlar? Kimleri örnek alıyorlar?” sorularına yanıt veren Çakır, örgütü de; “TSK mensubu ve sivil şahısları kullanarak kirli emellerine ulaşma amacı taşıyan ve desteğini kurumlara yerleşmiş yandaşları ve yabancı istihbarat birimlerinden alan, iç ve dış tehdit tanımlaması için yapılabilecek en önemli kurumsallaşmış yapı” diye tanımlıyor.
ATATÜRK'ÜN ADINI KULLANIYORLAR
Bir terör örgütü olarak anılan Ergenekon için; “Atatürk’ün adını, ilke ve inkılâplarını maskeleme yaparak, illegal kazanç, gizli istihbarat, legal ve illegal faaliyetler, naylon terör örgütü kurmak, naylon şirketler oluşturmak, suikast ve propaganda gibi yöntemler vasıtası ile bir örgütlenme” şeklinde tanımlamalarını devam ettiren Yazar Çakır, örgütün amaçlarını da şöyle açıklıyor:
“Gizlilik prensipleri altında Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm devlet kademelerini ele geçirip, örgütün amaçları doğrultusunda bir devlet yapısı kurmak.”
2. Kitabında da milli mücadele dönemi bazı yapılanmaların Ergenekon’a benzerliğine işaret eden yazar Çakır, bu iddiasını Ergenekon’a ait bir belge ile somutlaştırıyor.
HEDEFTEKİ GAZETECİLER
Ergenekon örgütünün tüm eylem ve hedeflerini bütün çıplaklığı ile Ergenekon’un Çöküşü-2 kitabında anlatan Yazar Zihni Çakır, örgütün bazı gazetecileri yerli ve yabancı istihbarat birimlerine çalışmakla suçladığını da öne sürüyor.
Ajanlık suçlamasının, örgütün AR-GE birimince hazırlanıp “komutanlık” makamına sunulan bir raporda yer aldığına da işaret eden Çakır, bu isimlerden bazılarının örgütün ölüm listesinde olduğuna da dikkat çekiyor.
Kitapta, yerli ve yabancı istihbarat birimlerine hizmet etmekle suçlanan gazetecilerin tamamının isimlerine yer veren Çakır, hedefteki gazetecilerin de Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu ve Erdal Şimşek olduğu iddiasında bulunuyor.
Bilindiği gibi örgüte yapılan operasyon sonrasında, örgütün tetikçilerinin bazı sansasyonel suikast ve eylem hazırlığında olduğu tespit edilmişti.
ERGENEKON’UN DEŞİFRE EDİLEMEYEN KOLU: KÜRŞAD HAREKETİ
Örgütün ana gövdesini oluşturan kollarına yönelik iddialarda da bulunan yazar Zihni Çakır, örgütün Vatanseverler, Kuvvacılar, Atabeyler ve Ulusalcılardan sonra Pantürkist kanadını temsil eden kolunu da açıklıyor.
Tamamen Pantürkist akımın yeni versiyonu olarak tanımladığı bu kanadın adının “Kürşad Hareketi” olduğunu öne süren yazar, Kürşadcıların, “karalayıcı ve yıpratıcı propagandalarla, ordu ve siyasi yelpaze arasında suni çatışma ve kavga ortamı yaratma” eylemlerinde bulunduğunu öne sürüyor.
Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’nı engellemek için bazı kendi internet siteleri ve aynı anlayışa sahip siteler vasıtasıyla karalama kampanyası başlatanların bu kanat olduğuna işaret eden Çakır, “Buradaki amaç hükümet ile ordu arasında çatışma çıkarıp bir müdahale yapılmasını sağlamaktı” diyor.
Çakır bu yapının, “28 Şubat’ta tankları yürüterek balans ayarı yaptık” iddiasında bulunanlar tarafından da destek gördüğünü öne sürüyor.