BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Ergenekonda yuki yöntemi

Ergenekon davasında gizli tanıklar nasıl dinlenecek? Amerikan polisiye filmlerinde izlediğimiz yöntem devreye giriyor...

Abone ol

Amerikan polisiye dizilerinde sıkça izlediğimiz “gizli tanık” uygulaması, Ergenekon davasıyla Türkiye’nin de gündeminde.

Savcı, gerçekten gizli tanık getirirse, Türkiye’de bu konuda bir ilk yaşanacak.

Ergenekon’la ilgili davada, savcılığın ‘gizli tanık’ göstereceği haberleri üzerine, Türk hukukuna kısa süre önce giren gizli tanıkların nasıl dinleneceği tartışması başladı.

GİZLİ TANIKLAR NASIL DİNLENECEK?

Kanuna göre gizli tanıklar, mahkeme salonuyla bağlantılı bir başka salonda, ses ve görüntüleri değiştirilerek dinlenebilecek. Sesin, 1960’lı yıllarda radyoda Orhan Boran’ın Yuki’yi konuştuğu gibi bir yöntemle değiştirilmesi mümkün. Orhan Boran döneminde, bant kaydı hızlı çalınarak ses değişiyordu, bugün çok daha ileri teknikler kullanılıyor.

Gizli tanıklık ve tanıkların korunması geçen yıl sonunda TBMM’de konuşulurken, CHP kapsamın genişletilmesini istemiş, dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek “Mahkemeler tiyatro salonuna döner” diyerek karşı çıkmıştı. Kanun bu yılbaşında yürürlüğe girince de, CHP’liler Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açmıştı. Dava halen mahkeme gündeminde ve Anayasa Mahkemesi bu arada iptal kararı verirse, Ergenekon davasındaki gizli tanıkların korunması tehlikeye girecek.

Gizli tanık dinleme, AB’ye uyum çerçevesinde yasalarda yapılan değişiklikler sırasında, 2005 yılında Türk hukuk sistemine girdi. ABD’de yaygın olarak kullanılan “gizli tanık”, özellikle mafya operasyonları gibi önemli davaların çözülmesinde kilit rol oynuyor. Gizlilik öngörülse de, uygulama bu tanıkların gizli kalmadığını gösterdiği için de “koruma” müessesesi geliştirilmiş.

CMK’DAKİ ‘GİZLİ TANIK’ HÜKMÜ

Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ‘gizli tanık’ uygulamasını 58. maddede şöyle düzenleniyor:

Tanığa ilk önce sorulacak hususlar ve tanığın korunması
MADDE 58.- (2) Tanık olarak dinlenecek kişilerin kimliklerinin ortaya çıkması kendileri veya yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturacaksa kimliklerinin saklı tutulması için gerekli önlemler alınır. Kimliği saklı tutulan tanık, tanıklık ettiği olayları hangi sebep ve vesile ile öğrenmiş olduğunu açıklamakla yükümlüdür. Kimliğinin saklı tutulması için, tanığa ait kişisel bilgiler, Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından muhafaza edilir.

(3) Hazır bulunanların huzurunda dinlenmesi, tanık için ağır bir tehlike teşkil edecek ve bu tehlike başka türlü önlenemeyecekse ya da maddî gerçeğin ortaya çıkarılması açısından tehlike oluşturacaksa hâkim, hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan da tanığı dinleyebilir. Tanığın dinlenmesi sırasında ses ve görüntülü aktarma yapılır. Soru sorma hakkı saklıdır.

(4) Tanıklık görevinin yapılmasından sonra, kişinin kimliğinin saklı tutulması veya güvenliğinin sağlanması hususunda alınacak önlemler, ilgili kanunda düzenlenir.

(5) İkinci, üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri, ancak bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak uygulanabilir.

TANIK KORUMA KANUNU NE DİYOR?

CMK’da düzenlenen “gizli tanık” konusunda hazırlanan “Tanık Koruma Kanunu” ise bu yılbaşında yürürlüğe girdi.

Kanun, ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve alt sınırı 10 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda, dinlenecek kişilerin kimliklerinin ortaya çıkmasının, kendileri veya yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturması halinde, kimliklerinin saklı tutulması için gerekli önlemlerin alınmasını öngörüyor.

Buna göre, gerekli görüldüğü hallerde estetik cerrahiyle fiziki görünüm ile adli sicil, askerlik, vergi, nüfus, eğitim, sosyal güvenlik ve benzeri bilgi ve kayıtlar değiştirilecek, nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport gibi resmi belgeleri yeniden düzenlenecek. (NTV)