BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'ın yerine Gül konuştu

AK Parti Grubu, Meclis'in TCK tasarısını görüşmek üzere yapacağı olağanüstü toplantı öncesi Abdullah Gül başkanlığında toplandı. Gül'ün toplantıdaki konuşması:

Abone ol

Toplantının basına açık bölümünde bir konuşma yapan Gül, TBMM'nin geçen dönem çok yoğun ve uzun bir çalışma dönemi geçirdiğini belirterek, son güne kadar çok önemli yasalar çıkarıldığına işaret etti. Geride kalan bazı acil işlerin tamamlanması gerektiğini düşündüklerini kaydeden Gül, Türkiye'nin içine girdiği kritik süreçle ilgili bu işlerin tamamlanması için Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırdıklarını ifade etti. Meclis'in tatilde olduğu dönemde milletvekillerinin seçim bölgelerine gittiklerini hatırlatan Gül, iktidar partisi milletvekili olup da halkın içine çıkmak ve halkla kucaklaşmanın çok anlamlı olduğuna ve çok kolay olmadığına dikkat çekti. Gül, geçmiş dönemde milletvekillerinin halkın içine çıkmaktan nasıl kaçtığını çok iyi hatırladıklarını söyledi. Olağanüstü toplantının kritik bir süreçle, yani Avrupa Birliği (AB) süreciyle ilgili olduğunu söyleyen Gül, Türkiye açısından AB sürecinin 1963 yılında başladığına dikkat çekti. Kopenhag Kriterleri Türkiye'de uygulandığı ve bunların açıkça görüldüğü anda, 2004 yılı Aralık ayından itibaren Türkiye ile müzakerelerin başlanması yönünde bir karar alındığını hatırlatan Gül, Hükümet'in bu anlayışla işe başladığını kaydetti. "Kopenhag kriterleri aslında bizim için Ankara kriterleridir" diye konuşan Gül, Türkiye'deki demokratik sürecin hızlandırılması ve insan hakları standartlarının yükseltilmesi çalışmalarının AB adaylığı ile bağlantısı olmasının kendileri için üzüntü verici bir husus olduğunu, bu çalışmaların çok önceden ve AB bağlantısı olmadan yapılması gerektiğini söyledi. Bütün bu çalışmaları Türk halkı hakettiği için yaptıklarını ifade eden Gül, bunların AB'ye taviz gibi düşünülmemesi gerektiğini kaydetti. Bu reformları göz boyama ve işi kitabına uydurma amacıyla değil gerçek anlamıyla yaptıklarını belirten Gül, bu reformları tamamladıktan sonra da AB'nin kapısına vuracaklarını anlattı. AB yolundaki tüm reformların gerçekleştiğini ve AK Parti Hükümeti'nin reformist bir hükümet olarak anılmaya başlandığını kaydeden Gül, bir ülkenin sadece ekonomik gücüyle güçlü olamayacağını, ülkelerin kendi bünyelerini güçlendirerek kendi halkına güvenmesi gerektiğini ifade etti. Gül, "Kendi halkımızın bastırılmış olmasından hiçbir zaman mutlu olamayız" şeklinde konuştu. Bugün gelinen noktada Türkiye'nin siyasi kriterleri yakaladığını belirten Gül, bu konuda göz boyama niyetinde olmadıklarını kaydetti. AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günther Verheugen'in Türkiye'de önemli ziyaretlerde bulunduğunu kaydeden Gül, bu ziyaretin, İlerleme Raporu'nun açıklanmasından önce Komisyon'un Türkiye'ye son ziyareti olduğuna işaret etti. 6 Ekim'de açıklanacak raporun, Türkiye'nin röntgenini çekeceğini belirten Gül, bu röntgende Türkiye'nin bugün geldiği standart ve seviyenin ortaya çıkacağını belirtti. Bu raporun objektif olacağına inandığını ifade eden Bakan Gül, "Biz bu işe başlarken önümüzde yüzlerce sayfa dolusu yapılacak iş vardı. Bunların hepsi bitirilmiştir. Ama bu reformlar bitmez. Bu bir tren değildir ki istasyona gelince dursun" şeklinde konuştu. Türkiye'nin büyüklüğü ve Müslüman bir ülke olmasının yeni birşey olmadığına dikkat çeken Gül, bu tartışmaların vaktiyle yapıldığını ve bütün bu karakteriyle Türkiye'nin AB'ye büyük katkılar yapacağının saptandığını vurguladı. Türkiye'nin ekonomik açıdan da AB'ye yük olmayacağını anlatan Gül, Türkiye AB'ye girdiğinde ortadaki pastanın daha da büyüyeceğini ve o pastadan Türkiye'nin kendi hissesini alacağını kaydetti. AB'nin, Türkiye'nin üyeliği ile dünya politikalarında çok daha önemli bir rol oynayacağını vurgulayan Gül, şimdi Türk halkı için yapılması gereken, hem de AB için önem taşıyan işleri yapmak için toplandıklarını söyledi. Meclis'in TCK tasarısını görüşmek üzere olağanüstü toplanacağına dikkat çeken Gül, zina konusundaki tartışmalara tepki göstererek, henüz ortada olmayan bir maddenin reformları gölgeyecek şekilde ele alındığını söyledi. Gül, zina tartışmaları ile ilgili görüşlerini de açıklayarak, "Hepimizin uyması gereken kuralları sıralayan bir yasa. Köklü değişiklikler içeriyor. TBMM bunu gerçekleştirecek. Özgürlükleri daha da genişletecek, kadın erkek eşitliği konusundaki sıkıntıları giderecek bir yasa. Çok daha modern bir yasa. 346 maddelik böylesine önemli bir yasa Meclis'e getirilirken henüz ortada olmayan bir madde reformları gölgeleyecek bir şekilde ele alınmaya çalışılıyor. Türkiye'nin yaptığı reform çalışmaları gölgelenmeye çalışılıyor. Açık bir tatışma ortamı var Türkiye'de. Herkes neyi düşünüyorsa onu açıkça söyleyebilir. Biz bundan gocunmuyoruz. Ortada olmayan bir maddenin tartışılması ile Türkiye'ye yanlış imaj kazandırılıyor. Herkes neye inanıyorsa ona göre hareket edecektir. Yasa çıktıktan sonra ara mahkemeler kurulacak, mevcut mahkemelerin yükü azaltılacak. Biz bildiğimiz, inandığımız yolda ilerliyoruz. Kendimizden eminiz. Türkiye'de hiç bir siyasi partinin ele almadığı konuları cesaretle ele aldık ve gerçekleştiriyoruz. Bazıları bu reformları rüyalarında bile göremezler. Dünya bu reform sürecine şok olmaktadır. AK Parti olarak ne kadar gurur duysak azdır. Eminim ki bundan sonra AB üzerine düşeni yapar. Türkiye ile müzakere kararını alacaktır. Vakit geçirmeden, bunun anlamı neyse, o sürede müzakerelere başlanacaktır. Başlamak için herhangi bir engel kesinlikle sözkonusu olmayacaktır. Türkiye açık ve net davranmaktadır. AB'den de böyle davranmasını beklemektedi" dedi.