BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Ergenekon'da sıra Demirel'de!

Star gazetesi yazarı Fehmi Koru'dan çok tartışılacak bir yazı...

Abone ol

Star yazarı Fehmi Koru, Türkiye'nin kendini yenilemesi ve geleceğe umutla bakması yolunda Ergenekon davalarının büyük yer tuttuğunu belirterek, davaların seyriyle ilgili önemli bilgiler verdi.

Koru, yazısında süreç içinde önemli isimlere sıranın geleceğini vurgulayarak, isim vermeden Cumhurbaşkanı Demirel'i adres gösterdi.

SOĞANIN CÜCÜĞÜNE YAKLAŞILDI

Fehmi Koru, "Galiba soğanın cücüğüne hayli yaklaşıldı. Türkiye'nin son elli yılında siyasi hayatın içinde bulunmuş, konumu gereği 'devlet sırlarına' vâkıf olmuş kişilerin adları da telâffuz edilmeye başladı. Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) alınmış kararlardan da söz ediliyor artık..." diyerek, önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmelerin de sinyalini verdi.

İşte Star yazarı Fehmi Koru'nun o yazısı...

İŞLER GİDEREK CİDDİLEŞİYOR

İşler artık iyice ciddileşiyor; ben buradan uyarayım da...

...1960'da, 1971'de, 1980'de ve 1997'de yaşanan müdahaleler Türkiye'nin geri bıraktırılma tarihinin köşe taşlarıdır.

2002 sonrasında aynı sonuca yol açacak girişimler ve müdahale denemeleri başarılı olamadı; şimdilerde hemen her yıl üst üste ekonomide büyüme mucizesi yaşanıyorsa, siyaseti yolundan saptırma denemelerinin başarılı olamaması sayesindedir. 2007'de cumhurbaşkanı seçimine müdahale girişimi sonuç alabilseydi, bugün çok farklı bir noktada olacağımız kesindir.

SİLİVRİ HESAP SORUYOR

Silivri'deki mahkemeler tarihimizin bu tehlikeli dönemeçlerinin hesabını soruyor...

Müdahalelerin sonuç alabilmesi için öncesinde kara bulutların ortalığı kaplaması gerekiyor: Siyasi cinayetler, önemli kişilere karşı suikastlar, faili meçhuller, toplumu geren kitle hareketleri ve bunların insanları kışkırtacak biçimde yansıtılması... Kimi eskiden devlete karşı silâh sıkarken devşirilmiş itirafçı, kimi gözünü kan bürümüş psikolojik sorunlulardan oluşan tetikçiler... Onları geriden yönlendiren kuklacılar... Tetikçilere hedef belirleyen, kuklacıları görevlendirenler...

Karmaşık bir yapı; üzerine gidilirken soğanın katmanlarını teker teker açarak tam ortasındaki cücüğüne varılmasına benzer bir sabır gerekiyor. Bir altüst oluştan diğerine örgütsel ve eylemsel sürekliliği sağlayan unsurlar kendilerini kolayından ele vermiyorlar çünkü.

HERKES İNKAR EDİYOR

Yaptıkları yüzünden sorgulanan o kadar kişi içinden "Evet, yaptım" deme cesareti gösteren, ya da nedamet belli eden, özür dileyen pek az insan çıktı; ona da çıktı denebilirse... Günlük tutmuş veya darbe hazırlığını kayda almış komutandan yaptıklarının izini tam örtememiş gözü dönmüş tetikçiye ve varolan yapıyı kendi çıkarına kullanmış siyasiye kadar hemen herkes inkâr yolunu seçti.

Hiç kuşkusuz savcıların ve yargıçların işini zorlaştıran bir durum bu.

Galiba soğanın cücüğüne hayli yaklaşıldı. Türkiye'nin son elli yılında siyasi hayatın içinde bulunmuş, konumu gereği 'devlet sırlarına' vâkıf olmuş kişilerin adları da telâffuz edilmeye başladı. Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) alınmış kararlardan da söz ediliyor artık...

İşler iyice ciddileşiyor; ben buradan uyarayım da...