AK Parti Ankara milletvekili ve Erdoğan'ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan, Başbakan'ın Rusya çıkarmasını ele aldı.
Abone olBeşar Esad için çanlar çalıyor. Son olaylardan sonra Esadsız Suriye hesapları yüksek sesle dile getiriliyor. İşte bu ortamda Rusya'ya giden Başbakan Erdoğan kapalı kapılar ardında Kremlin'de neler konuştu?
Erdoğan'ı gölge gibi takip eden siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan, Star gazetesindeki Türkiye-Rusya-Suriye denklemini yazdı.
(...)Suriye sorununda statüko sürdürülemez boyutlar kazandığından, Esad’ın devamı yönünde oluşan pozisyonların gözden geçirilmesi gerekir... Hama katliamı ve devam eden ölümler, Esad yönetiminin meşruiyetini tükettiğini, yönetim etrafındaki destek halkasının dağılmaya başladığını göstermiştir. Esad yönetiminin ömrünü uzatacak her destek, ölümlerin sürmesine, iç savaşın derinleşmesine, Suriye’nin geleceğinin daha sorunlu hale gelmesine katkı anlamını taşır. En önemlisi de, mevcut durumun daha da kötüleşmesi, statükodan fayda uman yaklaşımları boşa çıkaracak, murad edilenin aksi sonuçlar doğuracaktır. Suriye’de yönetimin bu haliyle ve yaklaşımla devam etmesinde ısrar edenler, geçiş sürecindeki ve yeni dönemdeki etkinliğini kaybederler...
Başbakan Erdoğan’ın Rusya’da basına çizdiği tablo, makul ve samimi bir zemin sunmaktadır. Ülkeyi seçime götürecek bir uzlaşı hükümetinin kurulması ve ortaya çıkacak halk iradesine herkesin saygı göstermesi... ‘Geçiş sürecinde Esad olmasın, ama sandıktan çıkarsa halkın takdiridir’ şeklindeki tavır bence önemlidir. Esad rejiminin düşmesiyle çıkarları zedeleneceğini düşünen ülkeler de, statükonun devamından rahatsız olanlar da Suriyelilerin özgür bir seçimde oluşacak iradesine saygı duymak durumundadır. Uluslararası güç çekişmeleri arasında bir ülkenin ve halkın eriyip gitmesine seyirci kalmak insani bir perspektif olamaz...
Ölümlerin sürdüğü bir ortamda ‘adam kapmaca’ oynamaktansa, sandıkların olduğu bir ortamda inisiyatif mücadelesi vermek daha medenidir.
Esad bir an önce yönetimi bırakmalı ve mutabakata varılan isimlerin ülkeyi özgür seçimlere götürmesi planlanmalıdır. Çıkacak sonuca ise herkes saygı göstermelidir.
Rusya devlet ajansı RİA Novosti’de çıkan bir yorumda şöyle deniyor: “Annan ve Erdoğan’ın Moskova ziyaretleri, Suriye’de bugünkü iktidarın kalması ya da gitmesinden çok, ileride Moskova’nın bir bütün olarak bölgede ne kadar söz sahibi olacağıyla ilgili. Burada kiminle ortaklığa gidilebilir? Müslüman ‘büyük Ortadoğu’da hangi rejim Rusya’ya daha yakın? İran mı, Suriye mi? Görünen o ki, Türkiye’den daha iyisi yok.”