BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,76
ALTIN 2.956,91
HABER /  GÜNCEL

Ergenekon davası: Doğu Perinçek de tahliye edildi

Ergenekon davasında tahliye taleplerini değerlendiren ağır ceza mahkemeleri Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Merdan Yanardağ ve Yalçın Küçük'ün yanısıra Danıştay saldırısı mahkumu Alparslan Arslan'ın da tahliyesine hükmetti.

Abone ol

Ergenekon davasında tahliye taleplerini değerlendiren ağır ceza mahkemelerinden tutuklu sanıklar hakkında ardarda tahliye kararları geliyor.

İlk olarak 21. Ağır Ceza Mahkemesi Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker'in tahliyesine karar verdi.

İlerleyen saatlerde 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden avukat Kemal Kerinçsiz, emekli albay Dursun Çiçek ile Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan; 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde eski özel harekatçı İbrahim Şahin için tahliye kararı çıktı.

Bu kararı Yalçın Küçük, Merdan Yanardağ, Alaattin Sevim, Hasan Iğsız, Mehmet Ali Çelebi, Şener Eruygur'un tahliyeleri izledi.

Akşam saatlerinde de İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek'in de tahliyesine karar verildiği haberi geldi.

Perinçek'in yanısıra Hikmet Çiçek, Muzaffer Tekin, Oktay Demirtaş, Atilla Uğur hakkında tahliye kararlar verildi.

Tahliye kararları, ÖYM'lerin kapatılması ve uzun tutukluluk süresinin de 10 yıldan 5 yıla indirilmesinin ardından geldi.

Ergenekon davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteci Tuncay Özkan, 23 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılan emekli albay Levent Göktaş ile 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Sedat Peker tahliye edildi.

Mahkeme, Tuncay Özkan ve Levent Göktaş'a şu gerekçelerle tahliye kararı verdi:

"Sanıkların tutuklukaldıkları süreler, delillerin toplanmış olup karartılma kuşkusunun kalmaması, sanıkların sabit ikametgah sahibi olması, karar onansa dahi kesinleşebilmesi için geçebilecek muhtemel süre, kararın bozulması halinde telafisi mümkün olmayan mağduriyetlere neden olabileceği, tutuklamanın tedbir olması, benzer konumda tahliye edilmiş sanıklar bulunması nedeniyle söz konusu durumun adalet duygularını incitebilecek olması."

İstanbul 21'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Özkan ve Göktaş hakkında yurt dışı çıkış yasağı koyarken, Peker hakkında herhangi bir adli kontrol uygulamadı.

Ergenekon davası kapsamında hakkında tahliye kararı verilen Sedat Peker'in, hakkında İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hapis verilen ve Yargıtay tarafından onaylanan cezası nedeniyle tahliye edilmesi beklenmiyor.

Kemal Kerinçsiz, Alparslan Arslan ve Dursun Çiçeri çiçek için tahliye kararı veren İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi Kerinçsiz'e ve Arslan'a yurt dışı yasağı koydu.

Arslan, haftada üç gün polis merkezine gidip imza atacak.

Emekli albay Dursun Çiçek Balyoz Davası'ndan hükümlü olduğu için cezaevinden çıkamayacak.

Özkan'dan açıklama

Tuncay Özkan tahliye edildikten sonra bir basın açıklaması yaptı.

1996 yılından 2007 yılına kadar beş kez suikasta uğradığını belirten Özkan, “Öldüremediler, hapse attılar” yorumunu yaptı.

Özkan açıklamasında şunları söyledi:

"Altı yıl sonra Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun içinde olmamasını çok isterdim. Ama bugün dışarda yaşananlar Türkiye'nin bulunduğu durum bizim uğradığımız zulümden daha vahimdir. Öc alma duygusu içinde değiliz. Biz bugün kindar ve zulümle dolu bir döneminm sonlandırılması için buradayız. Türkiye yapayalnız bırakılmıştır, uçurumun kenarınsdaki ülke tablosudur."

"Kimseyi ötekileştirmeden sevgiyle. Ben öldürelemediğim için 1996 yılından 2007 yılına kadar beş suikast geçti başımdan. Öldüremediler, hapse attılar. Soruyorum suçum nedir diye. Özkan’a suçunun söylemeyin demiştir. Yarı beline kadar kürseüden sarkarak suçunu en iyi kendi bilir demiştir, bunlar mahkeme kayıtlarında var. Şeytanla yatağa girdiler, çarpılarak çıktılar. Bu çetenin içinde bulunduğu tablo nettir. Canımıza kıymak isteyenler Ankara'dakilerin en yakınındadırlar."

"Tuncay Özkan’ın varlığı bu ulusun varlığına armağandır. Bu ülkeyi dibe sürüklemek isteyenlerden korkmayız. Bu karanlık geçecek."

13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden 'ret kararı'

Bu arada 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 21'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararından kısa süre önce Ergenekon davasından tutuklu 33 sanığın tahliye taleplerini reddetti.

13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gerekçe yazısında Özel Yetkili Mahkemelerin TBMM tarafından kaldırılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu açıkladı.

Özese, mahkemenin bu konu ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunduğunu söyledi.

13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını Hürriyet'e değerlendiren Levent Göktaş'ın avukatı Celal Ülgen, ''13. Ağır Ceza Mahkemesi direnişini sürdürüyor. Biz 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurmadık. Çünkü böyle bir mahkeme yok. 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararları yok hükmündedir. Mahkeme 'Ben yasaya da direneceğim' demek istiyor. İlker Başbuğ konusunda bir karar veremedik, çünkü karar verilmiştir diyor mahkeme'' dedi.

İstanbul Barosu eski başkanlarından avukat Turgut Kazan BBC Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede, 13 Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevinin Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasını içeren kanun ile sona erdiğini ve bundan sonra dosya ile ilgili karar veremeyeceğin söyledi.

Kazan, "Bu noktada hukuki bir karışıklık yok. Kaldırılmasıyla ilgili kanun çıktı. Bundan sonra kanun çerçevesinde yapabileceği, bugüne kadar yazmadıkları gerekçeli kararı 15 gün içerisinde yazmak. Bundan sonra dosya üzerinde asla inceleme yapamazlar. Tutukluluğunun devamına veya tahliyeye karar veremezler. Kanun çıkmıştır, görevleri sona ermiştir" dedi.

HSYK: 13. Ağır Ceza diye bir mahkeme yok artık

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını 'yetki gaspı' olarak niteledi.

Mahkeme kurma ve kaldırma yetkilisinin TBMM'de olduğuna işaret eden HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, ''Artık 13. Ağır Ceza Mahkemesi diye bir mahkeme kalmamıştır. Sanıkların tahliyeleri konusu, kovuşturmaya ilişkin bir işlemdir. Bu mahkemenin de böyle bir işlem yapma yetkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla kararı geçersizdir'' uyarısında bulundu.

Okur, ayrıca yerel mahkemenin ÖYM'nin kaldırılmasına ilişkin yasanın iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapacağı açıklaması konusunda da, şunları söyledi:

''Bir mahkeme bir kanunun iptalini isteyemez. Kanun iptal isteme yetkisi milletvekillerine ve cumhurbaşkanına aittir. Bir mahkeme ancak, elindeki davayı Anayasa Mahkemesi'ne götürebilir. Benim görüşüm, Anayasa Mahkemesi'nin de bu başvuruyu 'kabul edilebilir bulmayacağı', ilk incelemede geri çevireceği yönündedir. Ancak velev ki Anayasa Mahkemesi 13. Ağır Ceza'nın yasaya ilişkin iptal işlemini 'kabul edilebilir' bulsun; yine de mahkemenin böyle bir talepte bulundum diye, sanıkların tahliye taleplerini reddetme yetkisi yoktur.''

KCK davasında 92 tahliye talebi

Diyarbakır'dan gazeteci Zübeyde Sarı, KCK ana davası sanıklarının avukatlarının 92 kişinin tahliye edilmesi talebiyle Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurduğunu aktarıyor.

Sanık avukatlarının, başvurularında özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve tutukluluk süresine ilişkin düzenlemeyi gerekçe gösterdikleri belirtiliyor.

Başvurunun kabul edilmesi durumunda, eski DEP milletvekili Hatip Dicle, Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay, Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven, Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel ve İHD Diyarbakır eski Şube Başkanı Muharrem Erbey'in de aralarında bulunduğu 92 sanık tahliye edilecek.