Ergenekon davasına 3 yıl hakimlik yapan ardından görevinden alınan Köksal Şengün'den bomba açıklamalar geldi.
Abone ol5 yıl süren ve sanıklarının çoğunun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı Ergenekon davasının ilk hakimi Köksal Şengün'den bomba açıklamalar geldi.
Yargılama sürecinde bir dizi hatanın yapıldığını itiraf eden Şengün, Sıkıyönetim Mahkemelerindeki hakimlerin daha demokrat olduğunu söyledi.
Şengün'ün itirafları bunlarla da sınırlı değil. Şengün, Ergenekon iddianamesini tam olarak okumadan karar verdiklerini söyledi.
"Okuduk desek yalan söyleriz. Şimdi olsa gerekli incelemeyi yaptığım için birçok yönden o iddianameyi geri çevirirdim!"
T24'ten Hazal Özvarış'a konuşan Köksal Şengün'ün açıklamalarından bölümler şöyle:
ERGENEKON DAVASINDA YANLIŞLIKLAR ÇOK
Yanlışlıklar çok. Yalnız kararın gerekçesi ortaya konmadığı için fazla detaya girmek mümkün değil.
Bazı araştırmaların yapılamadığı kanaatindeyim. Örneğin, o CD’lerin incelemesi yapılmadı. Ben ayrılmak zorunda kaldığımda savunmalar devam ediyordu, benden sonraki gelişmeleri bilmemekle beraber söylüyorum bunları. Ceza davalarında savunma bittikten sonra delilleri okursunuz, daha sonra avukatlar delillere itirazlarını koyar. Mesela “Evde yapılan aramada şunlar şunlar bulunmadı” gibi tutanaklara karşı itirazlar yapılır. Bu itirazların giderilmesi için tutanakta imzası olan kişilerin bir kısmının huzurda dinlenmelerinde fayda var. Böylece hem kişi “nasıl, niçin düzenlendi” diye sorar, hem de gerektiğinde mahkeme de, savcı da soru sorar.
DELİLLER İRDELENMEMİŞ
Ne yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermek isterim, ne de başkalarını suçlamak. Yargılama benden sonra yaklaşık iki sene daha devam etti, sonra karar verildi. Yani, “delil değerlendirmesi”nin de yapıldığı iki sene içerisinde olanları bilmiyorum, sadece televizyonlara yansıyan bağırmalar, çağırmalar... Ancak şimdiki gelişmeler de gösteriyor ki, bu deliller irdelenmemiş.
TÜBİTAK'IN OYNAMA VAR DEDİĞİ 5 NO'LU CD
CD, e-mail gibi dijital nitelikli deliller konusunda çok fazla bilgi sahibi değilim. Ancak öğrendiğim kadarıyla, bir bilgisayarınız veyahut akıllı telefonunuz varsa bombanın üzerinde oturuyorsunuz demektir. Yani bunlara herkes el atabilir, ben bunu öğrendim, sizden habersiz bazı şeyler yüklenebilir, istenilen tarih atılabilir... Dürüst olmayan insanların elinde çok kötü bir silah olarak kullanılabilir bu aletler, nitekim de kullanılıyor, işte yaşadık görüyoruz. Bana göre yeterli bir araştırma yapılmadı bu konuda.
DİNÇER VE GÜL DİNLENMELİYDİ
Şengün, "Davadan alınmasaydınız, Erdoğan'ın Başbakanlık Müsteşarlığı'nı da yapan “Cuntalardan haberdardık” diyen Ömer Dinçer veya Nokta’nın “Darbe Günlükleri” yayını ardından 2004’teki girişimlerden haberdar olduğunu söyleyen Abdullah Gül tanık listenizde yer alır mıydı?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
Bu insanların içerisinde beyanatlarıyla Ergenekon’la ilgili bilgi sahibi olduğu anlaşılan kişilerin de dinlenmesi gerekirdi. Dediğiniz beyanatlar yapıldıysa, bu isimlerin dinlenmesinin gerçeklerin ortaya çıkması açısından faydalı olacağı düşüncesindeyim.
DAVADAN ALINMASAYDI MÜDAHALE EDEBİLİR MİYDİ?
Edemezdim. Biz, bize gösterilen suçlamayla bağlıyız. O suçlamanın yargılamasını yaparken o şahsın başka bir suçunu delillerle tespit ederseniz suç duyurusunda bulunursunuz. Ama bunlar sizin elinizdeki dosyaya talep olmadıktan sonra girmez.
Suç duyurusu girişimimim olmadı. Bunların hepsini toplayıp yapacaktık suç duyurusunu. Yarı yolda bir şeyleri kesmek de doğru olmuyor çünkü elinizdekileri pekiştirmek durumundasınız. Savcı iddiada bulunur fakat mahkeme öyle değil. Hüküm veren mevkide olduğu için, afaki iddialara yönelik şeyleri hemen suç duyurusu olarak bildirmesi doğru olmuyor.
ASKERİ HAKİMLER DAHA DEMOKRATTI
Eski yasamızda da DGM’lerde askeri hâkimimiz vardı. 1999’da onu çıkarttık, tamamını sivil yaptık.
“Askeri hâkimler komutanın emrinde çalışır” derler ama gördüğüm kadarıyla bizden daha rahattılar, daha demokrattılar.
Daha objektif kararlar veriliyordu.
ERGENEKON'DA ÖRGÜT YOK
‘Ergenekon'da örgüt yok, bıraksan birbirlerini ısırırlar!’
Yanlışlıklar hakikaten var. Düşünün, benim baktığım davada içeri alınan insanların hiçbiri birbirini tanımaz. Nerededir bu örgüt? Bir örgütü devlet bulur. Devlet der ki size; “Bu örgüt şu eylemleri yapmıştır, silahlıdır.” Biz de ona göre “silahlı örgüt” deriz, “silahsız örgüt” deriz. Bizim önümüze koydukları torbanın içine herkesi atmışlar, yan yana bıraksan birbirlerini ısırırlar bunlar. Öyle insanlar var ki içerisinde, birbirlerine kurşun atarlar.
Ben bu kadar örgüt davasına baktım, bu şekilde oluşmuş bir örgüt görmedim.
Yok yani, yok.
İDDİANAMELERİ OKUMADAN KARAR VERDİK
Bir iddianame mahkemeye tebliğ edildikten sonra 15 gün süreyle incelenir. İddianamenin kabulü veya reddi diye bir müessesemiz vardır. Bu iddianameyi ve delilleri inceleme süresi bu dosya için mümkün olmayan bir süre. 2 bin 500 sayfa iddianame artı 500 klasör belge!
Okuduk ama belirli bir süre, belirli bir yere kadar okuduk. Can alıcı noktalarını okuma imkanımız olmadı. Okuduk desek yalan söyleriz. Bir insanın okuma kapasitesi var. Günde 500 sayfa okuyabilir misiniz? Okuduktan sonra da, dosyalarla da karşılaştırma yaparak “Şuraları eksik, şuraları yanlış” diyerek iddianameyi geri çevirebiliyorsunuz. Ancak biz o şansa sahip olmadığımız için kabul etmek durumunda kaldık. Çünkü yeterince incelememiştik. Şimdi olsa gerekli incelemeyi yaptığım için birçok yönden o iddianameyi geri çevirirdim. Ama o zaman kabul etmekten zorundaydık çünkü geri çevirmek için sebepleri öne sürmek gerekiyordu.
KÖKSAL ŞENGÜN KİMDİR?
Hâkimliğe 1976’da başlayan ve 37 yıl sürecek mesaisi sıkıyönetim ile devlet güvenlik mahkemelerine de (DGM) uzanan Şengün, Ergenekon davasına üç sene baktıktan sonra Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) kararıyla Temmuz 2011’de Bolu hâkimliğine atandı.
Şengün, “gözdağı” olarak nitelendirdiği tayinden bir süre sonra kanser olduğunu öğrendi.
Yaklaşık 20 iddianamenin birleştirildiği ve binlerce sayfadan oluşan dosyaya vakıf olmaya çalışan sayılı isimlerden biri olan Şengün, başta Mustafa Balbay ve Prof. Mehmet Haberal olmak üzere bazı sanıkların tahliyelerinden yana yaptığı çıkışlarla adından söz ettirmişti.