BIST 9.185
DOLAR 34,38
EURO 36,85
ALTIN 2.968,42
HABER /  GÜNCEL

Ergenekon sanığı AİHM'e başvurdu

Özgürlüğünün kısıtlandığı iddiası ile devletten 300 bin euro manevi tazminat talep etti.

Abone ol

İkinci Ergenekon Davası'nda terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan sanık emekli Albay Hasan Atilla Uğur, avukatları aracılığı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.

Uğur, özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden 300 bin Euro manevi tazminat talep etti.

Hasan Atilla Uğur’un avukatları Celal Ülgen, Hüseyin Ersöz ve Serkan Günel tarafından AİHM’sine gönderilen dilekçede 53 yaşında olan Hasan Atilla Uğur’un Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 25 yıl görev yaptığı, bu süre içinde de terörle mücadelenin fiilen içinde bulunduğu belirtildi.
1 Temmuz 2008’de gözaltına alınan Hasan Atilla Uğur’un sevk edildiği İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce 4 Temmuz 2010’da tutuklandığı hatırlatılan dilekçede, tutuklama kararını veren üye Hakim Sedat Sami Haşıoğlu’nun Uğur’un yargılanmakta olduğu tahliye taleplerini değerlendiren, mahkemenin daimi üyesi olarak görev yaptığı ifade edildi.

AVCI’NIN KİTABINDAN ALINTI YAPILDI

Hasan Atilla Uğur’un tutuklandıktan 17 ay sonra mahkeme önüne çıkıp hakkındaki iddiaları ayrıntılı şekilde cevaplandırdığı anlatılan dilekçede, Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın Haliç’te Yaşayan Simonlar’ isimli kitabından da alıntılar yapıldı. Dilekçede şunlara yer verildi:

“Yaşanan hukuksuzlukların en ağırı da iç hukukta yargı çevresi olarak bilinen kurala uyulmamasıyla yaşanmıştır. Emniyet İstihbarat eski Müdürü Hanefi Avcı’nın Haliç’te Yaşayan Simonlar kitabında anlattığı bir cemaate ait hakimler ve savcıların bulunduğu ve kamuoyunda ’Ergenekon’ olarak bilinen davaların bu cemaate üye hakim ve savcılarca yürütüldüğü, başka hakim ve savcıların bu davaya bakmasına izin verilmediği iddialarını da destekleyen bir olguya işaret etmektedir.

Hasan Atilla Uğur’un halen tutuklu olarak yargılanmakta olduğu dava aynı zamanda ülkenin basın ve yayın organlarının da sürekli takip ettiği ve her kesim tarafından ’siyasi’ olarak tanımlanan bir davadır. Bu davanın kaç sene süreceğini hiçbir hukuk adamı ve yetkili tam olarak söyleyememekle birlikte davanın görüldüğü mahkeme başkanının dahi tahmini en az 10 yıl civarındadır.

Halen mevcut ulusal yasalara göre ağır ceza mahkemelerine giren suçlarda tutukluluk süresi en fazla 5 yıl sürebilir. Ancak başvurucunun da yargılanmakta olduğu terör suçlarına ilişkin Terörle Mücadele Yasası söz konusu beş yılı iki katına kadar çıkmasına müsaade etmekte yani mevcut yasalara göre başvurucunun 10 yıl hakkında kesinleşmiş hüküm olmadan içeride kalabilme ihtimali bulunmaktadır.

Mevcut durumda davanın kaç sene süreceği bilinmediğinden ve iç hukuk için bu durumda başvurulacak başka bir yol bulunmadığından başvurucunun tutukluluk halinin sayın mahkemenizce değerlendirilmesi özel önem taşımaktadır."