Ergenekon davasındaki kararların yok hükmünde sayılması gerektiği iddia edildi.
Abone olİNTERNETHABER.COM- Eski İstanbul Baro Başkanı olan Yargıçlar Sendikası Başkanı Turgut Kazan yasalara göre yedek yargıcın karar görüşmesine katılamayacağını bu yüzden de Ergenekon davasında verilen kararların yok hükmünde olması gerektiğini söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki iki yedek yargıcın Ergenekon davasınının karar görüşmesine katıldığını açıklaması Yargıçlar Sendikası'nın dikkatini çekti.
Turgut Kazan tarafından yayınlanan açıklamada darbe döneminde bile böyle bir uygulamanın olmaması gerektiğini ve gerekçeli kararın beklenmeen Yargıtay'a itiraz edilmesi gerektiğini söyledi.
Açıklamada şöyle denildi:
Özel Yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 05.08.2013 günü açıklanan Ergenekon Kararı yok hükmündedir. Gerekçenin yazımı beklenmeden, derhal Yargıtay’a götürülerek, bu gerçeğin tespit ettirilmesi gerekir.
Evet, bir Genel Kurmay Başkanının Yüce Divan yerine bu mahkemede yargılanması, bütün usul kurallarının hiçe sayılması, dijital verilerle gizli tanıklarda yaşanan sorunlar bir yana, yedek yargıçların yaptığı inanılmaz ve akıl almaz açıklama, asla müzakereye katılamayacak kişilerin müzakereye katıldığını gösteriyor. Oysa, CMK’nun 227. maddesi uyarınca, “müzakerede ancak karara ve hükme katılacak hakimler bulunur.”
Yedek üyeler dahil, başka hiç kimse bulunamaz. Ama, basına yapılan açıklamadan, yedek yargıçların müzakereye katıldığı anlaşılıyor. İki yedek yargıç, 45 gün sabahtan/akşama delilleri değerlendirdik, hassas terazide tartar gibi kişisel durumları inceledik diyor. “heyet olarak” 5/6 kişi birlikte karar verdiklerini söylüyor. Bu durum, verilen kararın yok hükmünde olduğunu gösterir.
Çünkü, mahkeme kurulu, bir başkan ve iki üyeden oluşur. CMK’nun 227. maddesine göre, müzakereye kararı verecek bu üç kişi dışında kimse katılamaz. Başkan, sadece stajyerlere “hazır bulunma izni” verebilir.
Başka hiç kimse, kişilerin/delillerin değerlendirmesini yapamaz. Yedek üyelik, (AİHM kararlarının bir gereği olarak), sağlık/ölüm/ayrılma ile heyette eksilme yaşandığı zaman, yargılamayı izlemiş bir yargıcın karar vermesini sağlamak için getirilmiştir. Eğer hükmü asıl üçlü veriyorsa, yedeklerin müzakereye katılıp delilleri ve kişileri tartışması mümkün değildir. Dolayısıyla, yedeklerin katıldığı müzakere sonucu verilen karar yok hükmündedir.
Tekrar ediyoruz, gerekçe yazımı beklenmeden, yedek yargıçların yaptığı açıklama, onaylı kısa karara eklenerek, derhal Yargıtay’a başvurulmalıdır. Usul ekonomisi açısından, sonunda yok sayılacak bir karar için, gerekçe yazımı ve tebligatların tamamlanması beklenemez. Darbe dönemleri dahil, ilk kez böyle bir örnek yaşıyoruz. Hem Yargıtay bu sorunu çözmeli, hem HSYK 5/6 kişilik müzakereciler için soruşturma açıp gereğini yapmalıdır.