BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Ergenekonda ilginç gelişme

Okunmasa bir türlü okunsa bir türlü.. iddianame okunacak mıydı? Merak edilen soru duruşmada cevabını buldu.

Abone ol ''Ergenekon'' davasının duruşmasında, salonda okunması kararlaştırılan davanın 2455 sayfalık iddianamesinin okunmasına başlandı.


Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesinde yer alan duruşma salonunda görülen davanın 3. duruşması, mahkemece verilen aranın ardından yeniden başladı. Duruşmada, sanıklar ve avukatlar, iddianamenin okunması ve okunmaması konusundaki görüşlerini bildirdi. 

Ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Köksal Şengün, davanın iddianamesinin Cumhuriyet Savcısı tarafından okunmasına başlandığını bildirdi. Daha sonra, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, davanın 2455 sayfalık iddianamesini okumaya başladı

KİMLİK TESPİTLERİNDE İLGİNÇ DİYALOGLAR

46’sı tutuklu 86 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Duruşmanın öğleden önceki bölümünde tutuksuz saınkların kimlik tespiti yapıldı. ''Ergenekon'' davasının tutuksuz sanıklarından Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk'un, ilk kez katıldığı duruşmada kimlik tespiti yapıldı.

SAĞLIK DURUMU 'EH İŞTE'

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın duruşmasında  sağlık durumu sorulan İlhan Selçuk, eliyle ''eh işte'' anlamına gelen işaret yaptı.

Davanın tutuksuz sanıklarından eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu ile İbrahim Benli ve Ali Yasak da yerleşkeye girdi. Bu arada, duruşmayı izlemek için yerleşkeye gelen tutuklu sanıkların 2'şer yakını ile tutuksuz sanıkların birer yakını yerleşkeye alındı.

SELÇUK DUL VE ÇOCUĞU YOK

Diğer tutuksuz sanıkların kimlik tespitlerinin yapıldığı sırada salona giren Selçuk, kendisine uzatılan mikrofondan ismini söyledikten sonra tutuksuz sanıkların bulunduğu bölüme geçti.

Sırası gelince kimlik tespiti yapılan Selçuk, 1925 doğumlu ve dul olduğunu, çocuğu bulunmadığını söyledi. Eğitim durumu sorulunca ''Hukuk fakültesi'' diyen Selçuk, sabıkasının olmadığını ve gazetecilik yaptığını ifade etti.

SELÇUK'UN AYLIK GELİRİ 10 BİN YTL

Selçuk, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün ne kadar ücret aldığına ilişkin sorusu üzerine, telif ücretleriyle birlikte aylık gelirinin 10 bin YTL olduğunu bildirdi. Başkan Şengün, Selçuk'un zaman zaman anlayamadığını söylemesi üzerine sorularını tekrar etti. Duruşmaya, diğer tutuksuz sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasıyla devam ediliyor.

KÖMÜRCÜ'NÜN GELİRİ YOK

Sanık Güler Kömürcü, davadan önce Akşam Gazetesi'nde köşe yazarı olduğunu, şu anda serbest gazetecilik yaptığını ifade ederek, henüz bir gelirinin bulunmadığını ve hazırdan yediğini ifade etti. Davanın tutuklu sanıklarından Emekli Binbası Zekeriya Öztürk ile cezaevinde evlenen Güler Kömürcü, soyadına "Öztürk" eklendiğini belirtti. Kömürcü, evlendiği için nüfus kaydının değiştiğini söyledi.

AYLIK GELİRİ 30 BİN YTL

Bu arada, tutuklu ve tutuksuz sanıklardan en fazla gelir beyan eden kişi, tutuksuz sanık İbrahim Benli oldu. Yüksek okul mezunu ve sanayici olduğunu belirten Benli, gelirinin aylık 30 bin YTL'nin üzerinde olduğunu ifade etti. En az beyan eden sanıklar ise; İşçi Partisi (İP) Genel Merkez Büro Görevlisi Yusuf Tuncel oldu. Tuncel, asgari ücretle çalıştığını belirtti.

İŞSİZ SANIK İŞ İSTEDİ

Tutuksuz sanıklardan Asım Demir, iki çocuğu olduğunu söyleyen Asım Demir, son dönemde işsiz kaldığını söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı "Evi nasıl geçindiriyorsunuz?" diye sordu. Bunun üzerine Demir, "Size sormak lazım. Nereye gitsek iş bulamıyoruz. Devletin eli kolu uzun. Bize bakar" şeklinde cevap verdi. Mahkeme başkanının "Bakıyor mu?" sorusuna ise Demir, "Görüyorsunuz" cevabını verdi.

AYDA 3 BİN YTL

Sanık Yusuf Görüm ise, 3 çocuğu olduğunu, birinin Güneydoğu'da askerlik yaptığını söyledi. Temizlik malzemeleri üreten işyerinin kapandığını belirten Görüm, "13 bin YTL aylık gelirim vardı. Şimdi bir büroya bakıyorum. 3 bin YTL kazanıyorum. Bir kısmını tutuklu kardeşime, bir kısmını da Güneydoğu'da Jandarma Komando olarak askerlik yapan oğluma gönderiyorum." diye konuştu.

SANIKLAR İDDİANANİN OKUNMASINI İSTEMEDİLER

Tutuksuz sanıklardan Ayhan Çelik ve Aydın Gergin de, kendilerine avukat tuttuklarını söyleyince baro tarafından tayin edilen avukatlar salondan dışarı çıktı. Avukat Şahin Zenginal'ın müvekkilinin duruşmaya gelemeyecek kadar hasta olduğunu ve bunun da zabıtlara geçmesini istediğini söylemesi üzerine mahkeme başkanı, görüntülü ve sesli kayıt yapıldığını hatırlatırcasına "Geçti bile" cevabını verdi.

SAVCI TARAFSIZ DEĞİL İDDİASI

Kimlik tespitlerinin tamamlanmasının ardından mahkeme başkanı, "Konu, iddianamenin okunması aşamasına geldi." diye konuştu. Bunu üzerine Kemal Alemdaroğlu ve Güler Kömürcü'nün avukatı Metin Çetinbaş, yargılamada hukuka aykırılıklar olduğunu iddia etti. Çetinbaş, "Soruşturma aşamasında savcılar tarafsız, insan haklarına ve hukuka aykırı işlem yapmışlardır. Başbakan Recep Tayip Erdoğan, davaya kendisini Cumhuriyet savcısı olarak tayin etmiştir. Dava ile ilgili bilgi ve belgeler AKP yanlısı basına sızdırılmış, kimlerin tutuklanacağı, tutuklanmadan önce bu gazetelerde yayınlanmıştır. Kişilerin özel hayatlarının mahremiyeti ve konuşma hakları ihlal edilmiştir." iddiasında bulundu.

MAHKEME BAŞKANI: DURUN HELE

Bunun üzerine mahkeme başkanı, "Durun hele, iddianamenin okunmasından önce bu söylediklerinizin adını koyalım. Savunma ise henüz iddianame okunmadı." dedi, Avukat Çetinbaş da, "Söylediklerimle; iddianamenin okunmasını istemediğimizi, ayrıca iddianameyi hazırlayan savcılar hakkında suç duyurusunda bulunma talebimizi sunacağım. Savcılar hakkında suç duyurusunda bulunmak olağan bir davranış değildir. Bu nedenle es geçmek istemiyorum." ifadelerini kullandı.

İlgili maddeleri sıralayarak iddianamenin okunmasını istemediğini belirten Avukat Çetinbaş, "Yol çok uzun. Sabah 05.00'da kalkıp duruşmaya gelmek lazım. Sanıklar ruhi, manevi baskı altında jandarmalar arasında savunma yapmaya çalışıyorlar. Siz yargıçsınız, tecrübelisiniz. Bu koşulların düzeltilmesini sağlayabilirsiniz. Bayanlar tuvaleti içeride, erkekler tuvaleti dışarıda. İhtiyaç olduğunda duruşmanın yapıldığı binaya girip çıkmak oldukça külfetli. Gerek olursa Abdi İpekçi Salonu gibi bir yerde duruşmanın yapılmasını talep ediyoruz." dedi.

İşçi Partili sanıkların avukatlarından Mehmet Cengiz de, iddianamenin okunmasını istemediklerini söyledi.