Ergenekoncu, Paralelci... Aynı otobüsün yolcuları birbirini yaftalıyor!
O kişinin sonradan söyleyeceklerinden korksam, Allah'ı var bu sitede 9 yıl boyunca her gün yazı yazan Aytun Çıray'ı İnternethaber'in dışına itmezdim.
Önder Aytaç, www. sitesinde
hoşuna gitmeyen haberler
görünce, "Ergenekoncu" demişti
benim için.
Telefonla aradım:
- Önder Bey, sizi eleştirmek için
aradım.
Kim olduğumu bilmediği için sordu ama ben o soruyu duymamış gibi
devam ettim:
- Çok ulusalcı yazılar yazıyorsunuz Önder
Bey!
Önder Aytaç cevap vermek yerine kahkaha attı.
Haksız değildi!
Önder Aytaç hiçbir zaman ulusalcı
olmadı çünkü.
Önder
Aytaç'ın "Ergenekoncu" yaftasını
duyduğumda ben de kahkaha atmıştım. O yüzden aradım kendisini;
anlattım.
Özür diledi, helalleştik, telefonu kapattık!
*
Emre
Uslu da, Taraf'taki
yazısının tamamı www.'da
yayımlanmadı
diye, "Ergenekoncu" olmakla
suçlamıştı beni. Twitter'da demediğini bırakmayan bu arkadaş, gibi
laftan anlamadığı için, tedaviye muhtaç olduğunu düşünerek kendi
haline bıraktım.
*
Şamil Tayyar'ın da bunlardan aşağı tarafı
yoktu. Emre Uslu'yu tanımam
etmem. Ne dediği, ne yazdığı umurumda değil.
Şamil Tayyar için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim; zira bir hukukumuz
vardı. Arkadaştık, oğluna "Hadi
Amcan" diye tanıştırmıştı.
O da "Ergenekoncu" dedi
bana!
İşte o günden sonra yapılan yaftalamaların sahte
olduğuna inandım.
Şamil'i de Allah'a havale ettim
tabii.
*
Aynı otobüsün yolcuları, şimdi birbirini
yaftalıyor...
Paralel gazeteciler...
Paralel polisler...
Paralel işadamları...
Paralel sporcular...
Paralel askerler....
Paralel siyasiler....
Paralel valiler....
Küçük bir yazarın dün yazdıkları bu
mealde. Cemaat'e
yakın gazete ve televizyonlarda
çalışan meslektaşlarını jurnallıyorlar; davet sahiplerine ayar
veriyorlar.
Siyasilere dosya gönderiyorlar.
Nereden nereye...
YALÇIN AKDOĞAN DEDİ
Kİ
İki kez görüşmüşlüğüm var Yalçın
Akdoğan'la... AK Parti'nin
iftarıydı, Wow'da uzaktan selamlaşmıştık. Bir de Ankara'daydı,
tokalaştık.
Telefonla 5 kez görüştük. TGRT Haber'deki Basın
Odası'na davet için üç kez aradım. İki kez de, haber
için aradım. Daha sonra görüşmedik, görüşmek istedim ama telefon
numarası değişmiş. Seçim öncesinden bu yana ne gördüm, ne de
konuştum.
Görüşmediğim halde, uzun zamandır görmediğim
halde Yalçın Akdoğan bana baskı
yapıyormuş!
Çok ayıp!
Yakışıyor mu Yaçın Bey?
*
İnternethaber Yayın Grubu'nda yazan tüm
yazarlar özgürdür! Sizler gibi, ben de yazarların yazısını sitede
görüyorum, önceden görme şansım yok, hiç olmadı. Buna rağmen,
sınırları zorlayan yazarlarımız olmadı değil.
Bu sitede yıllarca yazı yazan Aytun Çıray, İnternethaber'i siyasi
ikbâli için kullanmaya başlayınca, kapının önüne konuldu. Son
yazısını yayından almasını istedim, "sen al
sorumluluk senin olsun" deyince, niyetini
anladım ve bütün yazılarını yayından kaldırdım.
Aytun, ortalığı velveleye verse de, umurumda
olmadı.
Kim ne dediyse geri adım atmadım.
Aytun da, bu sitede ekmek yiyen Fatma Sibel de, attığı
iftiralarla kaldılar.
Demem o ki...
Başkasının lafıyla hareket etmem...
Bir kişiyle yollarımı ayıracaksam, doğrudan söylerim.
O kişinin sonradan söyleyeceklerinden korksam, Allah'ı
var bu sitede 9 yıl boyunca her gün yazı yazan Aytun Çıray'ı
İnternethaber'in dışına itmezdim.
Bilmem anlatabildim mi?