BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Ergenekona darbe gibi karar!

Yargıtay'ın başka bir davada verdiği 'telefon dinleme'ye ilişkin karar Ergenekon'u da etkileyecek gibi gözüküyor...

Abone ol

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, "içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtlarını" delil kabul etmedi. Daire, Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinin altı sanık hakkında "silah ticareti yapma" suçundan verilen hapis cezasının temyiz istemini görüştü. Daire, sanıklar hakkında verilen hapis cezasını oy çokluğuyla bozdu.

Bilindiği gibi Ergenekon Davası'nın tutuklu sanıklarının çoğu telefon görüşmelerine dayanılarak cezaevinde tutuluyor. Yargıtay'ın verdiği bu kararla Ergenekon Davası'nın seyri merak ediliyor.

Daire'nin gerekçesinde, sanıkların topluluk oluşturacak boyutta ortaklık ve birlikteliğin bulunduğuna dair "iletişim tutanakları dışında delil bulunmadığı" vurgulandı. Gerekçede, "sanıklarda elde edilen suça konu silah ve mermileri kişisel ihtiyaçları için bulundurduklarına ilişkin savunmalarının
aksine, satmak amacıyla edindikleri veya bu amaçla bulundurduklarına dair mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı kanıt olmadığı" belirtildi.

[PAGE]

TELEFON DİNLEME

Daire, diğer sanıklar Yaşar A. ve Faruk B. hakkında toplu silah ticareti yapmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarını da inceledi.
Gerekçede, bu sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, "içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtları dışında cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanıkların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı gözetilmeden atılı suçtan beraatları yerine ceza tayin edilmesinin bozmayı gerektirdiği" belirtildi.

Diğer sanık Cuma A'nın "silah ticareti yaptığına yönelik şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediği gözetilmeden beraatı yerine
mahkumiyetine hükmedilmesi" bozma nedeni sayıldı. Daire, bu nedenlerle sanıklar Yaşar A, Faruk B. ve Cuma A'nın atılı suçlardan beraatlarına, Mehmet B, Hüseyin K. ve Mehmet E. hakkındaki hükmün bozulmasına oy çokluğuyla karar verdi. Daire, bozma nedenine göre tutuklu sanıklar Yaşar A, Cuma A, Faruk B, Hüseyin K. ve Mehmet E'nin oy birliğiyle tahliyesine hükmetti. 

[PAGE]

KISMEN KARŞI DÜŞÜNCELER

Çoğunluğun görüşüne kısmen katılmayan Daire Başkanı Zeki Aslan, sanıklar Yaşar A. ve Faruk B'nin, silah ticaretiyle uğraştıklarını bazen açık bazen kapalı şekilde söyleyip tarif ettikleri ve kendilerini arayan hiç kimseye "ben bu işlerle uğraşmam" demediklerinin, "usule uygun yapılan telefon dinlemelerinden anlaşıldığını" belirtti. Aslan, silah ticareti suçunda, silahların mutlaka ele geçmesi ve çalışır olması koşulunun aranmadığını savunarak, bu kişiler hakkındaki mahkumiyet kararının onanması gerektiğini ileri sürdü.

Üye Halil Akdağ ise sanıklar Yaşar A, Cuma A. ve Faruk B hakkında, çözümlemesi yapılmış, yasal yollardan elde edilmiş iletişim kayıtlarının silah
ticareti yaptıkları hususunda duraksamaya yer vermeyecek ölçüde açık olduğunu öne sürdü. Telefon görüşmelerinden, bu işi toplu olarak değil münferiden yaptıklarının anlaşıldığını ifade eden Akdağ, yapılan arama sırasında bu üç sanıkta silah ele geçirilememiş olmasının suçun oluşmasına engel olmadığı görüşünü savundu. Akdağ, görüşünde, "Günümüzde teknolojinin sağladığı olanaklarla suç takibi kolaylaşmış, suçluların izlenmesi, suç teşkil eden eylemlerinin saptanması mümkün hale gelmiştir. Yasal koşulları yerine getirmek suretiyle iletişimin izlenmesi, suç işlenmesi sürecini deşifre etmesi anlamında dikkate alınmak durumundadır. Söz konusu olan sadece kanunun uygulanması değil, toplumda yaşayan insanların yaşam haklarının hukuken korunmasıdır" ifadelerine yer verdi.