BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,76
ALTIN 2.975,08
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'ın sağ kolundan 'kazık' itirafı!

Erdoğan'ın sağ kolu olarak nitelendirilen Yalçın Akdoğan bu süreçte çok kazık yediklerini itiraf etti.

Abone ol

Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan Diyarbakır’da çarpıcı mesajlar verdi.

dün sabah Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Diyarbakır İçkale'deki JİTEM merkezinde STK'larla toplantı yaptı. Burası yıllar boyunca faili meçhuller, infazlarla anılan bir yer ve dolayısıyla Diyarbakır için kötü bir hafıza demek.

Akdoğan bu mekanın özellikle seçildiğini, 'yeni sayfalar açma acıları içimize gömüp geleceğe bakalım düşüncesinde olduklarını' söyledi. Bir dönem İstiklal Mahkemelerinin merkezi olan ve bugün restore edilerek kültür merkezi haline getirilen bina da ise kaderin cilvesi denebilecek bir durum yaşandı. Bölgenin tanınan isimlerinden Mahmut Akar dedesi Şeyh Sait'in idam kararının alındığı mekanda dün çözüm toplantısına katıldı.

SÜRECİN SAHİBİ DE YÖNETİCİSİ DE BİZİZ

İşte Akdoğan'dan satır başları:

"Bugün tarihi süreci hükümet başlattı. Bu belirli yerlerle görüşülerek başlatılan bir süreç değil. Sadece terör belasından kurtulma süreci değil AK Parti'nin üçüncü süreci demokratik Türkiye'yi inşa dönemidir. Muhalefet, Türkiye bölünür yaygarası içinde. Bizim bu girişimi başlatmamız Türkiye'nin bölünmemesi için. Muhalefet zaten bir bölgeye sıkışmış, marjinal hale gelmiş ve kendi zihin dünyasında bölünmüş.

Bu iş sadece iktidar tarafından yürütülemez. Artık Silahsız Kuvvetlerin işbaşında olması gerekir. Sivil toplum kuruluşlarının, cemaatlerin çözüme sahip çıkması gerekiyor.

MHP'de reddiyetçilik var. Her şeye karşı. Bu siyasetsizlik hali. CHP'de ise tam bir şaşkınlık hali var. 'Ben varım ama yokum' demekle çözüm olmaz. Denize gireceğim ama ıslanmayacağım gibi bir şey bu. Kılıçdaroğlu, 'Beyaz Kürt' olmaya çalışıyor. Boyamayla beyaz olunmuyor. Bu süreçte çark edenler olabilir. Ama millet çark edenlere bunun hesabını sorar.

Çözüm için daha önce Oslo süreci başlatıldı. Ama bu sürecin 4 ayağı bizzat örgüt tarafından yok edildi. Silvan saldırısı oldu. DTK demokratik özerklik ilan etti, Öcalan görüşmeleri sabote etti ve Habur saldırısı oldu. Örgüt bu süreçten doğacak boşluğu doldurmak için çalışıyor. Bu sürecin sahibi biziz. Bizim bu toplumsal boşluğu doldurmamız lazım. Yoksa başkaları doldurur. Böylece bu süreçten beklenen amaç hasıl olmaz. Bu süreci biz başlattık, biz nihayete erdireceğiz.

SÜRECİ SAF SAF YÖNETMİYORUZ ÇOK KAZIK YEDİK

Burada Öcalan'ın samimiyetini ölçmek mümkün değil. Bu sürecin başlaması için adım atmak gerekiyor. Biz bu işten çok tecrübeler kazandık. Çok kazıklar yedik. Saf saf bu işi yapmıyoruz. Af meselesi örneğin. Ama görüşmenin hiçbir yerinde geçmedi, ama zihninden geçirmez mi? Geçirir elbetteki. Ama şu anda böyle birşey yok. Dağdaki insanlar hep orada duracak mı? Bunlar için bir düzenleme yapılması gerekir. Af şeklinde olmaz bu. Ama Eve Dönüş Yasası esnetilebilir.

Muhalefet sürece katılsın deniyor. İyi de nasıl katalım, silah zoruyla mı katacağız? Başbakanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Bunlar, bu sorunun parçası. Çözüme inanmıyorlar. Çözüme karşı gözükmeyelim diye top çeviriyorlar.

BDP İLE OLMAZ DEMEK DOĞRU DEĞİL

Meclis'teki komisyondan Anayasa çıkmayacağı belli. Ama biz Anayasa yapmak zorundayız. İki parti yapamaz, yok dört parti uzlaşsın deniliyor. İki partiyle de yapılabilir. Bu süreçte BDP'yle olmaz diye bir şey doğru olmaz.

DESTEK TAM BELİRSİZLİK ENDİŞELENDİRİYOR

Batman ve Diyarbakır'da sürece dair gelişmeler çok yakından izleniyor. Sokakta ise eve dönüş heyecanı var. Çocukları dağda olanlar 'doğrudan eve dönseler' beklentisindeler.

Diyarbakır bölgenin en politize şehri. Burada herkesin söyleyecek sözü var. Ancak herkesin bir resmi bir de şahsi görüşü var. Dışarıdan gelenlere, gazetecilere söylenenler ile 'aile içinde' konuşulanlar farklı. Bu açıdan şehrin nabzını tutmaya gelen meslektaşların Ulu Camii, Gazi Köşkü ya da şehrin meydanındaki bir kaç mekanda dolaşmaları doğru nabzı yansıtmıyor.

PKK SONRASI SÜREÇ GÜNDEMDE

BDP cephesinde hava pozitif. Sürecin sahibi gibi konuşuyorlar. BDP cephesi örgütlü yapısını iyi motive etmiş. Sokak sokak, ev ev 'sürecin sahibinin Öcalan olduğunu, devlete diz çöktürdüklerini ve bundan sonraki süreci de örgütün yönlendireceğini' anlatıyor. Bunda da çok ciddi mesafe aldıkları görülüyor.

Diyarbakır genelinde bugünlerde en çok konuşulan bir diğer konu 'PKK sonrası süreç' Hizbullah ile örgüt arasında yaşanan gerginliğe potansiyel bir sorun gözüyle bakılıyor. STK temsilcileri dün sabah toplantı da "Yıllarca devletin zulmü altında ezildik. Şimdi Kürtlerin zulmü olacak. Bu kabul edilebilir değil" dediler. AK Parti teşkilatları yoğun çalışıyor. Hatta Başbakan Amerika seyahati sonrası Diyarbakır'a gelecek.