BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Ergenekonda tahliye için 10 yıl hesabı

Ergenekon sanıklarının yargılama süreleri 3 yılı dolanlar tahliye kararı beklerken, Adalet Bakanlığı bu sürenin 10 yıl olduğuna işaret ediyor

Abone ol

Ergenekon sanıklarından tutukluluk süreleri 3 yılı dolduracak olanlar, yeni düzenlemeye göre tahliye edilmeyi bekliyor. Ancak bu ay sonunda yürürlüğe girecek olan madde, tutukluluk süresinin bazı suçlarda iki kat olarak uygulanmasını öngörüyor.

Ceza yargılamalarını düzenleyen, tutuklama sürelerini ve kriterlerini değiştiren Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), Aralık 2004'te kabul edilerek, 1 Haziran 2005'te yürürlüğe girdi. Kanunun, "tutuklulukta geçecek süreyi" düzenleyen 102. maddesinin yürürlüğe girişi ise 31 Aralık 2010'a bırakıldı.


2005'te Ergenekon ve bağlantılı davaların hiçbiri yoktu. Zaman geçti.
Geçen sürede, Türkiye'nin aslında uzun zamandır kanayan yarası olan uzun tutukluluk süreleri, Ergenekon sanıkları Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Mehmet Haberal gibi isimlerin uzun tutukluluk halleri nedeniyle ülke gündemine oturdu. Maddenin yürürlüğe giriş tarihi kaprya dayandı. Cuma günü itibariyle, mahkemelerin yeni düzenleme uyarınca, bütün sanıkların tutukluluk durumunu yeniden değerlendirmesi gerekecek. İşte olay burada düğümleniyor.

102. MADDE NE DİYOR

Maddede, "Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilir, uzatma süresi toplam 3 yılı geçemez" ifadesi yer alıyor. CMK'nın 252.
maddesinde ise "Devletin güvenliğine karşı suçlarda, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlarda, milli savunmaya karşı suçlarda ve devlet sırlarına karşı suçlarda tutuklama süresi iki kat uygulanacaktır" deniliyor.

İlk bakışta son derece anlaşılır gözüken bu madde üzerinde aslında büyük bir tartışma yaşanıyor. Tartışma, maddelerdeki "Zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilir. Uzatma süresi 3 yılı geçemez" ve "iki kat uygulanır" ifadelerinden kaynaklanıyor.
Herkes, bu ifadeler üzerinden kendi konumuna uygun bir hesap yapıyor.

Herkesin hesabı ayrı Uzun yıllardır cezaevinde bulunan tutukluların hesabı 4 yıldan fazla tutuklu kalınamayacağına yönelik. Ergenekon sanıklarının avukatlarının da desteklediği bu yoruma göre, "ağır ceza mahkemelerinde yargılananlar en fazla 2 yıl tutuklu kalabileceği için, bu sürenin iki katının geçerli olduğu özel yetkili mahkemelerde yargılananlar da 4 yıldan fazla cezaevinde tutulamaz. Bu da ancak zorunla hallerde mümkündür." Buna karşılık, farklı hukukçular, "Bu yorumu yapanlar, ağır ceza mahkemelerindeki 2 yıllık alt surenin 3 yılı geçemeyecek biçimde uzatılabileceğini unutuyor" yorumunu yapıyor.

3 yıllık süreyi anımsatan hukukçular da kendi içinde ikiye aynlryor. Bir yoruma göre, "3 yılı geçemez" ifadesi; 2 yılDoğu Perinçek Veli Küçük Mustafa Balbay lık alt süreye sadece 1 yıl eklenebileceği, toplam 3 yıldan fazla tutuklu kalınamayacağı anlamına geliyor. Bu durumda, özel yetkili mahkemelerde de sürenin 6 yıldan fazla olmaması gerekiyor. Diğer yoruma göre ise düzenleme, 2 yıllık alt süreye, an fazla 3 yıl ekleme yapılabileceği anlamına geliyor. Bu yorumun sahiplerine göre ise ağır cezada yargılananlar en fazla 5 yıl, özel yetkili mahkemelerde yargılananlar en fazla 10 yıl tutuklu kalabilir.

Mahkemeye bağlı Bu yorumlar, tutukluluk süreleri 2 yıla yaklaşan Ergenekon sanıkları açısından hayati önem taşıyor. 653 gündür tutuklu bulunan Balbay, 622 gündür tutuklu bulunan HaberaJ gibi isimler de bunların başmda geliyor.

Zira, hemen tahliye edilmemeleri zaten eleştiri konusu olan bu isimler için "10 yıllık hesabın geçerli olması" tutukluluk süresinin daha yıllar süreceği endişesi yaratıyor.
Danıştay davası sanıkları Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Tekin Irşi gibi 4 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan isimler ise 4.yıllık yorum geçerli sayılırsa, hemen tahliye edilebilecek. Ergenekon sanıkları Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Doğu Perinçek gibi isimler de bu yorum geçerli sayılırsa, kısa süre sonra mahkeme karan gerekmeksizin tahMehmet Haberal üye olabilecek.

Hangi yorumun doğru olacağı konusundaki son sözü ise mahkemeler söyleyecek. Çünkü kafa karışıklıklarına rağmen hükümet, yargıyı bağlayıcı bir düzenleme yapmadı ve işi mahkemelere bıraktı. Ancak Türkiye'nin dört bir yarımdaki mahkemeler farklı farklı yorumlar yaparsa, iş iyice içinden çıkılmaz bir hal alacak. Bu durumda, mahkeme kararlarım Yargıtay'a taşıma yetkisi bulunan Adalet Bakanlığı'nın yorumu, belirleyici hale gelecek. Bakanlık, kendi yorumuna aykırı kararlan, uygulama birliği sağlaması için Yargıtay'a götü-, rebilecek.

Bakanlıkta kuşku yok Edindiğimiz bilgilere göre Adalet Bakanlığı, düzenlemede bu kadar tartışılacak bir yön görmedi. Bu nedenle, açıklayıcı bir yasal düzenleme çalışması da yapmadı.

Kulislere yansıyan bilgilere göre, bakanlık, "Ağır ceza mahkemelerinde en fazla 2 yıl tutuklu kalınabilir, bu süre en fazla 3 yıl arttırılabilir, doğal olarak toplam 5 yıldan fazla tutuklu kalınamaz.

özel yetkili mahkemeler için de maddede sürelerin iki katının uygulanacağı belirtildiğine göre, hem 2 yıllık sürenin 4 yıl olarak Adalet Bakanı Sadullah Ergin "Madde çok açık" dedi.
düşünülmesi, hem de 3 yıllık sürenin 6 yıl olarak düşünülmesi gerekir. Bu durumda, toplam süre 10 yıldan fazla olamaz" görüşünü taşıyor.

10 yıla bulabilecek toplam tutukluluk süresinin Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde mahkumiyete yol açıp açmayacağı konusuna gelince. Hükümetin bu konudaki değerlendirmesinin şöyle olduğunu öğrendik "Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin "hürriyet ve güvenlik hakkı" başlıklı 5. ve adil yargılanma hakkı başlıklı'6. maddeleri kapsamında değerlendirilen uzun tutukluluk hallerinde, önemli olan tutuklu geçirilen sürenin makul.olup olmadığı: Bu da somut olayın özelliklerine göre değerlendirileceğinden, tutukluluk gerekçelerinin yeterli ve geçerli olması, soruşturmayı yürütenlerin hızlı hareket etmesi halinde Sözleşme'ye aylan bir durum söz konusu olmayacaktır."

Ergin: Hüküm çok açık Uzun tutukluluk konusundaki hassasiyetini daha önce de açıklayan Adalet Bakam Sadullah Ergin, buna karşın tartışmanın, somut durumlar üzerinden yürütülmesini doğru bulmadığım söyledi. Ergin, "Yürürlüğe girecek hüküm çok açık" görüşünde. Bakalım, cuma gününden soma mahkemeler düğümü nasıl çözecek?