Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde devam eden Ergenekon Davası’nın 16. duruşması sabah saat 9.30’da başladı.
Abone olSilivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde devam eden Ergenekon Davası’nın 16. duruşması sabah saat 9.30’da başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıkların yerlerini almasının ardından, tutuklu sanık Gazi Güder savunmasını yaptı.
Ergenekon Terör Örgütüne üye olmakla ve kişisel verileri saklamakla suçlanan Güder, 18 aydır tutuklu olduğunu söyleyerek tahliyesini talep etti. Güder, iddianamede, kendisinin “cesur yürek” kod adını kullandığının belirtildiğini kaydederek, “Başbakana da ‘cesur yürek’ deniyor. Biri için övücü bir laf benim için kod adı oluyor. Kimseye kod adı vermedim” dedi.
-“BAYRAM MESAJI ÇEKTİĞİM GEREKÇESİYLE TUTUKLANDIM”-
Yazılım geliştiren bir şirketin sahibi olduğunu ve tutuklu olduğu için şirketinin kapanmak üzere olduğunu söyleyen Güder, iddianamede Ergenekon sanıklarından Bekir Öztürk ile irtibatından söz edildiğini kaydederek, şunları söyledi:
“Bekir Öztürk ile tek irtibatım bayramda kutlama mesajı gönderdiğim gerekçesiyle tutuklandım. Yüzlerce, binlerce kişiye bayram mesajı gönderdim. Kuddisi Okkır benim şirketimde danışmandı. Şirketimde ülkemin hayrına olan yazılımları gerçekleştiriyorum. Günde yaklaşık 16 saat çalışan ve sosyal hayatı olmayan biriyim. Ayşe Asuman Özdemir ile internette bir demokrasi platformunda mediatörlük yapıyordum. Demokrasi Platformu’nun ne kurucu ne sahibiyim. Bu grup nette yer alan yüzlerce gruptan biridir. Bu grupta gerçek kimlik isteniyordu. Bunun nedeni gayri ciddi insanların gruba girmesini engellemekti.”
-“500 KÖY OKULUNA KÜTÜPHANE YAPTIRDIM”-
Güder savunmasında, Demokrasi Platformu grubundan “Ulusal Köy Kütüphanesi Projesi”ni yaşama geçirdiklerini ve bu proje ile 500’ün üzerinde köy okuluna kütüphane kurduklarını belirtti. Köylerdeki insanlara yardım ederken ilçelerdeki insanların da yardıma ihtiyacı olduklarını gördüklerini ve buralardaki okullara da dershane sayısına göre kitap yardımında bulunduklarını belirten Güder, internet sitelerinde de yaptıkları yardımın detaylarını yayınladıklarını söyledi.
Proje kapsamında on binlerce insana giysi, kırtasiye ve bilgisayar yardımında bulunduklarını da ifade eden Güder şöyle devam etti:
“Benim aydınlanma projesi dediğim proje bir takım insanları rahatsız etti. 1984’te kendi isteğimle TSK’dan istifa ettim. Ben ya kurmay subay olarak görev yapacaktım ya da sivil bir teknik adam olacaktım. Sivil olmayı seçtim. Türkçe konusunda hassasiyeti olan biriyim. Ülke insanına katkıda bulunmak için 6 ayda eğitimsiz birini meslek sahibi yapabilirim. 7 bin sayfalık işletme yönetimi sistemleri kitabını herkesin anlayacağı dille yazdım. On yıl önce emekli oldum, tutuklanana dek emekli maaşımı fakir öğrencilere harcadım. Kişisel verileri kaydetmekle suçlanıyorum. Projeye katılanlar yardımlarının nereye girdiğini bilsin ve baksın diye bilgilerini kaydettim. Eğitimden sorumlu Vali Yardımcısı projemiz üzerine beni çağırdı, ‘hemen dernekleşin maddi manevi her türlü destekte bulunuruz’ dedi. Benim fişlemek gibi bir durumum yok“
Sözlü savunmasını bitiren Güder’in çapraz sorgusu başladı, duruşma devam ediyor.