Ergenekon soruşturmasında açılan yeni davanın iddianamesinde bulunan detaylar korkuttu. İşte o ilginç iddianame;
Abone ol''Ergenekon'' soruşturması kapsamında 8 sanığa ilişkin hazırlanan ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanık Yusuf Erikel'den ele geçirilen ve üzerinde inceleme yapılan bir belgede, Emniyet Genel Müdürlüğü, bazı bakanlık ve belediye isimlerinin ve bu isimler karşısında görevlendirilecek olan şahısların isimlerinin yazılı olduğu belirtildi.
''Ergenekon'' soruşturmasına ilişkin yürütülen davalarla ilgili bilgi verilen iddianamede, yapılan bir soruşturma kapsamında şüpheliler Durmuş Ali Özoğlu, Kemal Aydın ve Neriman Aydın'ın, ''Ergenekon silahlı terör örgütü''nün amaç ve hedefleri doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) sızma ve örgütün medya yapılanmasıyla ilgili faaliyetlerinin olduğunun tespit edildiği, bu şüpheliler hakkında açılan davanın da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ettiği belirtildi.
İddianamede, yapılan teknik takip çalışmaları sonucunda şüpheliler Hayri Bildik, Yusuf Erikel, Hakan Arıkan, Aydoğan Aksüngü, Maruf Şinik, Hakan Akdoğan, Recep Taylan ve Adem Uzun'un 'Ergenekon silahlı terör örgütü' üyeleriyle örgütsel irtibatlarının bulunduğunun tespit edildiği iddia edilerek, bu ilişkinin örgütsel hiyerarşi içinde her şüphelinin kendi alanındaki faaliyetlerini örgütten aldığı talimatlara göre yürüttüğünün anlaşıldığı bildirildi.
İHBAR TELEFON VE MEKTUPLARI
Söz konusu kişilere yönelik çalışmaların devam ettiği sırada, 22 Ocak 2010'da Hacı Ali Hamurcu adlı bir kişinin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne yaptığı bir ihbarla, ''Ergenekoncuların avukatlığını yapan Yusuf Erikel'in etrafına topladığı 7 kişilik astsubay ve subaylardan oluşan bir şebeke olduğu'', ''şebekenin Kayseri Büyükşehir Belediyesine giderek 10 trilyonluk bir çeki tahsil edecekleri'', ''parayı 'Ergenekon'a aktaracakları'' ve ''onların durdurulmaları gerektiği'' yönünde beyanlarda bulunduğu ifade edildi.
İhbarcı Hamurcu'nun mektupla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına da başvuru yaptığı ve savcılıkça ifadesinde de benzer şeylerden bahsettiği aktarılan iddianamede, Hamurcu'nun ifadesinde, ''Erikel'in ofisinde bulunan kişileri kendisini devlet görevlisi olarak tanıttığını ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile ilişkisini anlattığını'' ifade ettiği dile getirildi.
MASONLAR DERNEĞİ BAŞKANINA YÖNELİK SUİKAST İHBARI
İddianamede, ihbarcı Hamurcu'nun iddialarıyla ilgili çalışmalar devam ederken 16 Mart 2010'da ismini vermeyen bir kişinin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne başka bir ihbarda bulunduğu ve ihbarda ''Bugün Taksim'de bulunan Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği önünde, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği Başkanı Mustafa Asım Akın isimli şahsı, lacivert montlu, kahverengi ayakkabılı, 1.90 boyunda 'Ali' isimli bir şahsın vuracağı'' bilgisinin verildiği de anlatıldı.
Söz konusu ihbar üzerine yapılan çalışmalar sonucunda Taksim'de bulunan Mason locasının yakınlarında Hacı Ali Hamurcu'nun 1 adet bıçakla yakalandığı ve Hamurcu'nun ifadesinde, daha önce verdiği ifadesinde belirttiği 10 trilyonluk senetle ilgili ayrıntılı bilgiler verdiği belirtilen iddianamede, Hamurcu'nun, hapisteyken kendisini ziyarete gelen Erikel'in, 10 trilyonluk senedin tahsil edilmesi için Mason Locasını hedef gösterdiğini anlattığı belirtildi.
10 TRİLYONLUK SENET ERİKEL'İN EVİNDEN ÇIKTI
Söz konusu 10 trilyonluk senedin aslının evinde yapılan aramada ele geçirildiği şüpheli Yusuf Erikel'in, Durmuş Ali Özoğlu ve Kemal Aydın grubuna bağlı olarak faaliyetlerde bulunduğu, örgütün hem hukuk departmanında hem de siyasi parti kurma ve yönetme departmanında kendisine verilen görevleri yürüttüğü, belirtilen sanıkların hukuki davalarını ücret almadan yaptığı ve çalışmalarını örgüt adına yürüttüğünün açıkça anlaşıldığı kaydedilen iddianamede, şüpheliler Hakan Arıkan ve Hayri Bildik'in örgüte ait medya ve internet yoluyla örgüt propagandası ve dezenformasyon departmanında görevli oldukları, Durmuş Ali Özoğlu'na bağlı olarak faaliyetlerini sürdürdükleri, diğer şüpheliler Recep Taylan ve Aydoğan Aksüngü'nün de 'Ergenekon silahlı terör örgütü' içinde tutuklu sanık Kemal Aydın grubuna bağlı hücrelerde görevli örgüt üyesi olduklarının anlaşıldığı anlatıldı.
DARBE SONRASI TÜRKİYE'DE TAŞ ÜSTÜNDE
TAŞ KALMAYACAK
YENİ BAKANLAR KURULU ÜLKEYİ SİL BAŞTAN
DÜZENLEYECEK!
AYRINTILAR HABERİN DEVAMINDA....
''BAŞBAKAN YUSUF ERİKEL''
Şüphelilerin savcılık ifadeleri ile ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda el konulan CD, belge ve dijital kayıtlarına da ''delil'' olarak yer verilen iddianamede, şüpheli Yusuf Erikel'in Üsküdar'daki evinde 22 Mart 2010'da yapılan aramada çok sayıda CD ve DVD bulunduğu, bu CD'lerden ''ana hukuk dosyası hukuk'' klasörü içerisinde, ''selamlama'' isimli word belgesinin olduğu, bu word belgesi açıldığında, ''T.C. 60. Hükümeti Bakanlar Kurulu Başbakan Yusuf Erikel'' ibaresiyle başlayıp, ''kanunlar buna bağlı olarak değişecektir'' ibaresiyle biten 4 sayfalık bir belge olduğunun anlaşıldığı ifade edildi.
Ele geçirilen belgede yapılan inceleme sonucu, belgede Emniyet Genel Müdürlüğü, bazı bakanlık ve belediye isimlerinin ve bu isimler karşısında görevlendirilecek olan şahısların isimlerinin yazılı olduğu belirtilen iddianamede, söz konusu belgede yazılı olan şu ifadelere yer verildi:
''Acilen ilk bakanlar kurulu tarafından yayımlanacak ve derhal uygulanacak genelge. ...Tüm valiler derhal görevden alınacak. Atama yapılıncaya kadar İl Jandarma Komutanları görevi devralacak. Tüm İl Emn. Md. ve ilçe Emn. Md. görevden alınacak. Yerlerine yardımcılarından biri vekaleten il veya ilçe jandarma komutanınca görevlendirilecek. Tüm belediye başkanları görevden alınacak. Atama yapılıncaya kadar il vali yrd. geçici olarak işlemleri ve görevi yürütecek. İlçelerde kaymakamların tüm işlemleri ilçe jandarma komutanlarının imzasıyla işleme konulacak. Kaymakamlar aynı zamanda Belde Başkanlarının görevini devralacak. Beldelere direkt Valilik makamınca (il Jandarma Kom.) geçici atama yapılacak, bilahare bu atananlar gerekirse değişecek veya asaletleri tasdik olacak. Son 15 yılda görev yapan tüm cumhurbaşkanı- başbakan- bakan- milletvekili - vali - emniyet müdürleri ve belediye başkanlarının - Sermaye Piyasası Kurulu başkanlarının - KİT yön kurulu başkan ve yardımcılarının şahsi mal varlıkları ile eşlerinin, kardeşlerinin kayınbiraderlerinin ve çocuklarının ve damatlarının mallarına ve banka hesaplarına tedbir konulacak.....Tüm rektörler ve YÖK başkanı görevden alınacak...İlgili rektörlüklere Mili Eğitim Bakanlığınca atama yapılacak. YÖK kaldırılacak ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki Yüksek Öğrenim Genel Müdürlüğü hiyerarşisinde ortaokullar nasıl Milli Eğitime bağlı ise yüksek öğrenim de Milli Eğitime bağlanacak.
ABD ve AB üyesi ülkelerdeki büyükelçiler derhal merkeze çağrılacak ve yerlerine yeni elçiler atanacak ve bu elçilerin de şahsi ve eşlerinin ve yakınlarının mallarına ve banka hesaplarına el konulacak. Ve yukarıdaki maddeler uyarınca işlem yapılacak....Son 15 yılda banka sahibi olup da bankaları batan ve TMSF'ye geçen tüm kişilerin ve bu tüzel kişilikte görev yapanların şahsi mallarına ve yakınlarının mallarına ve banka hesaplarına tedbir konulacak....Bu arada kanunlar Bakanlar Kurulu kararıyla uygulamaya konulacak ve derhal bilimsel değerlendirme ve tavsiye ve ihtisas kurulları oluşturularak bu kurullar, mili kanunların, milli bir anayasanın ve tüm mevzuatın milli olarak yeniden tanzimine dair çalışma yapacaktır. Gerekirse ilk etapta anayasa halk oylamasına sunulacak, kalan kanunlar buna bağlı olarak değişecektir.''
DANIŞTAY SALDIRISI ÖNCESİ DARBE HAZIRLIĞI
İddianamede, söz konusu word dosyasının 11 Nisan 2006'da oluşturulduğunun tespit edildiği ve belgenin tarihinin göz önüne alınması durumunda ''Ergenekon silahlı terör örgütü''nün Danıştay olayının hemen öncesi gerçekleştirilecek darbenin hazırlıklarını yaptığının anlaşıldığı savunuldu.
CD'lerde bulunan başka belgelerle ilgili incelemeler ile şüphelilerin telefon görüşmeleri, örgütsel irtibatları, HTS dökümleri, dijital veriler ve dokümanlara yer verilen iddianamede, şüpheli Yusuf Erikel'in, örgüt soruşturmaları kapsamında davaları süren İbrahim Özcan ile 156, Durmuş Ali Özoğlu ile bin 455, Hatice Bahtiyar ile bin 305, Neriman Aydın ile 78, Mehmet Ali Çelebi ile 4, Kemal Aydın ile 9, Noyan Çalıkuşu ile 2, Hamza Demir ile 3 kez, Durmuş Ali Özoğlu ve Hatice Bahtiyar'ın kullanımında bulunan telefonla da 130 kez görüşme yaptığının anlaşıldığı da kaydedildi.