BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Ergenekon ve KCK'lılar tahliye mi olacak?

TBMM alt komisyonunda görüşülen 3. yargı paketindeki tasarılar Ergenekon ve KCK'lılara tahliye yolunu açacak mı?

Abone ol

TBMM alt komisyonunda görüşülen 3. yargı paketindeki tasarıları değerlendiren Bugün'den Gültekin Avcı, "Halen görülmekte olan KCK ve Ergenekon davalarının ağırlığı ve ciddiyeti erozyona uğrayacak" dedi.

Değişikliğin, "Cumhuriyet tarihinin bu en önemli davaları devam ederken ve bu davaları da etkilesin diye" yapıldığını ifade eden Avcı, bu yeniliklerle binlerce tahliye gelebileceğine dikkat çekerek, "MİT'ten KCK'lılara tahliye sözü verildi" iddiaları güç kazanacak. "Hükümet artık Ergenekon ve KCK'nın peşini bıraktı" dedikoduları tevatür olacak." tespitlerinde bulundu.

İşte Avcı'nın analizi:

ÇOK YANLIŞ OLUR!

Hak ve özgürlükleri, hata yapma ve suç işleme özgürlüğü olarak gördüğümüz sürece, terör ve cuntalar tepemizden inmez. Yargıyı elbette ki hızlandıralım ve gereken tedbirleri alalım. Ama terör ve cuntaların cesaretini artıracak düzenlemelerden kaçalım. Terör ve darbelere ne kadar önem veriyoruz mesele budur. Yargı sürecini hızlandırmayı amaçlayan 3. yargı paketi, TBMM alt komisyonunda görüşülüyor.

Suç örgütü kavramını düzenleyen Ceza Kanunu'nun 220. maddesinin 6 ve 7. fıkralarının ameliyat edilmesi, ceza miktarının yarı oranında azaltılması söz konusu.

Oysa bu iki fıkra sempatizanla militan arasındaki çizgiyi korumak için örülmüş hukuk duvarlarıdır.

ÖRGÜT NAMINA SUÇ İŞLEYENLER

Mevcut TCK.220/6 ne diyor?

"Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır."

Yani PKK'nın veya darbe ekiplerinin üyesi olmasa da, terör örgütünün çalışmaları, amaçları, hedefleri ve inançları uğruna kendiliğinden veya örgütün çağrısına uyarak suç sayılan eylemleri yapanlardan bahsediliyor.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun oldukça isabetli emsal içtihadı şudur:

"Örgütün genel çağrısı, örgüte ait yayın organlarının yayınları ve çağrıları ile somutlaşmış olup, bu çağrıların belirli bir kişiye yapılmış olmasına gerek bulunmamaktadır. Örgütün bilgisi ve istemi doğrultusunda gerçekleştirilen eylemlerin örgüt adına gerçekleştirildiği sabittir."

Bugün PKK'nın sokaklarda hangi faaliyetleri yürüttüğü, gençleri hangi gösterilere çağırdığı, cenaze törenlerini manipüle etmek için hangi yolu seçtiği tüm yayın organlarından biliniyor.

PKK, herhangi bir gösteride molotof eylemi yaparken, aynı eylemi örgüt üyesi olmayıp da örgüte muhabbeten ve ona niyabeten yapanlar da sempatizanlıktan, militanlığa geçmiş sayılırlar.

Zira yaptıkları eylemi kanunlarımız suç sayıyor ve terör örgütünün amaçladığı eylem de bu.

Baktın ki KCK militanları belediye otobüsünü molotofla yakmaya çalışıyor.

Otobüsteki zavallı insanlar yanma korkusuyla feryat ediyorlar.

Sen de örgüt üyesi değilsin ama PKK taraftarısın. "Vay bizimkiler iş başında" deyip coşkuyla bir molotof da sen atıyorsun.

Serap Eser gibi bir veya iki genç çığlıklarla yanarak can veriyor.

Örgüt üyesi değilsin ama yaptığın eylemle, attığın sloganla PKK teröristlerine bile parmak ısırtıyorsun.

Mevcut kanun "örgütün eylemi ortada, sen bile bile örgüt adına suç işledin, sana örgüt üyesi olma cezası da veririm çünkü resmen örgüt üyesi olsan yapacağın zaten buydu" diyor haklı olarak.

Ama yargı paketinde bu suçun örgütsel cezası yarı oranında azaltılıyor.

ÖRGÜTE YARDIM VE YATAKLIK

Peki, TCK 220/7 ne diyor?

"Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır."

Burada esasen örgüte yardım ve yataklıktan bahsedilir çünkü ayrı bir yardım ve yataklık suçu eski kanunda varken yeni ceza kanununda yoktur.

Düşünsenize...

Resmen örgüt üyesi değilsin ama o kadar kraldan fazla kralcısın ki, bilerek ve isteyerek örgüte her yardımı yapıyorsun.

Bunu da herkesin özellikle "özgürlükçü" geçinen meslektaşlarımızın anlayacağı şekilde örneklendirelim.

2 PKK'lı terörist İstanbul'da bir gazeteyi bombalamak istemektedir. Eylemden 2 gün önce okul yıllarından tanıdığı C ile karşılaşır.

Teröristler, örgüt üyesi olmayan C'ye güvendiklerinden, bir gazeteyi bombalayacaklarını lakin üzerlerindeki bombalarla ortada dolaşamayacaklarını, geceyi geçirecek güvenli bir ev ve uygun bir kıyafete ihtiyaçları olduğunu, eylem için de bilmedikleri gazete binasını önceden görmeleri ve keşfetmeleri gerektiğini söylerler.

Zaten PKK'ya oldum olası hayran olan C:

"Sen hiç merak etme heval! Yine eylemdesiniz ha. Helal olsun örgüte. Evim senin evindir. Eyleme kadar bende kalın bombaları saklarız. Ben binayı bilirim o gazetenin, sizi de gazete sokağına bırakırım. Önce karnınızı doyuralım ki sağlam eylem olsun kurban!" der ve teröristleri evine götürür.

Bu arada C bir araştırma yapar ve teröristlere der ki:

-Gazetedekiler şu saatte yazı işleri toplantısı yapıyorlarmış. Yarın bombayı tam toplantı odasının olduğu yöne koyarsan aynalı eylem olur!

Teröristlerin yüzünde şeytani bir gülümseme belirir.

C, eylemden sonra kimin yardımıyla nasıl kaçacaklarını da ayarlar.

Örgütteki hiyerarşik yapıya dahil olmayan C, eylem günü dahil tüm söylediklerini bir bir yapar.

Teröristler de gazetenin toplantı saatinde üstlerine düşeni...

Bu felaket senaryosunda mevcut kanun, teröriste bilerek ve isteyerek yardım ve yataklıkta bulunan C'yi de terörist gibi cezalandırırım diyor.

DEVAM EDEN TÜM DAVALAR

Aynı görüntüyü darbe ekipleri ve girişimleri için de düşünün.

İstikbalde Hrant Dink'i tetikleten örgütsel yapı ortaya çıkarılırsa bu yapıya bilerek ve isteyerek yardım edenler, Balyoz, Ergenekon, KCK/PKK, Odatv, 28 Şubat, 12 Eylül, İrticayla Mücadele Eylem Planı, Kafes... 3. yargı paketinde, bu suçların hepsine bilerek ve isteyerek yardım edenlerin örgütsel cezası yarı oranında azaltılıyor.

5-10 YIL YERİNE  2,5 yıl.

Halen görülmekte olan KCK ve Ergenekon davalarının ağırlığı ve ciddiyeti erozyona uğrayacak.

TSK'daki darbeci örgütlenme eğilimi (%70) yok olmadı ve azalmadı, sadece sessizliğe büründü.

Binlerce tahliye gelebilir mi? Evet gelebilir.

"MİT'ten KCK'lılara tahliye sözü verildi" iddiaları güç kazanacak.

"Hükümet artık Ergenekon ve KCK'nın peşini bıraktı" dedikoduları tevatür olacak.

Çünkü değişiklik, Cumhuriyet tarihinin bu en önemli davaları devam ederken ve bu davaları da etkilesin diye yapılıyor.

Tüm terör ve darbe örgütlerinin sempatizanlarına az bir fedakârlıkla militan olmanın cazibesini sunacağız.

Terörün, darbenin, türlü vahşet ve kötülüklerin şerrinden emin olmak isteyen masum insanların güvenlik ve huzur duygusu sarsılacak.

Biz teröre gülümserken, onlar masum evlatlarımızın, asker ve polisimizin, demokrasimizin kanını akıtmaya devam edecekler.

30 yıldır bu terör çakalları hangi sözünü tuttu?

Bu sefer örgüt bünyesinde olmayan sempatizanları militan olarak kullanacaklar.

Taş atan çocuklar için kanun çıktı da eylemler azaldı mı arttı mı?

Değişen tek şey, erişkin teröristin yakmak istediği insanımızı, bu sefer çoğunlukla 18 yaş altı gençlere yaktırması.

BDP'li Selahattin Demirtaş Nevruz için "Hukuku da kanunu da geçtik. Neyi nasıl kutlayacağımıza kimse karar veremez" diyor.

Takdir sizlerin ama feci akıbet bizlerin...

Teröristin cezasından kaldırılan her bir gün, masumların hayatından çalınan yıllar demek.