Ergenekon davasında karar aşamasına az bir süre kala, yargılama sürecinde delillerin incelenmesinin eksik kaldığı ve savunma hakkının ihlal edildiği iddiaları devam ediyor.
Abone olErgenekon davasına bakan Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, esas hakkındaki mütalaasını yazmak üzere mahkemeden dosyayı istedi. Bu, mahkemenin son aşamalarına gelindiğinin bir işareti.
Ancak davada tutuklu Tuncay Özkan’ın ve tutuksuz yargılanan çok sayıda sanığın avukatı Hüseyin Ersöz, delillerin incelenmesinin eksik kaldığını ve savunma hakkının ihlal ettiğini söylüyor.
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Ersöz, “872 saatlik tanık beyanına karşı her sanığa, biri Mayıs ayında biri Kasım ayında olmak üzere toplam 30 dakika sözü verildi” dedi.
Ersöz bunun yanında davada 10 müvekkili olan avukata her müvekkili için ayrı ayrı 15 dakikalık savunma hakkı verilmediğini ekliyor: “Kaç müvekkili olursa olsun her avukatın söz hakkı 15 dakikaydı” dedi.
“Deliller ayıklanmadı, savunma hakkı ihlal edildi”
Delillerin tartışılması aşamasının her davanın en önemli kısmı olduğunu söyleyen Ersöz, sunulan delillerin hukuki açıdan uygunluğuna göre ayıklanmasından sonra savcının mütalaasını hazırlayabileceğini ancak Ergenekon duruşmalarında bunun yok sayıldığını vurguluyor.
Ersöz buna karşın davada 44 gizli tanık olduğunu, bunların 24’ünün dinlendiğini ve beyanlarının 38 saat sürdüğünü aktarıyor ve ekliyor: “38 saatlik beyanlara karşı bize verilen süre yine 15 dakikaydı.”
Savcının mütalaasının ikinci bir iddianame olarak düşünülebileceğini belirten avukat, bundan sonra da sanıklara savunma için süre verilmesi gerektiğini söylüyor.
Delillerin tartışılmadan ve savunma haklarının ihlal edilerek davanın kapanacağını belirten Ersöz, “Binlerce sayfalık tanık beyanları ve deliller karşısında savunma yapmamız mümkün olmadı” diyor. Tanıkların beyanlarına ilişkin savunma taleplerinin ise mahkeme tarafından reddedildiğini vurguluyor.
Birinci, ikinci ve üçüncü Ergenekon davası ve kamuoyunda Islak İmza davası olarak bilinen davaların birleştirildiği Ergenekon davasında bugüne kadar 400’ün üzerinde duruşma yapıldı.
Ersöz’ün verdiği bilgiye göre davada yargılananların sayısının 300’ün üzerinde.
Savcının esasa ilişkin mütalaasını yazmasının ardından sanıklara savunma için söz hakkı verilecek, ancak Ersöz bu aşamada da sürenin kısıtlanacağını tahmin ediyor: “Biz avukatlar olarak kendimizi yargılamanın bir asli unsuru olarak görmüyoruz. Çünkü savunma hakkımız yok.”
Bundan sonra ne olacak?
Savunmaların alınmasının ardından ise sanıklara, birkaç cümleden oluşan sözleri sorulacak. Bu aşamanın tamamlanmasından sonra ise Mahkeme Heyeti kararını açıklayacak.
Mahkeme heyetinin kararını açıklaması için bir süre kısıtlaması bulunmuyor. Ancak, Ersöz Eylül ayında sonuçlanan Balyoz davası için, Mahkeme Heyeti’nin son sözlerin ardından yaklaşık 10 gün sonra kararını açıkladığını belirtiyor.
Mahkeme Heyeti, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’e mütalaasını yazması için 13 Aralık’a kadar süre verdi. Bu süre içerisinde Cumhuriyet Savcısı’nın esasa ilişkin mütalaasını mahkemeye sunması gerekiyor.
13 Aralık'a kadar Ergenekon davası duruşması yapılmayacak.
Odatv ve Ergenekon davası birleştirilmedi
Bugün görülen Ergenekon duruşmasında ayrıca, aralarında gazeteciler Soner Yalçın, Ahmet Şık, Nedim Şener, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun da yargılandığı Odatv davasının Ergenekon davasıyla birleştirilmesi talebi reddedildi.
Odatv davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi daha önce iki davanın birleştirilmesi için Ergenekon davasına bakan 15. Ağır Ceza Mahmekesi’ne yazılı talepte bulunmuştu.
Ergenekon davası uzun yıllardır Türkiye’nin gündeminin üst sıralarında yer alan başlıklardan bir tanesi.
Ergenekon davasına temel oluşturan ilk operasyon Haziran 2007 yılında Ümraniye’de bir gecekonduya yapılmıştı. Temmuz 2008’de ise dönemin savcısı Zekeriya Öz’ün hazırladığı iddianame kabul edilmişti.